-Özel Bölüm-

20 4 32
                                    


💞💞💞

[ 6 Mart 1982]

Lilith elindeki papatya çayını yudumlarken bir yandan da şömine ateşinin çıtırtısını dinliyordu.

"Hey, bu cidden haksızlık! Sarışını buradan çıkar!"

Sirius hala bağırıp çağırırken James onu hiç duymuyor gibiydi. O sadece kız arkadaşını izliyordu.

"İzin vermiyorum! Siz daha evlenmediniz, AYNI evde ya-şa-ya-maz-sı-nız! Bu kadar!"

Lilith yerinde gergince kıpırdandı. "İstersen hemen evlenelim Aqua?" Aquila arkadaşına dehşetle baktığında James' in yüzünü inanamazlık ifadesi kaplamıştı.
"Gerçekten mi?"

"Hayır, aptalcığım." Sirius hışımla yerinden kalktı. "Bak Çatalak bak! Bu sana Aptal diyor, ben sana Aptal demem. Hadi gel bir daha düşün!"

"Sirius..." Remus arkadan Sirius' un omzunu tuttuğunda Sirius biraz daha yumuşamış gibiydi. "Şimdi onları yanlız bırakmak için çıkacağım. Siz iki aptal da peşimden geleceksiniz!"

Aquila ve Sirius söylene söylene kapıdan dışarı çıktığında Lilith, eve kamera takıp takmadıklarını düşünüyordu ki dışarıdan Aquila' nın bağırtısı duyuldu.

"Sakın ona dokunayım deme Potter! Yoksa seni çivileriz!"

Bir kaç dakika sonra herkes gitmiş, James ve Lilith evde yanlız kalmıştı. Sadece şöminenin ve kendi seslerini duyuyorlardı.

Lilith eline kitabını almış, sadece okumaya çalışıyordu. James ise sıkılmış olmalı ki saçma sapan hareketler yapıp onun dikkatini dağıtmaya çalışıyordu.

Bunlar Lilith' in umurunda bile değildi. Çünkü zaten sadece kitaba bakıyordu.
"Hadi ama, sen de sıkılmadın mı?"

Lilith en sonunda dayanamayıp kitabı James' in suratına fırlattı. Geyik, gelen hamleyle sendeledi.

"Ne yapmamı bekliyorsun?" James verecek cevap bulamadı, çünkü o da cevabı bilmiyordu aslında.

Her dara düştüğünde yaptığı gibi elini saçlarına götürecekken duraksadı. Ellerini Lilith' in saçlarına götürdü ve karıştırdı. "Bu şirinlikleri yer miyim sanıyorsun?"

Sonra bir kaç saniye hiç bir şey yapmadı. "Doğru sanıyorsun."

James gülümseyip yerden kalktı ve koltuğa, Lilith' in yanına oturdu. "Ne mi yapalım? Hayal kuralım mesela?"

"Ne gibi hayallerin var senin acaba" James kolunu kızın omzuna attı ve ona sarıldı. "Benim tek hayalim sensin."

Sonra geri çekildi ve bir kaç saniye tavana bakıp geri kıza döndü. "Sen olmasaydın ne yapardım bilmiyorum. Lütfen hayatın boyunca benden hiç ayrılma, lütfen."

"Merak etme, öyle bir şey yapmayacağım. Senden asla ayrılmam."

Yalan söylüyordu. Elbet gidecekti, ve bunun sonuçlarını ona söyleyemezdi. Çünkü son yıllarını, belki de son günlerini sevdiği çocukla geçirmek istiyordu.

💞💞💞

Hayalci / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin