:) 24

3.4K 154 86
                                    

Hava kararmaya başladığında jimin hala yürüyordu. Soğuk, ıssız, terk edilmiş gecede. Ağlıyordu, arkasından gelsin sarılsın istiyordu jungkook. Geldim, demesini. Hiçbir şeyin sonu değil demesini ya da gelsin de konuşmasın istiyordu. Sonu olmayan yol'un ortasında durdu. Giden oydu. Onu bırakan oydu. Jimin kendini Güneş'e adamıştı. Ama şu an gökyüzünde bir tane yıldız bile yoktu. Gözlerini kapattı, esintiye bıraktı kendini. Ve işte o an hatırladı, aşık olduğu adamı. Gözlerinin önüne gelen filmle açtı gözlerini. Nefes alamıyor, bacakları tutmuyordu. Neydi hatırladıkları? Hayal miydi yoksa? Cebinden kalemi çıkardı, bu, bu kalem benim aşık olduğum adamın kalemi. Jungkook'a doğru koşmaya başladı. Nefesine, umutlarına doğru. Her adım attığında bir yıldız daha beliriyordu gökyüzünde.

*****************
Jimin gittiğinden beri yolun kenarında oturuyordu jungkook. Jimin'in ona son bıraktığı fotoğrafa bakıyordu sadece. Sadece yalvarıyordu, "Tanrım ne bu gecelerden çektiğim benim? Gülmek mi yasak bize, sevmek mi? Gülmeden sevilmez, sevmeden gülünmez ki. Bırak mutlu olalım, yalvarırım" diye geçirdi içinden, içinden geçirdiği kaçıncı yalvarıştı o bile bilmiyor.

*Jimin*
Aklım almıyor, nasıl göremem gözlerindeki yalvarışı? Nasıl hissedemem bana olan sevgisini. Adını ilk duyduğumda nasıl hızlanmadı kalbim?
Sadece konuşuyorum, ona yetişmeye. Çığlıklarım her adımda daha da yükseliyor.
Arkamdan korna çalan arabayla sarsıldım. Yanıma gelip penceresini açtı

"Bir yere mi yetişiceksiniz bayım?"

"E-evet"

"Buyurun ben sizi götüreyim. Nereye gidiyorsunuz?

" Nefesimi bulmam lazım"

Arabaya bindim.

"Dümdüz lütfen"

30 dakika geçmişti, ne kadın ne ben konuşuyordum.

1 saat geçti. Uzaklarda araba farı gözünüzü alırken, Jungkook'tu bu.

"Lütfen burda indirin"

Kadın yavaşça sağa çekti. Teşekkür ederek indim. Hızlıca Jungkook'a doğru koştum.

*********************
Jimin Jungkook'a doğru konuşuyordu. Jungkook ise binlerce yalvarışlarından bir kez daha tekrar etti. Gözlerinden yaşlar düştü, kalbinden acı. Titriyordu. Titriyorlardı. Jungkook o an ona iyi gelecek sesi duydu.

Jimin: Jungkook!!

Jungkook sesin geldiği yere doğru başını hızlıca çevirdi. Hayal miydi? Yalvarışlarını duymuş muydu tanrı? Ayağa kalkarak jimine doğru koştu. Küçücük bedenini kendine çekti, kokusunu, saç tellerini o kadar özlemişti ki. Ikiside titriyordu. Jimin'in kafasına bir tane öpücük bıraktı jungkook, Jungkook'un kalbine bir tane öpücük bıraktı jimin.

Jimin:Ö-özür di-ilerim. B-ben b-ilm...

Jungkook:Özür dileme lütfen. O güzel dudaklarına yakışmıyor bu sözler.

Jimin jungkook'un gözlerine bakarak;

Jimin: Jungkook b-ben hatırladım. B-en seni hatırladım.

Jungkook'un gülüşüyle beraber kalbi de koskocaman olmuştu. Sonra bir yağmur başladı. Mutluluk yağmuru.

Jungkook:Jimin başaracağını biliyordum.

Jimin parmak uçlarına çıkarak, Jungkook'un dudağına bir buse bıraktı.
Yağmurda, sırılsıklam olurken jimin bir buse daha bıraktı. Ne kadar da çok özlemişti.

Jimin:Seni sonsuza kadar seveceğim jeon jungkook.

Jungkook: Seni sonsuza kadar seveceğim park jimin.

Ve yıldızlarla dolu gökyüzünün altında, bir kere daha aşık oldular birbirlerine. Jimin parmak uçlarında, Jungkook hafif eğilmiş ve yağmur artarken, öpüşüyorlar. Ayların, haftaların, günlerin, saatlerin, ayrılıkların inadına. Hiç ayrılmayacak, bitmeyecek gibi...
Ve jeon jungkook içinden şöyle geçirdi;
"Park jimin, gün gelicek benimle evleneceksin. Ve gün gelicek, birlikte gideceğiz bu dünyadan, seni asla yanlız bırakmayacağım."

VEEEEEE YETER ANNECİİİM SILILDIK DUYGUSALLIKTAN DEDİNİZ. HEMENNNN U DÖNÜŞÜ YAPTIM DA GELDİM.
KARŞINIZDA SEME JIMIN VE UKE JUNGKOOKKKKKKKKKK!!!!!!!
SİZLERİ SEVİYORUM BU BÖLÜMDEN SONRA ARTIK BAŞLAR 😉🥵🙈
ANLADINIZZZZZZZZZZ

Benim Olucaksın - JİKOOK +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin