Acele bir şekilde ayakkabılarımı giyip demir kapıyı hızla kapattığımda, merdivenlerde de aynı şekilde hızlanıp uçarcasına aşağı inmiştim. Saçlarımı düzeltip evimizin dış kapısını açıp kendimi dışarıya atacağım sırada, Taehyung'un burnumun dibinde beklediğini görmemle geriye doğru sarsılmıştım.
"Günaydın küçük domuzcuk."
Etrafa bakarak Taehyung'u hâlâ dibime girerken yavaşça öksürmüş ve azarlayıcı bir tonla konuşmuştum.
"Buluşma yerimizi ayarladık sanıyordum, evimin önünde ne işin var sorabilir miyim?"Yukarı doğru bakarken konuştuğunda ağzım şokla açılmıştı.
"Babama da bir selam vereyim diye düşünmüştüm.""Saçmalama! Yok öyle birşey.. Hadi gidelim."
Kolunu tutarak çekiştirdiğimde, olduğu yerden kıpırdanmadan bana çatık kaşlarıyla bakıyordu."Nedenmiş o? Yoksa benden utanıyor musun Jimin?"
Taehyung gerçekten tam anlamıyla salak herifin tekiydi. Ondan utansam getirip babamla tanıştırır mıydım?
Gerçi o biraz zorunlu duruma örnekti ama olsun, neden ondan utanacakmışım ki?"Saçma sapan konuşma, yukarı çıkarsak eğer o evden asla ayrılamayız. Seni kart oynamadan bırakacağını mı sanıyorsun?"
Dediğim şeyle bir anda yüzünde bir gülüş oluştuğunda, ensesini kaşıyıp "bırakmaz değil mi?" Demişti.
Bir de hoşuna gitmiyor mu.. Hah!"Çok mu hoşuna gitti? İstersen ben çıkıp bir dolaşayım şuralarda, siz evde daha iyi kaynaşırsınız. Hım?"
"Babanın başka bir oğlu daha olduğu için sanırım kıskanıyorsun.. Ah.. Anlıyorum seni bebeğim. Bana hangi baba dayanabilir ki.."
Saçlarını geriye savura savura konuştuğunda, göz ucumla ona anlamaya çalışıyormuş gibi bakıyordum."Taehyung kullanacak mısın artık?"
"Neyi?"
"Beynini! Cidden beni bu soğukta şurada dikiyorsun ya, pes sana!"
Montuma iyice sarılarak konuştuğumda, yeni farkına varıyormuş gibi anında elleriyle omzumdan tutup kendine doğru çekmişti."Ah.. miniğim söyleseydin ya.. Bak istersen eğer yukarı çıkabiliriz. Hem bir babana da bakmış o-"
"Taehyung!"
×
Sonunda Taehyung ile birlikte evden ayrılıp sokakta yürümeye başladığımızda, ellerimiz ara sıra çarpışıyor ancak ikimiz de herhangi bir atakta bulunmuyorduk.
Ellerimi montumun cebine koyarak, güneşli ama bir o kadar da soğuk olan hava nedeniyle ısıtmaya çalışırken, Taehyung konuşmuştu."Jimin.. Ailelerimize ne zaman söyleyeceğiz?"
Bunun cevabını ben bile bilmiyordum doğrusu. Annem kolaydı, onu bir şekilde halledebilirdim ancak babam konusunda o kadar net olamayacaktım. Taehyung'a çok yakındı bunu biliyordum, zaten gösteriyordu da. Her buluşmamızdan sonra benden önce onu soruyordu. Ama, bizi çok iyi iki arkadaş olarak bildiği için öyle davranıyordu bunun farkındaydım. Bir anda çıkıp karşısına 'bu benim arkadaşım değil, sevgilim' desem, beni oyun kartlarıyla sikebilirdi."Taehyung inan ben senden daha çok söylemek istiyorum. Ama durumları biliyorsun sevgilim.."
Birkaç saniye susup yanlızca bana baktığında, kafamı ona doğru çevirip gülümsediğini fark etmiştim."Seni evden alırken babanın 'oğlum sana emanet' diyeceği günleri iple çekiyorum."
Ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung | vmin
Fanfic》En yakın arkadaşım olan Kim Jungkook'un abisi Kim Taehyung'a, fena vurulmuştum. '240720