.12. "tehlike"

517 82 33
                                    


Ormanın içinde korkutucu bir sessizlik vardı. Hayvanlarda bile tuhaf bir gerginlik vardı. Sessizlik içinde ilerleyen silahşörler her an tetikteydi, içten içe onlarda gergindi. Daha önce çok fazla savaşa girmişlerdi ama bu aynı değildi. Cadılar ile daha önce karşılaşmamışlardı, sadece hikayelerini duymuşlardı. Onlar ile kılıçlar ile savaşacaklarını dahi düşünemiyorlardı. Bir nevi tamamen savunmasız bir durumdalardı. Yanlarında ki kraliyetin yaşlı büyücüsü onların korumasıydı ama bu Jennie'ye asla güven vermiyordu.

Yanlarında olan bir kaç askerin sorumluluğu da onun üstündeydi. Bu Jennie'nin hoşuna gitmiyordu. Duydukları uğultu sesleri ile dikkatleri dağılırken keskin bir çığlık sesi duyuldu. Chanyeol kulaklarını tutarak yere eğilirken diğerleri ona baktı. Lisa acı çeken arkadaşına bakarkaren Jongin konuştu. "Bu kadar hassas kulaklara sahip olmak zor olmalı"

Chanyeol yüzünü buruşturarak ayağa kalkarken mırıldandı. "Hiç sorma" Jennie omuzundan arkasına bakarken konuştu. "İyi misin Chan?" Chanyeol onu başıyla onaylarken cevapladı. "Devam edelim" Soyeon, Jennie'nin yanına gelirken sadece onun duyabileceği şekilde konuştu. "Bu büyücü bana güven vermiyor"

Jennie ona kısa bir bakış atarken yürümeye devam etti, o da aynı şekilde hissediyordu. Yaşlı adamın hareketleri şüphe veriyordu. "Mümkünse eğilerek ilerleyin, nereden ne geleceğini tahmin edemiyoruz"

Herkes onu onaylarken Chanyeol homurdanarak konuştu. "Bunu 1.85 boyuma anlatabilir misin?"

Jennie göz devirirken Chaeyoung ve Rośe gülmemek için kendini zor tuttu. Üstlerinden kuş sürüsünün uçması ile ciddileşirlerken her biri bunun kötü anlama geldiğinin farkındaydı. Birbirlerine bakınırlarken nereden geldiğini tahmin edemedikleri bir ok Jongin'in üstünden geçerken ardından bir tane daha geldi. "Yere yatın!" Lisa'nın bağırışı ile herkes yere çökerken üstlerinden yüzlerce ok geçmeye başladı. "Sürünerek ilerlemeye devam edin!"

"Bu böyle devam edemez!" Yoongi'nin bağırışı ile annesi göz devirirken yelpazesi ile kendini serinletmeye devam etti. "Bal gibi de devam eder tatlım" Yoongi yumruklarını sıkarken annesinin üstüne doğru ilerledi. "Artık halktan bir şeyleri gizlemekten yoruldum, ne olduğunu bilmeleri gerekiyor ki bir tehlike de panik yapmak yerine soğ-"

"Sanki o zaman panik yapmayacaklarmış gibi konu-"

"AMA EN AZINDAN NE OLDUĞUNUN FARKINDA OLACAKLAR" Kralın gür sesi ile titreyen askerlerin tersine annesi sinirle ayağa kalktı. Yoongi'nin çenesi kasıldı, büyük bir tartışmanın başlangıcını yapmıştı. "Bana karşı kullandığın ses tonunu ayarlarsan bu senin sağlığın için iyi olur"

Yoongi ona doğru bir adım atarken konuştu. "Ne o? Beni zindana mı koyarsın? Kuyuya mı atarsın çocukluğumda yaptığın gibi"

Bayan Min kaşlarını çatarak ona baktı. "Bunun bedelini kellen ile ödemek istiyorsun belli ki?" Yoongi parmaklarını hırsa saçlarının arasından geçirirken arkasını döndü. "Bu doğru değil! Ben bu ülkenin kralıyım ve ne dersem onun olması gerekiyor"

Bayan Min alayla gülerken sandalyesine ilerledi. "Sen hariç herkes kral bu ailede Yoongi" Yoongi sinirle nefesini dışarı verirken ona doğru döndü. "Benim dört askerim ve silahşörler şuan ormandalar cadılar ile her an karşı karşıya gelebilirler ayrıyetten yaverimde orada ve de kızım cadıların elinde şimdi söyle bana anne ben nasıl sakin olabilirim!"

Bayan Min anlayışla kafasını sallarken önünde olan küçük pastadan bir çatal aldı. "Endişenin farkındayım ama sakinliğini koruman gerekiyor"

king and musketeer'²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin