8. Bölüm

5.2K 574 195
                                    


Halsey - Castle

iyi okumalar 🍒

...

Günler, haftalar, aylar geçmişti. Sarayda herkes kraliçenin karnındaki bebeğin heyecanını yaşarken, aynı zamanda Prens Jeongguk'un hâlâ Alfa kızgınlığına girmemiş olmaması dillerinden düşmüyordu. Elbette Jeongguk da dedikoduların farkındaydı. Bu yüzden fazlasıyla gergindi.

Ben de öyleydim.

Özellikle Kral, Jungkook'un Alfalığı hakkında konuşmak için odasına çağırdığında.

Bir den elini masaya vurdu. "Bana neden hâlâ kızgınlığa girmediğini söyle."

Sertçe yutkundum. "Aslında ona ne dediysem anlatamadım, majesteleri. Şu günlerde fazlasıyla utangaç. Hizmetçisiyle ilişkiye girmiş ama bu yaptığının fazlasıyla ayıp olduğunu düşünüyor. Kızı da kimseye söylememesi için tehdit etmiş. Kral Jeon elini alnına vurduğunda nefeslenerek devam ettim. "Kız da bana gelip haber etmese kimsenin haberi olmayacaktı, majesteleri. Kız da çok korkuyor."

"Bu çocuk çok aptal! Nesinden utanıyor?! Kutlanması gerekirken! Çarşaf duruyor mu?"

Yanağımın içini ısırdım. "Prens.. Onu da ortadan kaldırmış."

"Kızın yalan söyleyip söylemediğini nerden bilelim? Getirin o kızı derhal buraya."

Ayakta beklerken, fazlasıyla streslenmiş ve kötü şeyler düşünmeye başlamıştım. Kız geldiğinde soğuk kanlılığımı korumaya çalışıyordum. Eğer rolünü düzgün yapmazsa hepimizin sonu olacaktı. "Beta Ashley. Vincent'a prensle birkaç gece önce birlikte olduğunuzu söylemişsin."

Kız rol icabı veya gerçekten korkuyla yutkundu. "Evet, Majesteleri. Olduk. Tek bir gece değil. Tüm kızgınlığı boyunca." Kız iyi rol yaptığı için rahatlamıştım. Jeon'a baktığımda tek kaşı havada dinliyordu.

"Ne bilelim senin yalan söylemediğini."

Kız dudağını ısırdı. "Sol alt kasığında dikene benzeyen bir doğum lekesi var."

Kral Jeon, rahatlamışcasına nefesini verdiğinde suratı gülüyordu. "Çekilebilirsin Ashley. Vincent sen kal." Kız çıltığında, krala döndüm. "Şu çocuğu törenden önce adam etmen için son fırsatın. Omegalar gibi nazik olmayı kessin!"

"Elimden geleni yapacağım majesteleri."

Selam verip kralın odasından çıkmıştım. Jeongguk'un odasına yürürken nedensizce kızın o bilgiyi nasıl ve nereden öğrendiğini düşünüyordum.

Kapıyı çalıp içeri girdiğimde, Jungkook diğer hizmetçi kızlarla tuvalde bir şeyler boyuyordu. Ben girince hepsinin dikkati bana kesilmişti. "Biri seni bu şekilde görse ikimizin de sonu olur."

"Çekilebilirsiniz kızlar." Hizmetçiler odadan çıktığında Jungkook tuvalin arkasından çekildi ve karşıma dikildi. "Yüzün gülüyor."

"Planımız işe yaradı. Baban töreni yapacak." Söylediğimle, önümden çekilip odanın diğer ucuna gitti.

"Keşke ben de senin kadar buna mutlu olabilsem." dedi dalgınca. "Annem benim Alfa olmadığımı biliyor. Neden uğraşıyoruz ki?"

"Oğlunu kaybetmeye gücü yetmez. Sen tek varissin."

"Şimdilik." Tekrar bana döndü. "Törenden sonra bu saraydan gideceğiz. Belki beni unuturlar." Üzgünce mırıldandı.

-----~•~------

Odamın camından siyah atlı bir habercinin geldiğini gördüğümde, hızla aşağıya inip bana gelen herhangi bir mektubun olup olmadığını sormuştum. Aylardır aldığım cevabın aksine, bu sefer bana gelen bir mektup olması beni mutlu etmişti. Üstünde yardımcım Min'in mühürü vardı. Birkaç ay öncesinde ona gizlice mektup yazıp, olanları birer birer anlatmıştım.

My Alpha is a thief » Taekook Omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin