"Jungkook öyle birşey yapmadığını söyle, sana yalvarıyorum. Ayaklarını mı öp-"
"Olur."
Okul kantininin masasına yasladığım ellerimi kaldırıp Kook'un omzuna yapıştırdığımda, kahkaha atarak ovuşturmuş ve eski pozisyonuna dönmüştü.
"Jimin abartma, alt tarafı abime senin ondan etkilenebileceğini söyledim. Hikayesine kalp çıkan emojiyi atmadan önce düşünece-"
"Yanlışlıkla oldu demiştim!" Tek elimle yanaklarını kavrayıp dudaklarını büzüştürdüğümde, dişlerimi sıkıyordum.
Tanrım neden böyle bir arkadaşım var?"Kook sen de cidden az değilsin. Belki Jimin başka birinden hoşlanıyor? Neden öyle bir suçlamada bulunuyorsun ki?"
Hoseok imdadıma yaslandığı Yoongi'nin omzundan kalkarak yetiştiğinde, onu onaylayarak Jungkook'a dönmüştüm. Ama o bisküvisini çayına batırıp yol boyunca düşürmeme yarışı yapıyordu."Acaba arkadaş seçimimizi Jungkook değil de Eun Woo ile mi-"
"Ne diyorsun sen? Ondan hoşlandığımı da nereden öğrendin?" Jungkook aniden masada dikleşip Yoongi'nin dibine girdiğinde, Yoongi'nin ufak gözleri kocaman olmuş ve masamızı koca bir kahkaha seli bastırmıştı.
"Ne? Sen.. ondan mı hoşlanıyorsun? Oha JUNGKOOK SEN EUN W-"
Hoseok'un ağzına Jungkook kürek gibi olan ellerinden birini soktuğunda, elim ağzımda olayları inceliyordum.
Demek Jungkook'un her teneffüs sırasını paylaştığı kişi Eun Woo'ydu.
Çocuğa şimdiden acıyordum."Masaya çağırmamı ister misin? Hm, ister misin? HEY-"
"Hadi ama! Kapa çeneni Yoongi!"
Jungkook masanın üzerine çıkıp Yoongi'nin ufak kafasını kavrayıp elleriyle susturduğunda, Hoseok fal taşı olan gözleriyle ağzına kadar giren kalçalara bakıyordu."Jungkook kalk siktir git ya, bu ne bu? Ne durumlara kaldık Tanrım.."
Tek eliyle kafasını tutup gözlerini kapattığında, Jungkook'u belinden tutup zar zor indirmiştim masadan.
"Konuyu değiştirmeyin ağzına sıçtıklarım."Jungkook indiği gibi kapüşonlusunu düzeltip dik bakışlarıyla Yoongi'nin karşısına oturduğunda, yavaşça bana dönmüş ve kafasını 'ne?' anlamında sallamıştı.
"Tae hyunga öyle dediğin zaman ne dedi?"
Gözlerini devirip saçlarını kaşıdıktan sonra bisküvisini almış ve ağzına atmadan önce konuşmuştu.
"Ne desin oğlum, arkadaşlarım hakkında böyle asılsız iddalarla kafa yormayıp derslerimle ilgilenmemi söyledi. Evde tek para getiren o olmak istemiyormuş. Biliyorsun bizim pederler yurt dışında."Duyduklarım karşısında kalkık kaşlarım hüzünle normale döndüğünde, Yoongi ve Hoseok beni fark etmiş olacaklardı ki, ağızlarındaki sandviçi çiğnemeyip şiş olan yanaklarıyla bana bakıyorlardı.
"Ji-"
Hoseok'un konuşmasına izin vermeden araya girmiş ve konunun açılmasını bir nebze olsa da engellemiştim.
"Yoongi sevgililer gününde ne alacaksın, düşündün mü?"×
Yine okul çıkışı çantalarımızı toplarken, Jungkook seslenerek Hoseok ve Yoongi'yi durdurmuştu.
"Lan gayler!"Sınıfın yarısı bize doğru döndüğünde, Jungkook saçlarını karıştırarak gülümsemiş ve parantez açmıştı.
"Yoongi ve Hoseok'tan bahsediyordum."Herkes mırıldanarak işlerine geri döndüğünde, Yoongi Hoseok'un elini bırakmadan bize dönmüş ve kafasını 'ne var?' Anlamında sallamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung | vmin
Fanfiction》En yakın arkadaşım olan Kim Jungkook'un abisi Kim Taehyung'a, fena vurulmuştum. '240720