Herşeyi Hatırlıyorum...

31 0 1
                                    

Galiba herşeyin farkındaydım. Artık devam edip yarattığımız yaratığın nereye gittiğini öğrenmemiz lazımdı. Yavaş adımlarla bilgisayarların yanına doğru yürüdüm.
Kamera kayıtlarına bakıp neler olup bittiğini izleyecektim.

"Thomas, nereye gidiyorsun ?"

"Bilgisayarların yanına gidip son kayıtları izleyeceğim, istersen benle gel ş-şey şey..."

"İsmim Jack dostum."

"Peki Jack, şimdi benimle gelicekmisin?"

"Tabiiki geliyorum dostum ilerle."

Önümde şifreli bir kapı vardı girmem gereken şifreyi hatırlamam gerekiyordu. Biraz düşündükten sonra şifreyi hatırlamıştım. 3466, şifreyi girdikten sonra kapı açıldı ve ben bilgisayarların yanına yöneldim.

Bilgisayarların son kayıtlarına bakarken patlamadan önceki anı izledim. Kameralar herşeyi net bir şekilde kaydetmişti. Patlama anında nekadar şiddetli olduğunun farkına vardım. Ve o an kameralar karıncalanıyordu, galiba sarsılmadan dolayı düşmüş ve kırılmıştı.

Bir anda başımda ani bir acı hissettim ve bir anda yumruğumu sallayarak arkamı döndüm. Galiba Jack'in canını çok yakmıştım ki öyle olmuş. Jack yerde acı içinde inlerken ben ise dudaklarımı sıkıca birbirine bastırıp gülmemek için kendimi çok zor tutuyordum. Ama hala ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım.

"Amacın neydi Jack ?"

"Dostum başının tekrar kanamaya başladığını görünce ilk yardım kutusundan bez alıp kanayan yere bastırmak istedim. Habersiz olduğu içinde yumruğu yedim galiba."

Cümlesini bitirdiğinde her ikimizde kahkaha atıyorduk. Kalkmak için elini uzattı, bende elini kavrayıp tüm gücümle kalkması için onu çektim.
Ayağa kalktığında ikimizde Dünya'daki
sinyalleri araştırmaya başladık ki tam o sırada;
"Thomas, Jack iyimisiniz ?"
Bilgisayardan gelen kadın sesi ikimizide rahatlatmıştı. Labratuvardaki Martha'nın sesiydi bu.

"İkinize de ne olup bittiğini biliyoruz. Fazla canınız yanmış olmalı fakat şu anda sizi düşünecek zamanımız yok. Yaratığı acilen Los Angeles'ta ele geçirmemiz lazım."

Tam o sırada ben şaşırmış yüz ifadesi ile;
"Ne yani ? O pisliğin nerede olduğunu biliyormusunuz ?"

"Tabii ki Thomas. Haberlere bakılınca Los Angeles'ı birbirine kattığını gördük. Çok can yaktığı aşikar. Hemen en hızlı şekilde buraya gelmeniz lazım."

Hızla bilgisayarları kapatık ışın aletinin içine attık kendimizi. Jack aletin bilgisayarına koordinatları girerken ben ise biraz daha hızlı olmasını hatırlattım.

"Hadi Jack hadi... O pisliğin aileme zarar vermesinden korkuyorum. Elini çabuk tut!"

Daha hızlı davranıp koordinat işlemini bitirdiğinde bana dönüp;
"Hazır ol dostum, birazdan bayılacaksın ve uyandığında ciddi bir baş ağrın olacak. Tanrı bizimle olsun..."

"Amen!"

Büyük DeneyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin