5.Bölüm:Gelmesende Beklerim

48 22 27
                                    


Dursun geceler, olmasın sabahlar, yansın tüm dünya, yağmurlar ruhumuzu temizlemek için yağsın bu gece..çünkü yıldısız kalmış Gece..
Yıldısız kalmıştı Gece...

Gözlerimi okulun revirinde açtım. İçerde Merih, Mert ve Berk vardı benim uyandığımı görünce yanıma geldiler. Doğrulup oturdum biraz başım dönüyordu. Midemde hafif bulanıyordu. Onlara bakarak "Ben...nasıl geldim buraya?" üçüde birbirine baktı Mert gülerek "Merih'in kucağında" "Nee!!" şok içinde onlara baktım. Merih Mert'in koluna vurup "Şey..yani kimse yoktu bu yüzden seni kucağımda getirdim yani yanlış anlama" dedi. Bir an sınıfta ki olayı hatırladım, spor salonu ve bayılmam. Bir an önce burdan gitmek istiyordum.

Berk bana bakarak "Allah aşkına sen nasıl uyuyorsun." dedi nee bunlar beni delirtecekti. Bu sefer Merih Berk'in koluna vurdu "Abi siz salakmısınız?" dedi Merih. Berk önce anlamdı sonra anlamış gibi "Haa..yani nasıl uyuyorsun derken bu son ders bide o kadar gürültü yaptık uyanmadın. Banada öğretsene ya ben en ufak bir seste uyanıyorum" "Nee!!" benim tepkilerime üçüde gülmeye başladı "Bu son dersmi yani...siz neden sınıfta değilsiniz?" dedim. Mert bana bakarak "Ders boştu bizde bu ders geldik zaten, Merih hep burdaydı." Utanarak önüme baktım "Kalmana gerek yoktu" kafamı kaldırıp saçlarıyla adeta dans eden kahverengi gözlerine baktım. Çarpık bir gülüş atıp "Kalmamı sen istedin." Şaşırarak "Benmi...nasıl" dedim. Mert ve Berk kahkalarla gülerken Merih bana iyice yaklaşıp elini yatağın her iki tarafına koyup "Elimi tutup beni bırakma dedin, bende bırakmadım." dedi resmen kalbim durmuştu, nefesimi tutup kıpırdamadan ona baktım. Elerini kaldırıp uzaklaştığı an derin bir nefes aldım. Merih bana bakarak "Doktor kalkınca gidebilir  dedi. Kendini iyi hissediyorsan çıkabilirsin." onlara bir aptal gibi bakarak "İyiyim" dedim ama hiç iyi değildim. Mert ve Berk "Geçmiş olsun Gece." Deyip gittiler. Bende Kalkıp askıdaki çantamı aldım tam çıkarken birden Merih kapıyı kapatıp bana bakarak "Gece...Benim tanıdığım bir doktor arkadaşım var. Eğer istersen sana yardım ederim." dedi cidi bir sesle. Sanki kalbim çıkarılıp bir top gibi oraya buraya savrulup duruyordu. Hayat bana acı vererek öldürüyordu. Ona bakıp sinirle "Neden? Ben hasta değilim. Üstelik benden önce sen bir görün." dedim. Merih'i kapının önünden itip revirden çıktım. Artık dökecek gözyaşım kalmamıştı. Neden böyle demişti.Okuldan çıkınca halam beni arabada bekliyordu. Arabaya bindim sinirle, halam şaşırarak bana baktı "Neyin var Gece?" dedi. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. "Hala sence gerçektende annem ve babam beni bırakıp gitilermi?" Şu anda ailemden başka hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Hallam ne diyeceğini bilmiyordu o da emin değildi artık "Gidince görürüz Gece." dedi.

Arabayı park edip karakola girdik. Halam işlemleri yaparken bende koridordaki bekleme koltuklarından birine oturdum. Ağlayan insanlar, elerinde kelepçeyle götürülen insanlar. Hayat buydu işte birileri sonsuz karanlığa girer, birileri karanlığa hapsolur. Peki ya ben? Hayat bana bunca acı vererek beni nereye hapsediyordu?

Halam beni çağırınca beraber komserin odasına girdik. Koltukları işaret ederek oturmamızı söyleyerek oturduk. "Ben komser Salih Dursun." Beni işaret ederek "Sende Gece Aydın'sın." dedi gülümseyerek. Gülmsemesine karşılık vermeden "Evet." Dedim halsiz bir sesle. "Bak Gece, komşularınızda bir ihbar etmiş. Biz geldiğimizde sen tek başınaydın, seni hastaneye götürdüler. Sürekli anne ve babanı istiyordun. Olay yeri inceleme ekibi geldi. Evde ne yabancı parmak izi ne de kan izi bulundu." Kendimi soğuk bir ormanda yanlız bırakılmış gibi hissediyordum. Ne konuşuyor ne tepki veriyordum. Komser masadaki suyunu içerek devam eti "Gece polisler senin ifadeni alırken onlara 'uyandığımda ikiside yerde kanlar içinde yatıyordu' demişin doğrumu?" konuşmadan gözümden akan gözyaşlarla kafamı evet anlamında salladım. Halam elimi tutarak "Gece istersen sonra devam ederiz." dedi. "Hayır, devam edin." dedim artık her şeyi öğrenmek istiyordum. Komser bana acırcasına bakıp "Bak kızım biz sana bunu yapanı bulacaz fakat annen ve babanla ilgili hiçbir şey yapamayız. Onlar yetişkin ve kamera kayıtlarına göre hiçbir zorlanma görünmüyor bu yüzden bizim elimizden hiçbir şey gelmez." Gözyaşlarım hıçkırığa dönüşürken hızlıca ayağa kalktım önce halama sonra komsere yalvarırmışçasına bakarak "Lütfen... Lütfen onları bulun onlar beni terketmez, terkedemez ben onların kızıyım. Üstelik ben onlar yerde kanlar içinde gördüm. Rüya yada hayal değildi size yemin ederim." daha fazla dayanamadım halam hızlıca yanıma gelip beni oturttu. Halam bana sarılıp "Gece sana söz veriyorum onları bulacaz. Ama önce senin güçlü olman lazım. Şimdi hemen kalkıp hastaneye gidecez." "Hayır. Eve gidelim." "Tamam güzelim." dedi halam. Halamın kolunda arabaya kadar geldik. Arabaya bindik halama bakarak "Hala ben yanlız kalmak istiyorum lütfen beni diğer evine götür." Hayır demek istiyordu ama demedi kafasını evet anlamında saladı. O da benim gibi yıkılmıştı. Yol boyunca sustuk. Eve geldik arabadan inmeden önce ağlamamak için kendini zor tutan halam bana bakarak "Okuldan çıkarken kötüydün ne olduğunu yarın anlatacaksın." "Tamam." Dedim. Arabadan inince "Bir ihtiyacın olursa bana söyle bu halde tek başına çıkma. Evi iyice kilitle dolapta yiyecek var. İyice dinlen." dedi halam. "Tamam." deyip binaya girdim. Asansör binip yukarı çıktım. Eve girince kapıyı kilitledim. Direk soğuk suyun altına girdim gözyaşlarım bir bir akarken beni nasıl bırakıp gittiklerini düşünüyordum. Onları yerde kanlar içinde görmem rüyaysa kim bana vurmuştu hem gerçeklik hem rüya bir arada olamaz bu çok saçma olur. Kafam çok karışık. Duştan çıkıp üzerime uzun t-hstim ve taytımı giyip saçımı dağınık bir topuz yaptım. Mutfağa girip bir kaç atıştırmalık şey yedim. Halamın dediği gibi güçlü kalmalıydım. Dişlerimi fırçalayıp sıcak yatağıma girdim. Gözlerimi kapatınca bugün okulda yaşadıklarım aklıma geldi. Ailemle ilgili meseleyi nerden biliyordu okul müdürü söylemiş olamaz. Duymuş olsalar bile neden alay geçtiler ki komik mi annemin babamın beni bırakıp gitmesi komik mi? Hayat bu işte sen acı çekersin birileride bu acıdan mutluluk duyar...
Kafamda binlerce soru varken uyuyamazdım. Hızlıca kalkıp çantamı ve telefonumu alıp evden çıktım saat gecenin 21.20'di. Bir taksi çevirip bizim eve geldim, parayı ödeyip indim. Öylece ışıkları yanmayan evime baktım alt dudağım ısırdım. Bir an kalbim o kadar hızlı çarpmaya başladıki sanki yerinden çıkacaktı. Elimi kalbime götürüp kaldırımda oturdum. Sokaka bomboştu araba bile geçmiyordu. Sakinleşince ayağa kalktım tam binaya giriyordumu ki arkamdan gelen korna sesiyle irkilip arkama döndüm. Siyah arabanın arak camı açıldı ben içerdekini bile görmeden bir mektubu aşağıya atıp hızlıca uzaklaştı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Yerdeki mektubu aldım eski bir mektuba benziyordu. Mektubu alıp binaya girdim. Yanımda bir yedek anahtar vardı kapıyı açıp içeriye girdim. Bir an herşey gözümde bir bir canlandı. Derin bir nefes aldım. Ev dağılmıştı. Oturma odasına girince yere düşen aile fotoğrafımızı gördüm çerçevesi kırılmıştı. Yerden alıp kırık çerçevesiyle yerine koydum. Koltuğa oturup çantamdaki mektubu çıkardım. Hızlıca açtım deli gibi merak ediyordum. Zarftan çıkarıp loş oda ışığında okumaya başladım.

Sevgili kızım Gece.
O kadar güzelsin ki kıyamıyorum sana bakmaya. O kadar hafifsinki seni kucağıma almaktan korkuyorum. Sen bana verilmiş ikinci mucizesin. Benim bunlar yazmam ne kadar doğru bilmiyorum ama eğer büyüyüp 19 yaşına gelirsen sana her şeyi anlatacam..ama bilki ben hiçbir şey yapmadım. Babanı bir katıl olarak bilmeni istemiyorum..." daha fazla davam edemedim elimdeki mektup yere düşünce kendimi sonsuz bir boşlukta savruluyormuş gibi hissediyordum. Mektuptakiler doğrumu benim Babam katil mi?
Yine kalbim hızla çarpmaya başladı bu sefer burnumda kanıyordu kendimi zemine bıraktım. Soğuk ve karanlık odada yanlızdım. Kimse yoktu beni kaldıracak. Ben tek başıma kalmıştım, gece yıldısız kalmıştı....

...

Hayat size bir karanlık verdi ya o karanlığı aydınlığa çevirecek ya da sonsuza dek karanlıkta kalacaksınız.
Ama biz güçlüyüz her ne  kadar  zor olsada  başarıp karanlığı aydınlığa çevirecez.
Peki Gece bunu yapacak kadar güçlümü?
❤❤








Duvarın Ardında Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin