Jennie odanın içinde volta atarken gereksiz bir heyecan ile kralı bekliyordu. Askerlerden duyduğu kadarı ile burası kralın ikinci odasıydı ve kimseyi sokmuyordu buraya eşini bile. Jennie terlemiş avuç içlerini üstüne sürdü, başını iki yana salladı."Konumuz bu değil Jennie! Konumuz onun yüzünde ki yara izi onu düşün!"
Jennie kendi kendine mırıldandı. Kralın fazlasıyla gizemi vardı, çoğu şeyi kendine sakladığı belliydi. Daha gördüğü şeyleri hazmetmemişken bir de o yarayı görmesi mantıklı düşünmesine sebep vermiyordu ki daha sadece birini görmüştü diğerlerini değil. Derin bir iç çekti, onlar ile nasıl başa çıkacaklarını düşünmek zorundaydı sevdiği insanları korumalıydı kraliyet umurunda değildi. Kapının aniden açılması ile korkuyla arkasını dönerken elini göğsüne koydu.
"Bu nadir anı bir daha görebileceğimi sanmıyorum"
Jennie başını yere eğdi, normalde ona cevap vermesi gerekirken neden şimdi susup kaldığını anlamıyordu. Buraya geldiğinden beri bir sürü yabancı duygu ile karşılaşmıştı ve bu hoşuna gitmemişti.
"Ayakta mı bekleyeceğiz?"
Yoongi yatağın ucuna otururken eli ile yanında ki boşluğa pat patladı. Jennie yumruklarını sıkarak onun yanına ilerledi ve yanına oturdu, onun yüzüne bakmaktan biraz çekiniyordu.
"Aklında bir sürü soru var değil mi? Bu yara izi ile nasıl kral oldum?"
Jennie ona baktığında gözünü kapatan perçem geriye atılmıştı. "Bunu saçma buluyorum..." İşaret parmağı ile yara izini gösterdi ardından ise devam etti. "Bir iz yüzünden kral olamamak çok saçma" Yoongi'nin dudaklarında acı bir gülüş yerini aldı.
"Herkes senin düşünce yapında değil Jennie"
Jennie yerinde kıpırdanırken yara izine daha dikkatlice baktı üst kısmı derindi, alt kısım onun aksine bir çizik gibi duruyordu. Parmakları istemsizce yara izine giderken kral onu durdurmadı. Jennie ona ilk defa kendi rızası ile yakınlaşırken parmak uçlarını yarada hafifçe gezdirirken fısıldadı. "Bu nasıl oldu?"
Yoongi onun elini nazikçe kavradı ve başının sallayıp perçemin gözünü kapatmasına izin verdi. Jennie yutkunurken elini kavrayan ellere baktığında heyecanlandığını hissetti. "Bunu anlatmak için doğru bi-"
"Bunun kadar doğru bir zaman yok...kralım"
Yoongi'nin gözleri büyüdü ardından ise bir gülüş ile silahşörün kızının yanaklarının kızarmasını sağladı. "Gerçekten sabırsızsın silahahşörün kızı" Jennie elini kendine çekerken kucağında birleştirdi. Kral ayağa kalkarken onu meraklı bakışları ile izledi, kendini ergen yaşlarında gibi hissediyordu. Öldüreceği birini hayranlık duymaya başlıyor olamazdı değil mi? En büyük ihaneti kendine yapardı.
"Daha senin yaşlarındayken kral olduktan sonra geceleri asker ile dolaşıyorduk ve öldürebildiğimiz kadar kurtları öldürüyorduk, o mahsende gördüğün ise lider olanlarıydı...onu ele geçirmeden önce beni öldürmeye çalışmıştı"
Jennie gözlerini kırpıştırırken aklında ki soruyu sordu. "Ama aynı zamanda kendi ırkımdan birini yanında taş-"
Jennie'nin sırtının yatak ile buluşması ile cümlesi kesilirken üstüne eğilen kral ile başını sağa doğru çevirdi. Önüne serilen boyuna küçük bir öpücük konduran Yoongi onun sol bileğini parmakları ile kavrayıp başının üstünde birleştirdi. Jennie ateş saçan gözler ile ona döndüğünde kralın etkileyici bakışları altında ezilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
king and musketeer'²
Fanfiction@alex11russo kitabın ilk bölümleri bu hesaptadır eğer kitabı ilk defa gördüyseniz profilimde de etiketli olan hesabıma girip bakabilirsiniz "İhanet senin elinden hiç bu kadar güzel olmamıştı Silahşör'ün kızı" Jennie kelimeler altında ezilirken dolan...