Hayat...
Herkes için farklı bir kavram içeriyor. Benim içinde öyleydi ama biliyordum bu olanlar geçiciydi her şey gibi bu yaşadığım şeylerde fani ve imtihandı kimseye bağlanmamak lazım bu dünyada cunki hepsi gelip geçiciydi.
Guvenim kalmadı belkide oyuzden şimdiye kadar aşk hayatım olmamıştı zaten olma ihtimalim de yoktu. Ikı tane zebellah gibi abi ve tabiri caizse canavar bir baba ben sadece bu 3 adam tarafından çok sevilmek onlar için değerli olmak istemiştim ama maalesef hayat bu yönden bana gülmemişti yaşadıklarımdan dolayı hayata dair hep nötürüm. Bu günde yine sabah günlük gülistanken bir anda kara bulutlar çöktü gökyüzüne. Sanırım pozitif bir tebessümü bile düşünmek bile haram bizim gibilere. Sen ne dersin gökyüzü öyle mi oluyo cidden?Yoksa derin bir uyku mu gerek, yoksa sonu olmayan bir rüyaya uyumak mı gerek. Gökyüzündeki kuşun süzülmesine bile rahat veremeyen bizler kuşu sevmeden ölüme götürüyoruz bunları bile bile. Evet bencil insanları bile bile merhaba diyecek kadar saçma bu hayat.
Bunlar imtihan sabretmemiz lazım ama insan bir süreden sonra patlama derecesine geliyor bunalıyor kaçıp gitme ihtiyacı hissediyor.
Şuan benim yaptığım gibi mesela köyden çocukluk arkadaşımla ortak olan biricik atımız gökyüzüyle nereye gittiğimi bilmeden sabahın ilk ışıklarıyla çıkmıştım evden gökyüzüne atlayıp yeşilliklerin arasında rüzgâra meydan okurcasına hızla giderken güneşin iyice doğmasıyla eve gitme vaktimin geldiğini anlamıştım . Atı yavaşlatıp geri dönüş yoluna döndürüp atima hitaben
"Cehennemimize geri dönme vakti oğlum "
Konusmamla bana cevap verirmiş gibi ses çıkarmasıyla tebessümle son kez bu güzel havayı içime çekip atıma komut vermemle hızla geri dönüş yolumuzda geldiğimiz gibi geri dönüyorduk. Içimde bir sıkıntı vardı hayrolsun inşallah babam uyanmadan bir eve girsem belki bir nebze sakin başlayabiliriz güne...
*******
Gökyüzünü arkadaşıma teslim edip eve hızla ilerlerken Biandan da icimdeki sıkıntının Hicbirsey olmamasını umuyordum. Avludan ıçeri girmemle annemi bahçede görmemle benim yine atla dolaşmaya gittiğimi anlamış ve benim için endişelenmişti anlaşılan .
Beni görmesiyle yüzünde oluşan hafif rahatlamayla karişik endişeyle yanına gidene kadar gözlerini benden almadı. Yanına varmamla annemin
"Kızım sen nerdesin baban uyanıp evde olmadığını anlayacak diye aklım çıktı burda"
Yumuş yumuş olan yanaklarını sıkıp
"Sana kurban olurum sultanım geldim bak artık rahatlayabilirsin"Annemle sarilmamizla babamın sesini duyduk
"Dramınız bittiyse gelinde kahvaltıyı hazırlayın hadi"
"Tamam geliyoruz " dememle bana kafasını seninle hesaplasicaz der gibi sallamasiyla ne oldu Diye düşünmeden edemedim acaba yine ne vardı.
Annemle ıçeri eve girip mutfağa girmemizle hazır kahvaltı masasıyla arkamdan gelen anneme dönüp
"Sultanım kahvaltıyı hazırlamışsın "
"Senin gitmenle ayağa kalktım bende kahvaltıyı hazırlayıp bahçeye indim senin gelmenle onunda uyanacagini tahmin ettim "
Annemin yanağından öpüp babama bakmaya gittim. Içimde tarifi olmayan bir his vardı acaba yine ne bekliyordu beni allahım hayra çıkar sonumuzu odasına gittim. Benim geldiğimi anlamasiyla kapıya baktı
"Kahvaltı hazır mı "
"Evet hazır baba "
"Annenle biz bugün ilçeye inicez sen evde kalırsın 1-2 saate geliriz zaten "
"Tamam baba da ne için gidiyorsunuz "
"Anan istanbula gidecek "
"Ne! Baba ne oluyor yine "
"Sesini yükseltme bana dedene bakmaya gidecek biraz "
"Annemin ve benim neden haberimiz yok hem bende gidicem "
"Nereye gidiyon sen ne bok işin var senin orda ağzına sictirma yuru cık odadan geliyorum bende "
Odadan çıktım ama sinirden ne yapacagimi bilemez halde kapıyı örtmüş ne yapacagimi düşünürken babamın sesini duydum.
Büyük ihtimal telefonda konuşuyordu ama kimle iyice dikkatimi toplayıp babamı dinledim.
"Evet bugün gidicek"
"..........."
" sen kızı dert etme o ben ne dersem onu yapmak zorunda " yooo hiçte yapmak zorunda degilim. Tekrar babamın sesiyle düşüncelerimden ayrılıp onu dinledim."Evet ben alacağım sizi neyse şimdi kapatmam lazım görüşürüz."
Hızla mutfağa girip masaya oturdum. Benden 2 dakika sonrada babam odadan çıktı. Annem bana halimi çözmeye calisir gibi bakmasiyla en azından kahvaltımız berbat geçmesin diye sustum. Babamın gelmesiyle kalkıp çayları koydum. Yerime otururken hala bana bakan anneme gülümseyip zoraki birşeyler yemeye çalıştım. Annemi üzmek bu dünyada isteyeceğim en son şeydi degerlimdi o benim bu hayatta tek dik durma sebebim di biz onunla ne zorluklar atlatmıştık. Bunu da atlatacaktık ben buna inanıyorum biz bunu da cozucektik allahın izniyle inşallah
******
Kahvaltıyı yapmış mutfağı toparlamış şimdi ise okunan öğle ezanıyla abdest için banyoya yönelmiştim. Babam ve annemin sesiyle yönümü onların seslerinin geldiği tarafa cevirdim babamın
"Baban hastaymış hazır eslem yanimizdayken bir git bak babanla ilgilen biraz "
Çok güzel oynuyordu oynunu ama bilmediği birşey vardı ben bu oyunu bozardım. Başıma her ne gelecek olursa olsun ben bunu bozar ve onu da kendi oyununda boğardım sabret kızım sabret annen için sabret bu oyunu bozman için annenin gitmesi daha iyi hem arada kaynamaz hem canida yanmaz evet evet kesinlikle öyle olmasi daha iyi
Gülerek odaya girmemle annemin"Eslem'de gelsin benimle olmazmi "
"Ne bok işi var onun orda! "
"Ana kraliçe nereye ya " bilmiyormuş gibi yapıp annemin yanına gidip boynuna sardım kollarımı
" Baban istanbula git diyor kızım deden için ama sen istemezsen gitmem"
" yok annecim git sen merak etme yakmam yıkmam evi deliyim ama usluyumdur da bilirsin beni"
" emin misin boncugum "
"Evet aşkım git 1 hafta degilmi zaten dayaniveririm bende napiyim " son kez güven verici diye düşündüğüm bir gülümseme kondurdum yüzüme babama baktigim da istediğini almış gibi bir ıfadesi vardı.
Ama ben söke söke geri o ifadeyi almasını bilirim. Oyun daha yeni başlıyor kenan bey daha Hicbirsey bitmedi daha yeni başlıyoruz.
Hadi Bakalım hodri meydan....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDA KELEPÇE VURULMAZ
ChickLitherkesin hayatı kendine zordu farklı hayatlar hepsinin zorluklari farkli hepsi bir imtihandı peki iki yarali insan iki bir yanı eksik insanların yolları nasil birleşiyor neler olucak gelin hadi hep beraber okuyalım ... ILK HIKAYEM ILK DENEYEMIM KEN...