İsim Bırakmadınız'a doğum günü hediyesi olarak bunu armağan ediyorum.
Hepi börtdey canım :3 slflşsdkgşlskdlgs
ay lav yuğ sdlgklsdkgs
hadi şımarma oku -_-
Bölüm 8
Tao gözlerini açtı.
Derin bir nefes aldı.
Deri koltuktaydı.
Krisle yüzyüze uyumuşlardı.
Çıplaklardı.
Karnına çektiği bacaklarını oynatınca deri koltuktan ses geldi.
Kris hala aynı şekilde yatıyordu.
İki eli de başının altındaydı.
Dikkat edince nefes seslerini takip edebiliyordu.
Onu izledi.
Sarı saçlarının arkası kabarmıştı.
Önündekiler de gözlerine inmişti.
Beyaz teni o kadar kusursuzdu ki...Sanki gerçek değildi.
Hatta sanki demin olanlar da gerçek değildi.
Kris onun bedenine dokununca hissetikleri...
Kendini hem dağılmış
hissediyordu hem de rahatlamış.
Kendi kendine düşünüyordu.
'Benimle neden...yattı...'
Dokunuşları düşündü.
Duvarın önünde yaptıklarını.
Aheste aheste esmer boynu istila etmişti.
Düşüncesine ara verip yine Kris'e baktı.
Sakince nefes alıyordu.
Koltuktan hala boyalı olan elini kaldırıp Kris'in yüzüne yaklaştırdı.
Sarı saç tellerini yavaşça gözünün önünden çekti ama uyanmasından korkuyordu.
Ona ne diyeceğini...
Çünkü aslında korktuğu şey de Kris'in onu hala bir müşteri olarak görmesiydi.
Kris'in renk gelmiş yanaklarına baktı.
Şişmiş dudaklarına.
'Benimle...neden olmak istesin ki...'
Oyun oynadığını düşündü.
Onu bilerek kışkırtıp tahrik ettiğini.
Koltuğun ayak ucuna baktı.
Kris'in bacaklarına.
Düşündü.
'Onunla olmanın tek yolu buysa...'
Yavaşça doğruldu ve ayaklarını koltuktan indirdi.
Arkasına dönüp tekrar sarışına baktı.
'Beni istemesine imkan yok...'
Koltuktan ağır ağır kalktı ve duvara ilerledi.
Kirlenmiş giysilerini ses çıkarmamaya çalışarak giydi.
Eğilerek bağcıklarını bağladı.
Sonra da çantasını bulup içini kurcaladı.
Cüzdanından çıkardığı parayı yerdeki koltuk minderine bıraktı.
Çömeldi ve Kris'e baktı.