Arıza

Teklif

"Sana bir teklifim var." diyen Hazal ile "Ne teklifi?" diye sordum.

"Buraya taşınırken babama ev arkadaşım olacak demiştim. Ama kalacağım ev arkadaşım fikrini değiştirmiş. Babam da ev arkadaşı olmazsa izin vermeyecek. Diyorum ki ev arkadaşım olur musun?" diye sordu Hazal.

"Beni daha yeni tanıdın bu biraz saçma değil mi?" diye sordum.

"Sen iyi birisin Gaye. Hem senin yanıma taşınman ikimizin de işine gelir." diyen Hazal ile "Benim kira ödeyecek param da yok zaten." dedim.

"Evi babam aldı zaten. Sen bana sadece ev arkadaşı olacaksın. " diyen Hazal ile "Öyle olmaz ki." dedim.

"Yemek de yaparsın o zaman. Aşçıya para vermek yerine sen benimle kalırsın." diyen Hazal ile "Bak o olabilir." dedim.

"O zaman o koca götünü kaldır da gidelim." diyen Hazal ile "İşim var. Gelemem şimdi." dedim.

"Sana daha iyi bir iş buldum bile ben." dedi Hazal. Ne ara bulmuştu?

"Bekle o zaman içeriden eşyalarımı alayım." dedim.

"Tamam bende birkaç telefon konuşması yapmam lazım." diyen Hazal ile personel odasına gittim.

Çamurlu kıyafetlerimi bir poşete koyup çantama tıktım.

Ayaz'ın verdiği ceketi elime aldım. Çantama tıkmak olmaz şimdi.

Kafeden çıktığımda Hazal telefon görüşmesi yapıyordu.

"Dediğim gibi biz eve gelene kadar tüm eksikler tamamlansın." dedi ve telefonu kapattı.

"Gidelim mi?" diye soran Hazal ile "Önce evime uğrayıp eşyalarımı almalıyım." dedim.

"Evet önce evine gidelim." diyen Hazal ile tam yürüyecekken "Arabam burada. Onunla gidelim." dedi.

"Kaç yaşındasın ki ehliyetin var?" diye sordum şaşkınlıkla.

"On yedi yaşım ama birkaç evrak ve para ile ehliyeti aldım. Merak etme harika bir şoförümdür." diyen Hazal ile arabaya bindim.

"Elindeki ceket de dikkatimi çekmedi değil. Kiminse artık." diyen Hazal ile "Bugün çamura düşünce okuldan bir çocuk verdi. Öyle düşündüğün bir şey yok." dedim.

"Tabii canım öyledir." diyen Hazal ile "Pislik yapma!" dedim.

Hazla bu dediğime güldü ve "Hadi bana evini tarif et." dedi.