0.3 : Bulunmak İçin Tehlikeli Bir Yer

995 75 57
                                    

Taehyung, pencereden vurarak onu kör eden ışıkla uyandı. Sızlandı, yuvarlandı, irkilmeden önce gerindi. Arkası felaket ağrıyordu fakat Jungkook ile yaptığı tatmin edici seks aklına gelince gülümsemesine engel olamamıştı. Gözlerini açıp yatağa bakmış, Jungkook'un gittiğini fark edince ise gülümsemesi solmuştu. Doğruldu, battaniyeler göğsünden düştü ve baksırının üstünde olduğunu fark etti. Jungkook onu giydirmişti... bu akıllıcaydı, ama Taehyung onun kendisiyle kalmak yerine gecenin ortasında bırakıp gitmesinden nefret etmişti. Yavaşça ayağa kalkarken kaşlarını çattı. Aniden banyo kapısı açıldı; yeni, siyah bir tişört ve pantolon giymiş, siyah saçları ise az önce aldığı duştan dolayı ıslak olan Jungkook dışarı çıktı. Taehyung karşısındaki güçlü adama baktıkça arzularının kaynadığını hissediyordu.

"Hey..." Taehyung konuştu, Jungkook'un dün gece hakkında tuhaf davranmayacağını umuyordu. Jungkook ona baktı ve gülümsedi.

Jungkook, "Hey, güzelim. Üzgünüm seninle kalamadım... ama bu sabah bir toplantı için rapor vermem gerekiyor," dedi ve Taehyung başıyla onayladı.

"Hayır, hiç sorun değil... Kalmanı beklemiyordum..." mırıldandı ve Jungkook kaşlarını çattı. Gözlerini buluşturmak için çenesinden tutup başını kaldırmadan önce odada Taehyung'a doğru yürüdü.

"Tae iyi dinle. Kalmayı istiyorum. Dün gece inanılmazdı ve seni mutlu etmek istiyorum ama bu toplantıya gitmek zorundayım. İşimi yapmak zorundayım... tamam mı?" Jungkook'un konuşmasıyla Taehyung kızardı. Jungkook haklıydı elbette. Onun bunu söylemesi Taehyung'u rahatlatmıştı.

"Teşekkür ederim..." fısıldadı ve Jungkook kendine engel olamadı. Onu öptü. Bir an sonra ondan ayrılmış, Taehyung'un kızarık yanaklarına mutlulukla sırıtıyordu.

"Şimdi gidiyorum. Duş alıp üstünü giymelisin. Bugün seni aşağıya, bahçelere götüreceğime söz verdim ve yapacağım," Jungkook odadan çıkmadan önce konuştu. Taehyung kapı sürgüsünün çekildiğini duymuş ve iç geçirmişti.

"Buna alışacağım..." homurdanarak sıcak duşun altına girdi, ağrıyan bütün kaslarını yatıştırdı. Dışarıya çıktığında aynaya baktı, hayrete düşmüştü, "Bu ne sikim, Jungkook!?" boynu, köprücük kemikleri ve göğsü boyunca her yerde koyu mor izler vardı. Bavuluna gitmeden önce beline bir havlu sardı. Yetersiz sayıda birkaç parça kıyafeti çıkarıp dolaba astı. Boynundaki izleri kapatması için boğazlı, kaşmir üst ve koyu pantolon seçmiş, giydikten sonra saçlarını taramıştı. Dün gece rüyasında annesini görmediğini fark etti. Onun yerine, Jungkook'u görmüştü. Onun dokunuşları, onu  gülümsemesi, sesinin kendisinin kontrolünü kaybetmesine neden oluşu. Önceki gece kesinlikle kesinlikle harika ve çılgıncaydı. Taehyung bunu tekrar yapmamaları gerektiğini biliyordu fakat Jungkook odaya girdiğinde, bunu tekrar yapmak istemesine engel olamamıştı.

"Aç mısın, Tae? Önce sana biraz yemek alabiliriz," Taehyung ayağına bir çift converse geçirirken Jungkook sordu. Karnı yüksek sesle guruldadığında Jungkook gülmüştü, "Görünüşe göre bilirileri dün geceki kaçamağın ardından acıkmış," alay etti ve Taehyung kızardı.

"Evet, bu konuya gelecek olursak... bunları boynuma gerçekten bırakmak zorunda mıydın?" İzleri açığa çıkaracak şekilde kıyafetinin boğazını tutup aşağı çekiştirdi. Jungkook kahkaha attı, gözlerindeki şehvet ve sırıtışı Taehyung'un yanaklarını yakıyordu.

"Evet. Evet zorundaydım. En azından seni ısırmadım. Tenimde yara açtığını biliyor muydun?" Jungkook ikisi odadan çıkmadan önce konuştu ve Taehyung böyle bir şey yaptığına inanamayarak başını kaldırdı.

"İmkânı yok, gerçekten mi?" Jungkook başıyla onayladı.

"Sana daha sonra gösterebilirim. Şimdilik, sadece iki tanıdık insan olmak zorundayız," Jungkook, ilk kata inen merdivenleri geçtiklerinde mırıldandı. Taehyung'u mutfağa götürdüğü süre boyunca kendine Taehyung'un gözlerine karşı tepkisiz kalması gerektiğini hatırlatıyordu. Mutfağa girdiklerinde ikisini saran güzel kokuyla Taehyung hafifçe inledi. Bu ses Jungkook'u, Taehyung'un onu farklı bir nedenden dolayı çıkardığını hatırladığı zaman zorlamıştı.

the mafia's son; taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin