Yaş:23
"Kapaktaki jisoo ve taehyung..
İyi okumlar (ᵔᴥᵔ)"Taehyung'dan:
Herkes çekip gitmişti geride ben kalmıştım o enkazın altında ben kalmıştım jisoo'yu son görüşümden sonra 4 yıl geçmişti jennie ise beni herkese sorup duruyor ama beni aramaya cesareti yok. Jennie'nin hisslerinin farkındaydım fakat ona karşılık veremiyiceğiminde farkındaydım.
Jin ise korkağın tekiydi. Bir çocuk gibiydi jin'nin karanlık yönleri vardı. Bunun farkındaydım.
Jin'nin bizden sakladığı bir sürü yönü ve hissleri vardı ve onları gizlemek için ellinden geleni yapıyordu buna ne zaman başladığı hakkında bir fikrim yok.
Ama ne zaman açığa çıktığını gayet iyi biliyorum balo gecesi.....
Jin tüm kin'nini hırsını ve kıskançlığını beni yumruklarken ifade etmişti kimse jin'ni böyle görmemiştir.Flashback:
Yaş:18"Ya dostum bu erkekler gecesi harika oldu cidden arada bunu yapmaya devam edelim"
"Ah kesinllikle"
"Ya jin kaç gündür benimle bişey konuşmak için zaman kolladığının farkındayım"
"Ah çok mu anlaşılıyor?"
"Dosttum beni kandıramazsın hadi sorun ne bak normalde böyle konuşmaları sevmem"
Gülümsemişti. Konuşmak istiyordu fakat korkuyor gibiydide jin'ni ilk defa böyle görüyordum.
"Tanrım ben piçim taehyung"
"Haa sen piç kelimesinden nefret edersin
Ne oluyor"
Jin'nin bişeyler sakladığı sakladığı ve destek istediği belliydi.
"Hadi ama anlat"
Jin ile aramız soğuktu çok konuşmazdık eskisi gibi......
Omzuna dokundum.
"Taehyung ben kendime çok zorladım kendime bin kere hatırlattım ben.."
Bir anda gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. Jin duygusaldı fakat bu farklıydı.
"Tanrım jin ne oluyor?"
Başını kaldırdı.
Ve kızarmış gözlerle:
"Ben jisoo'ya aşığım"
...........Jin uyuyordu..
Herşeyin başladığı yer kulübedeydik..
Kulaklarım yanıyor ısınıyordum kalbimde bir baskı hissediyordum..
Tanrım buda ne?
Nefesim nefesim kesiliyordu.
Jin ise ağlamaktan yorulup uykuya dalmıştı.
Hava almak için kulübünden çıktım.
Tanrım bu nasıl bir sınav?
Yürümeye başladım.
Aslında bugün jin'e jisoo'yu baloya davet etmek istediğimi ona olan hisslerimi açmayı planlıyordum jin ile aramızda bir soğukluk vardı ama bunu sağlanyan hep jin'di tabi benimde kıskançlıklarım oldu.
Tanrım ne yapmam gerek?
Kafamı kaldırdığımda jisoo'nun evi'nin önünde buldum kendimi.
Bir el hissetttim sırtımda.
Sıcak kalp gibi gülümsemesiyle jisoo'ydu.
"Tae-ah ne napıyorsun burda?"
Göz yaşlarımı sildim gizliden.
"Ya taehyung-ah ağlıyor musun?"
"Ya jisoo bu saatte ne yapıyorsun dışarıda?"
Elliyle yeri gösterdi.
"Dalgomun tuvaletti gelmişti annemde dışarı çıkarmamı istedi ama konu bu değil gözlerin kızarmış"
Elli'ni gözüme dokundurdu.
"Sorun ne?"
Ellini ittirdim.
Şaşkın gözlerle bana bakıyordu ben ise kalbime hakim olmaya çalışıyordum.
Jin....
"Ah üzgünüm"
"Ben bir erkeğim jisoo"
"Bundan ne anlam çıkarmam gerek?"
Bir anda gözleriyle gözlerimi aynı izaya getirdim.
O büyüleyici gözlerine gözlerimi kitledim.
"Ben çok ciddiyim artık o küçük çocuklar değiliz"
Yüzü ekşitmişti.
"Tae ben üzgünüm gitsem iyi olur."
içimde ki hisslere engel olmayıyordum daha fazla son kez son kez...
Bileğinden tutup kollarım arasına aldım.
Şaşırmış olmalıki karşılık vermemişti.
Kulağına doğru:
"Jisoo seni kandırdık..."
Tepki vermemişti...
Kaç dk sarıldım bilmiyorum fakat jisoo tepki bile vermiyordu.
Tepki vermesini beklemiyordum.
"Taehyung ben... özür dilerim"
"Hayır sorun değil"
"Taehyung bir sorun var?"
"Ha?"
"Dalgom sanırım tasması ellimden kaçmış"
Bir anda jisoo'dan ayrıldım.
Etrafa bakınmaya başladık.
"Çallılara bakalım"
Bir anda atmosfer değişmişti.
Jisoo korku ile karanlıkta cırpınıyordu.
"Ah tanrım dalgom-ah nerdesin"
"Sakin buralardadır."
"Taehyung "
"Tamam"
Bir süre dalgomu aradık
"Uzağa gitmiş olmaz"
"Ah dalgom çok saklanıyor biliyorsun"
"Tamam bulucaz"
Ellinden tutmuştum..
Ve aramaya devam etmiştik gece'nin ilerliyen saatlerinde....
"Ya taehyung şu çimlere bak"
"Evet harika duruyor temiz duruyorlar"
Bir anda ayakkabılarını çıkardı.
"Ya kim jisoo bir başkasının cimlerine basıyorsun"
"Amaa çok güzel"
Zıplamaya başlamıştı.
Çocuk gibiydi.
"Ya kim Taehyung geliyor musun?"
Ayakkabılarımı çıkardım.
"Cidden soğuk"
Yere uzandım.
Jisoo ise zıplayama devam ediyordu.
Yorulup yanıma uzandın.
Güzel hissettiriyordu.
Jin gelmişti aklıma göz yaşları.....
Şuan jisoo ile birlikteydim..
"Yağmur mu yağıyor?"
"Gözlerimi açmıştım"
"YAA KİM JİSOO FİSKELERİ AÇMIŞLAR"
"VAYBE BU HARİKA"
ıslanıyorduk jisoo ise kollarını açmış ıslanıyordu ben kenarı çekilmiştim.
"YA TAEHYUNG-SHİ GELSENE"
"HASTA OLUCAKSIN"
"AHH ÇOK SIKICISIN"
"ÖYLE Mİ?"
Alaycı bir tavırla gülmüştü bana..
Fıskenin yanında duran hortumu aldım ve jisoo'ya tutmaya başladım.
"FISKE AZ GELMİŞTİR"
"YAA KİM TAEHYUNG"
Bir anda bana doğru koşup hortumu ellimden aldı.
"KİM JİSOO ÇOK FENASIN"
"FENALIĞI GÖR"
Bir anda hortumla beni ıslatmaya başladı.
Kollarımı açmıştım.
"VAAAĞ " ıslanamayı kabul etmiştim...Deli gibi ıslanmıştık.
Ev sahibi sesinimizi duymuştu sanırım. Çimleri ezmiştik.
Ve çim sahasına izinsiz girmiştik.
Ve artık dalgomu aramalıydık.
Bir süre aradıktakdan sonra..
"Sabah aramamız gerek"
"İyidir demi?"
"Umalım"
"Jisoo seni evine bıraksam iyi olur"
"Ah teşekkürler"
Sessizdik ikimizde..
"Çok eğlendim umarım yarın dalgom buluruz"
"Ah eğlenmene sevindim"
Sanırım jisoo'yu bırakma zamanım geldi bu gülüşünü tekrar benimle birlikte iken görebilicek miyim?"O zaman teşekkürler taehyung-şhi"
Ah ayrılık zamanı..
"Peki kendine iyi bak"
"Ya taehyung-ah bu elveda cümlesine benzedi"
"Ah peki geri aldım iyi geceler"
"Sanada iyi geceler"
Kalp şeklindeki gülümesini son kez benim için atmıştı.....
Kulübeye doğru ilerlemeye başladım.
Jin'nin göz yaşları gözümün önünden gitmiyordu...
Acı çekiyordu bunu ona yapamazdım...
Kulübe'nin önünde beyaz bir karartı vardı bu dalgom'du.
Koşarak yanına gittim.
"Ya dalgom senin ne kadar aradığımızı biliyor musun?
Bana öyle bakma jisoo seni ne kadar merak ediyor biliyor musun? Ya dalgom-ah onu üzmeyi bırak"
Kucağıma aldım ve jisoo'nun evine gittim ve kapıyı çaldım.
Ve ordan ayrıldım..Şimdiki zaman:
O gece jisoo ve benim aramda sır olarak kaldı....
Jisoo bana kendimi bulduran kişiydi onun yanında kimseyi düşünemiyordum jin hariç....
Tabi jin o zamanlar jisoo'yu bu şekilde bir takıntı malzemesi halline getirmemişti...
Jin jisoo için tehlike arz ediyordu...
Jisoo ise kendinden emin değil...
Jennie ise korkuyor...
Ben ise sadece gözlemliyorum
Ama jisoo için hep burda olucam..
Sadece jisoo vardı...
Sanırım artık anılarımda yaşamamlıyım.Kapı çaldı:
"Efendim bir hastanız var içeri almamı ister misiniz?"
"Hasta'nın psikoloji dosyasını getirin ve içeri gelmesini söyleyin"
"Hemen efendim"Herşey ve herkes degişmiş yabancı olmuştuk.
Onlar benim eski dostlarım değildi.
Bu sessizlik bana fırtına öncesi sessizliği hatırlatıyor......"Bu süpriz dalgomu arıyorlar (≧▽≦)
Kyooo uwuwu krizi ( ꈍᴗꈍ)""Yıldızlamayı unutmayın ʕ ꈍᴥꈍʔ"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our childhood memories (VSOO)
Novela Juvenil"Artık o küçük çocuklar değilsiniz ve dost da değilsiniz yabancılar birbirlerine aşk olabilir bu yüzden siz yabancı oldunuz Kim jisoo"