Lover Traveler | Taekook

3. Dynamite

Jungkook kafasını kaldırıp eserine gururla baktı.

Tam beş saattir çalışma masasının başındaydı.

İlmek ilmek işlediği tüm planı masasında, resim kağıdının üzerinde duruyordu.

Saat 23:14'tü.

Öğle yemeğindeki aydınlanmasından sonra kütüphaneye gidip aklına uçuşan tüm fikirleri not defterine yazmış, sonra da kalkıp Seul'de ayak basılmamış yer bırakmamıştı. Eve geldiğinde çantası pek çok ıvır zıvırla doluydu.

Seokjin haklıydı. İlk tanıştıkları güne dönmesi cezası olsa da ona bu hapishaneden kurtulmasının anahtarını da veriyordu. En başından başlayacaktı. Evrenin Jungkook'u gönderdiği şekilde hareket edecekti. Taehyung'u kendine aşık etmek istiyorsa, birlikte yaşadıkları tüm şeyleri bir daha yaşayacaktı.

Önündeki kağıda bir zaman çizelgesi çizmişti. Siyah kalın bir hat ile kağıdı ortadan ikiye ayırmış, sol tarafı tarihler, sağ tarafı olacak olaylar ve durumlar için bırakmıştı. Dikey kağıdın sağ tarafında Taehyung ile tanışmalarından başlayarak flört dönemlerindeki ve ilişkilerindeki önemli anları, mihenk taşlarını, inişleri ve çıkışları yazmıştı. Sağ taraftaki tarihler onu oldukça zorlamıştı. Jungkook bu konuda içler acısı bir vaziyette olduğunu kabul ediyordu. Sadece 2017'yi ele aldığı için gün ve ay olarak hatırlayabildiği tarihler oldukça sınırlıydı. Aklına gelenleri eklemişti ancak geri kalanı için aşağı yukarı tahminler yürütebilmişti sadece. Ayrıca arkadaşlarının ve kendinin de yaşayacağı bazı olayları eklemişti. Yazarken ayırdına vardığı bir gerçekti bunlar. Hayatı etrafındaki kişiler aracılığıyla şekillenmişti. Arkadaşları Taehyung ile ilişkilerinde ilerlemesine bir şekilde yardım etmiş, kendi kişisel tecrübelerinin içinde bulunmuş, Jungkook da aynı biçimde onların hayatında yer almıştı. Birbirlerinin yaşamlarına dokunmaları sayesinde yürüdükleri yol oluşmuştu. Jungkook çizelgeye yazdığı her kelimeyle onların anlamını bir kez daha anlıyor ve teşekkür ediyordu.

Böylece planı oluşmuştu işte. Jungkook bir kez daha çizelgeyi kontrol etti. Kusursuzdu. Plana sadık kalırsa amacına ulaşacak ve kendi zamanına geri dönebilecekti. Hissettiği cesaret ve umutla beraber gülümsedi. Dikey kağıdın en başında renkli kalemlerle planının adını yazmaya başladı.

TAEKOOK.

Taehyung'u Aşık Etme Kapsamında Olacak Olaylar Kronojisi.

*******

"Bizim bu öğleden sonra Dynamite'a gitmemiz lazım." dedi Jungkook sabah kahvaltısında.

"Nereye? Orası neresi?" dedi Namjoon elindeki reçelli ekmekten bir ısırık alırken.

"Jungkook nerelerde takılıyorsun sen lan dinamitli bombalı yerler falan? Ondan mı kafan güzel?" Yoongi kaşlarını çatıp elindeki gazeteden kafasını kaldırarak konuşmuştu.

Jungkook gözlerini devirdi.

"Hyung orası, aklında ne canlandırıyorsan artık, öyle bir yer değil. Bir müzik dükkanı."

"Ha, tamam olur o zaman." Yoongi a harfini uzatarak onayladı ve gazetesine geri döndü.

"Şu zaman yolcuğu takıntın için mi gidiyoruz? Seokjin'e ona göre haber vereceğim."

"Takıntı değil, gerçek o." Jungkook yine göz devirmişti. Yemek çubuklarıyla Namjoon'un eline aldığı telefonu gösterdi. "Çağır hyungu, zaten beni bir tek o anlıyor."

"Anlar tabi. Çok anlayışlı ve yakışıklıdır."

Bu sefer göz devirme sırası Yoongi'deydi.