TTM (22)

143 5 0
                                    

Evet beni gördüğünüze çok sevindiniz dimi.

Ben daha fazla boş yapmayayım.

Bölüme geçebilirsiniz

(!)(!)(!)(!)(!)(!)(!)(!)(!)(!)(!)(!)(!)

Bugün hayatından defoluyorum

Fark edilmiyor ama kahroluyorum

Icime attığım gibi kendimi çöpe atıyorum
(Yanlış olabilir şarkıyı ezbere bilmiyorum)

Derin bi nefes aldım.
Üç yıldır gelmiyordum buraya.
Bura istanbulun uzak bi bölgesinde orman gibi bir yerdi.
Babam burda bi arsa satın almış ve ağaçtan bi ev inşa etmişti.
Dağ evi gibi.

Üç yıl.
Dilek olay.
Güldüm

Son bi saattir telefonum deli gibi çaldığı için kapatmıştım. Kimse benden haber alamıyordu ve kesin deliye dönmüşlerdir.

Havuzun başından kalktım ve eve girdim.
Soğuktu.
Şöminenin yanındaki odunlardan aldım ve attım.
Mutfağa gidip çakmağı buldum ve geri dönüp yaktım.

Geçip L koltuğa yattım ve tavana baktım.

Çocukluğum çoğunlukla burda geçmişti.
Babamla ilk kampa geldiğimiz zaman burayı çok sevmiştim. Oda benim için bu evi yaptırmıştı.

Aklıma gelen anılar ile tebessüm ettim.
Gözleri dolu olan bi tebessümdü bu.

Düşüncelerimi bölen ev telefonu ile yutkundum.
Sipariş ettiğim şeyler olabilirdi ve onun için arıyor olabilirlerdi.

Ayağa kalktım.
Bir dakika. Nisa , Lila veya Mira arıyor olabilirlerdi eğer açarsam benim nerde olduğumu bilirlerdi.
Kalktığım yere oturdum.
Günüm bu kadar güzel başlamışken böyle bitmesi biraz tuhafıma gitmişti

Busenin fanları beni sevmiyordu ve eğer bu böyle giderse benim açımdan hiç iyi olmayacaktı.

Belkide oğuzdan ayrılmalısın

İç sesin söyledikleri veya benim düşündüklerim bilmiyorum ama belki doğruydu.
Oğuzdan ayrılsam busenin fanları sevinecek ama benim fanlarım
Oğudil fanları ve çevremdekiler üzülecekti.

Ha birde.
Oğuz.
Beni bu kadar seven bi çocuktan nasıl ayrılacaktım ben.

Yanağımdan akan yaşı elimle sildim.
"Doğru karar bu Dila üzülme kızım"
Çatlak sesimle söylediklerim ile ağlamaya başladım.

"Bakın burda burda! "

Berfinin sesini duymamla yerimden sıçradım.
Hemen gözlerimi sildim ve ayağa kalktım.
Gidip cam kapıyı açtım.
"Ç-çocuklar burda ne işiniz var? "
Hepsi burdaydı ama Oğuz yoktu.

"Arkaya baktım Dila o- Dila! "

Oğuz koşarak bana sarıldı.
Ellerimi tam ona saracaktım ki iki yanımda sallandırdım.
"Geçin içeri"

Onlar birer birer içeri dolarken kapıyı kapattım ve cerenin yanına geçtim.
Oğuzun yanı boştu Oysaki....

Kafamdaki düşünceleri ittim ve onlara döndüm.
"Beni nasıl buldunuz? "

"Kuzenin nisaya sorduk. Orda olabilir dedi bizde geldik"

Güldüm.
İspiyoncu.
Hatırlatın onu telefonuma İspiyoncu diye kaydedeyim.

TİKTOK MU?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin