.7. 'efsaneler'

796 106 76
                                    


Yaver ile sanatçı silahşör halkın arasında hiç konuşmadan ilerliyorlardı.
Kervancıların sesi meydanda dağılıyordu, Taehyung çoğunu tanıdığından selam vermeden geçemiyor bu ise yaverin sinirlerini bozuyordu. Bir an önce geri dönmek istiyordu, yaver olduğunu saklamak için giydiği bu kıyafetler onu rahatsız ediyordu. Bu sıcakta kafasında ki şapka onu delirtebilirdi.

"Hah işte orada bizim huysuz ihtiyar"

Taehyung heyecanla konuşurken parmaklarını Jungkook'un koluna dolarken yaver hırsla geri çekildi.

"Konumu unutma çocuk!"

Taehyung göz devirirken homurdandı. "Ne kadar yabanisin bir de bize dersiniz"

İki genç adam bir düşman misali dükkana girdiklerinde huysuz ihtiyar tanıdığı yüzle yerinden gülerek kalktı.

"Seni yeniden görebilmeyi düşünmemiştim Tae, neden hala ölü değilsin?"

Taehyung elini ensesine götürürken gergin bir şekilde güldü. "Seni de görmek güzel büyükbaba"

Jungkook kaşlarını çatarken silahşöre baktı. Onların bütün ülkesini yok ettiklerini hatırlıyordu, bütün insanları ise köle olarak almışlardı.

"Hangi malzemeleri alacağımı biliyorsun şu köle günlerimizde sanatım daha çok ortaya çıkacak gibi"

Taehyung'un dramatik sesine karşı yaver göz devirirken huysuz ihtiyar Jungkook'a döndü.

"Peki ya bu genç adam kim?"

Taehyung yavere sırnaşırken konuştu.

"Gelecekte ki eşim"

Jungkook'un gözleri büyürken hızlıca onu kendinden uzaklaştırdı. Kalbi hızla atarken yanakları ısınmaya başlamıştı.

"Sadece şaka yapıyorum, o kralın yaveri ama kimseye söyleme"

Huysuz ihtiyar bunu pek umursamadı ve tezgahın altında olan malzemeleri çıkartıp bir çuvalın içine yerleştirirken konuştu. "Bu arada Tae dikkat et, etrafta Silla'nın silahşörleri dolaşıyor"

Taehyung küfrederken ellerini beline yerleştirdi. "Tanrım hiç vazgeçmeyecekler değil mi?" Jungkook ona doğru yaklaşırken gömleğinden kavrayıp kendine çekti. "Sen ne karıştırıyorsun?"

Taehyung ellerini yukarı kaldırırken alayla güldü. "Tamam yaver anladım, görevini layığı ile yerine getiriyorsun ama Silla silahşörleri ile benim alakam var ve unutma ki senden önce de bir hayatım vardı"

Jungkook geri çekilirken kendine hakim olmaya çalıştı ilk defa sanatçı silahşörün ciddi bir söylemini duymuştu. Taehyung çuvalı eline alırken huysuz ihtiyara bir şeyler söyledi ardından ise iki genç adam yollarına devam etti. Yine konuşmadılar bu sefer Jungkook biraz mahçup hissediyordu. Çıkışı biraz sertti ama onun hayatta ki tek amacı ülkesini korumaktı, kralına layık bir yaver olmak istiyordu ona borcunu ödemek istiyordu.

Taehyung ise onun tam tersiydi kimseye bağlı kalmayı istemez kimseye de borçlanmazdı, sadece hayatta kalmak ve zengin olmaktı amacı. Öleceği zamana kadar kendi isteğinin dışında bir şey yapmak istemiyordu, kendi başına buyruk yaşamak istiyordu. İki genç birbirinden tamamen farklıydı çatışma noktaları çok barizdi lakin kırılma noktaları birdi.

"Taehyung nerede?" Soyeon elinde ki elmayı ısırarak kendini sandalyeye atarken Jongin onu cevapladı. "Şu yaver ile meydana indiler alacağı bir şeyler varmış"

Lisa okuduğu kitaptan başını kaldırırken konuştu. "O yaver ile fazla içli dışlı gibi sanki" Chayeong gülerken onu cevapladı. "Taehyung'un içli dışlı olmadığı biri var mı?"

king and musketeer'²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin