Bu bölüm biraz fazla hızlı geldi hmm?
Bence artık bi oy - yorum sınırı koymalıyım ne dersiniz?
» Bir de duyarcı kitle gelmeden söyleyeyim Jeongguk'un yaşının şimdilik küçük olduğunun farkındayım -öpüşmek veya diğer şeyler için- ama 16 sın dan sonra değişik şeyler olabilir... Daha çok bekleyeceksiniz yani :D
- iyi okumalar 🍒
.
.
Herkesin Alfa bildiği prens Jeongguk, aslında bir Omegaydı.
Bunu benden başka kimse bilmiyordu; bir de söylediğine göre diğer hizmetçileri dışında.
Jeongguk beni odasından kovduktan sonra odama gelmiştim ve hâlâ düşündüğüm tek şey, bu gerçeğin kimse tarafından öğrenilmemesi gerektiğiydi. Aksi takdirde, Omega olan birine Alfalık eğitimi veremezdim. Ben de böylece ya saraydan sürülürdüm ya da burada köleleşmeye devam ederdim.
Yani görevimi asla tamamlamamış olurdum, ailemin hayatı tehlikeye girerdi. Bunu istemiyordum.
Almanya'da ki sarayda kalan yardımcı Min'e mektup yollamalıydım. Bu olanları ona haber edip, ondan başka kimsenin öğrenmemesini isteyerek akıl danışmak belki de çok iyi olacaktı. Sadece İngiltere sarayında yakalanma tehlikesi gözümü korkutuyordu. Prens'in kendini odaya kapatmasının ardından neredeyse 2 hafta geçmişti. Kral'a onun rahatsızlandığını söylemiştim. Böylece kimse onu rahatsız etmiyordu.
Sonunda cesaretimi toplayıp temiz bir kağıdı önüme aldığımda, odamdaki masanın önünde soğuk terler döküyordum. Her şeyin bu kadar ters gitmesi şart mıydı? Onu öldürmeye çok ama çok yaklaşmıştım ve Alfa'nın, birden Omega olduğunu öğrenmem yetmiyormuş gibi kollarımda kızgınlığa girivermişti. Benim için, dünyanın en zor dakikalarıydı belki de.
Sevgili dostum Min Yoongi
Buraya geleli neredeyse 3 ay olmak üzere... Her şey iyi gidiyordu ta ki...
Kapının biden açıldığını duymamla elimdeki kağıdı buruşturmam ve bir köşeye iteklemem bir olmuştu. Kapıya döndüğümde, bu prens Jeongguk'du.
"Gecenin bu saatinde burada ne yapıyorsunuz?"
"Yarın derslere başlamak istediğimi söyleyecektim." Ayağa kalkıp ona ilerlediğimde, gözlerinin parladığı aşikardı. Diyeceklerimi başkasının duymaması için uzanıp kapıyı kapattım.
"Ne dersi, majesteleri? Siz Omegasınız."
Tavşan dişlerini gözler önüne sererek sırıttı. "Ne yani babama her şeyi söyleyeyim ve seni tekrardan at pisliği temizlikçisi mi yapsın?"
Hiçbir şey söylemediğimde odaya ufak bir göz atıp yatağıma ilerledi ve üstüne nazikçe oturdu. "Seni o gün odamdan kovduğum için üzgünüm."
"Özür dilemenize gerek yok."
Uzun bir iç çekti. Öndeki saçları neredeyse gözlerine geliyordu. Son zamanlarda saçlarını hiç kestirmemişti ve kestirmek istiyor gibi gözükmüyordu. Gözünün önüne gelen saçını kulağının arkasına attı ve parmaklarıyla oynamaya başladı. "Çok soğuk birisin. Herkese karşı böylemisindir yoksa..?"
"Herkese karşı böyleyim." diye kısaca belirttim. "Üstünüze alınmanıza gerek yok."
Suratıma bakıp sahtece güldü. "Çok sağ ol. Artık daha iyi hissediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Alpha is a thief » Taekook Omegaverse
FanfictionTaehyung ortaçağda bir hırsız, bu sefer çaldığı şey ise para değil, bir kralın 'Alfa' oğlu. » omegaverse & kingdom © tüm hakları @jigolouis'e aittir! "My Old Man is a thief"