11.bölüm

185 17 17
                                    

*Fotoğrafdaki olay geziye gittikleri zaman çekildikleri fotoğraf arkada kavga edenler jennie ve taehyung"

Jisoo;

"Ya kim jisoo kendine gel"
"Bugün cidden iyi hissetmiyorum"
"Çok düşünüyorsun"
"Ha hayır tabiyki ben sadece.."
"Tamam sorularıma cevap ver"
"Of tamam"
"Sana kim çekici geliyor?"
"Bilmiyorumm"
"Ya düzgün cevapla"
"Ya lalisa itiraf etmek gerekirse jin çok değişmiş gibi"
"Jin diyorsun yani"
"YA LALİSA BEN DELİRTMEK Mİ İSTİYORSUN????"
"Tamam üzgünüm ama buna sen son vericeksin unutma"
"Kötü bir son istemiyorum belki eskisi gibi olmayız ama birbirimize kırgın olmayalım"
"Safsın kim jisoo saf"
"Aaaağğğkkk"
"Ya siz ikinizin dersi yok mu?"
"Ah evet ya kim jisoo "
"Ah evet"
Baş öğretmenin gelmesiyle oradan ayrılıp derse girmiştik.

Ne yorucu bir gündü......
"Tanrım ayaklarım acıyor"
"Ah benimde"
"Gelene bak sen"
"Ha?"
Arkamı döndüğümde jin'ni gördüm.
"Selam"
"Ah jin merhaba"
Lisa hemen atlamıştı.
"Sanırım sen lisa'ydın"
"Hafızan kuvvetliymiş"
"Ah evet arada jisoo ile takılırdınız"
"Herneyse nasılsın jin?"
"İyim jisoo-shi bugünü bana ayrır mısınız?"
Gülümsemiştim..
Lisa yandan dürttü:
"Hadi kızım duygularını çözmen için bir firsat"
O haklıydı hisslerimi anlamam gerekti.
"Tabi neden olmasın"
"Ah o zaman alıyorum onu"
Dedi lisa'ya doğru
"Ah evet lütfen"
Lisa'ya sinirli bir bakış atmıştım.
Bazen nefesi alması bile uyuz eder beni ama lisa benim için çok özeldir.

"Ah yemeğe gidiyoruz jisoo"
"Evet iyi olur açıkmıştım."
Gülmüştü arabaya bindik.
Kemerimi bağladım ve ordan ayrıldık.
......
Sanırım gelmiştik arabayı park etmişti jin hemen arabadan inip kapımı açtı
Buna balo gecesini hatırlatı.
"Teşekkürler"
Ve kolunu uzattı
Koluna girdim.
Gerçekten jin çok nazikti ama kırılıcak bir porselenmişim gibi davranıyordu.
Siparişlerimizi verdik bekliyorduk.
Jin Amerika'daki anılarını anlatıyordu.
Yemeklerimiz gelmişti.
"Ah jisoo bugün seninle konuşmam gereken bir konu var"
Ha ne olabilirki gerilmiştim biraz ama jin'nin yanında hep rahattım
"Nedir o jin?"
"Erkenden doktorluğumu ellime almam için tez yazıyorum"
"Daha bir senen var erken neden yazıyorsun hem bu zor değil mi?"
"Aslına bakarsan eski jin değilim ben o korkak jin değilim"
Ne diyor bu?
"Yemekten sonra konuşalım mı jin?"
"Ah peki"
Tanırım konu nereye gidiyordu böyle karşımda jin yoktu sanki..
Yemeğimiz yiyip ordan ayrıldık.
Arabaya geçtik
"Eve mi gitmen gerekiyor?"
"Ah şe-"
Telefonum çalmıştı..
Taehyung arıyordu garip beni fazla aramadı.
Bir el hissettim elimin üstünde.
"Açma jisoo"
"Neden bir sorun mu var?"
"Açma"
"Ne oluyor jin"
"SANA AÇMA DEDİM"
Bir anda arabayı harekette geçirdi tanırım neler oluyor?
"Jin napıyorsun yavaş ol"
"Taehyung benden DAHA FAZLA SEVİYORSUN DEMİ BEN SENİN İÇİN ZORLUKLAR ÇEKİYORUM SEN..."
Taehyung aramaya devam ediyordu.
Jin ise delirmiş gibiydi.
Korkuyordum..
Hemen telefonu açtım.
"JİSOO JİN'NİN YANINDASIN DEMİ?HEMEN ONUN YANINDAN AYRIL"
Bir anda telefonu çekti ellimden.
"Jin korkutuyorsun beni"
Telefonumu arabadan dışarıya attı..
"KORKMAN GEREKEN BEN DEĞİLİM SENİ SEVİYORUM JİSOO GÖRMÜYOR MUSUN? BUNCA YIL SENİ BEKLEDİM AMA SEN BENİ BİR KEZ DAHİ ARAMADIN"
'Tanrım jin sakin ol lütfen ben kimseyle konuşmak istemiyordum"
Arabayı hızlandırmıştı...
"Kaza yapıcaz jin yalvarırım dur"
Ağlamaya başlamıştım.
Bir anda fren sesi duydum çok sert bir fren sesi...
Ağlamam durmuyordu.
"Jisoo ben-"
Kapıyı açıp arabadan indim..
"Jisoo nereye gidiyorsun?"
Cevap vermeden bir taksiye atladım.
Jin çok değişmişti..
Korkuyordum hemen başka birşey düşünmem gerekliydi..

Flashback
Yaş:17

"İyiki geldik buraya"
"Kesinlikle"
"Biraz bize yardım etseniz"
"Bu iş kızların işi"
"Ne dedin sen az önce?"
"Öldün sen tae jennie'nin gazabından kork"
Gözüm tae ile jennie kaymıştı gerçekten yakın görünüyorlardı. Ellimdeki bıçakla biber doğramaya çalışıyordum..
Jin yanıma geldi.
"Jisoo biberlere ne tür bir eziyet çektiriyorsun"
"Şey bunu ilk kez yapıyorum"
"Tamam sana öğretmeme izin ver"
Arkama geçip ellerimi tutup bıçağı aldı.
"Yavaş yavaş ince ince ve küçük küçük doğramalısın"
Heycanlanmıştım..
Taehyung arkamızdan bağırınca bıçak yanlışla ellime girdi.
Sesi korkutmuştu beni.
"Ya napıyorsunuz?"
"Taehyung asıl sen napıyorsun korkuttun jisoo'yu"
Ellimi kimse fark etmemişti.
"Ah ben iyim bir anda taehyung yanıma geldi"
"İyisin öylemi?"
Ellimi arkama saklayarak..
"Evet"
Kollumu çekip ellimi jin'e gösterdi.
"Jin harikasın cidden"
"Senin yüzünden olmuş olmalı bağırınca bıçak kaydı ellimizden"
"Ve bunu fark etmedin korkak adamın tekisin jin"
Jin'i geride bırakarak diğer odaya geçmiştik.
"Ellini uzat"
Ellimi uzatmıştım taehyung pamuğa batikon sürmüştü.
"Bu biraz acıtıcak"
"Peki"
Pamuk ellime temas edince ufak bir çığlık atmıştım..
Taehyung bana bakmıştı.
"Üzgünüm"
"Jisoo jin'deki farklılığı fark etmiyor musun?"
"Ah bilmiyorum sonuçta hepimiz gelişme çağındayız"
"Bu öyle birşey değil herneyse"
Ellime yarabandınıda yapıştırıp
"Kendine dikkat et canın yanıyorsa bunu belli et"
Kafamı salamıştım.
Yemekten sonra uyku için hazırlanmıştık.
Tuvaleten çıkmıştım.
Jin yanıma geldi.
"Özür dilerim seni bilerek incitmedim"
"Ah sorun değil bilerek olmadığını bende biliyorum"
Bana sarılmıştı.
"Seni asla incitmem jisoo"
Gözüm taehyung'a kaymıştı.
Bana bakıyordu ve kafasını sallıyordu.
Jin duygusaldı o yüzden istemeden yapmış olmalı.

Şimdiki zaman:

Ellerimin içi hep kandı ellimi sıktığım için tırnaklarım batmıştı..
Eve girdiğimde lisa'nın endişeli yüzünü gördüm.
"Tanrım jisoo deli gibi merak ettim seni telefonun neden kapalı"
"Ah görmemişim üzgünüm"
Lisa'yı üzmek istemiyordum..
"Yüzünün halline?"
"Sorun yok"
"Nasıl geçti anlat bakalım"
"Lisa bu konuda konuşmak istemiyorum"
"Ne oluyor ya jisoo-shi"
Ellerimin içine bakıyordu
"Ellin kanıyor kendini sıkmış olmalısın sorun ne taehyung beni aradı nerde olduğunu sordu. Jin ile diyince sesi titredi bir an"
"Sorun yok lisa bu bizim aramızda senin buna bulaşmanı istemiyorum"
"Tanırım jisoo yapılan şeylere ses çıkarmazsan daha çok canın yanıcak bir karar vermen gerekiyor "
"Emin ol lisa bu karar bir çok şeyi değiştiricek şimdi duşa girmem lazım"

Bu kararın sonuçları acı ve sessizdi bunu göre biliyordum. Ve o kararın zamanı yaklaşıyordu...

"Selam çok uzun sürdü biliyorum ama zamanım yok yazamıyorum fazla oylayıp paylaşırsanız sevinirim(◍•ᴗ•◍)"

Our childhood memories (VSOO)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin