24. Av

45 6 4
                                    

Savaş Kılıç

Kendi kendime güzel bir şekilde uyandım demek isterdim ama sabah üstüme iki tane öküz atlamasıyla uyandım. Kuzey ve Bora.

" Ne oluyor ya?"

" Kalk lan kahvaltı edeceğiz. Biz şimdi Ateşi uyandırmaya gidiyoruz. Çabuk ol oyalanma."

Çadırdan çıktıklarında derin bir nefes alıp kalktım. Valizden rastgele birşeyler alıp üstüme geçirdim.

Dışarı çıktığımda diğerlerinin çoktan uyandığını gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dışarı çıktığımda diğerlerinin çoktan uyandığını gördüm. Gözlerim Alevi ararken uzaktan onu gördüm. Yüzü solgun bir şekilde bu tarafa geliyordu. Yüzü gerçekten solmuştu. Hızlı hızlı Almiranın yanına gelip kulağına birşeyler fısıldadı. Almira da ona birşeyler dedi ve uzaklaşmaya başladı. Geldiğinde yanılmıyorsam elinde minik bir hap vardı. Alev elindeki hapı alıp ışık hızıyla yuttu.

Bende daha fazla oyalanmadan yanlarına gittim.

" Günaydın."

" Günaydın."

Bankların olduğu yere gittik. Açık büfe gibi bir yer vardı. Bora'ya baktığımda etrafa hazine görmüş gibi bakıyordu. Kuduruk mal ne olacak.

Herkes tabağına kahvaltılık aldıktan sonra masalardan birine oturduk.

" Eee bugün ne yapıyoruz?" diyen Kuzeye döndük.

" Bence ilk kahvaltı edelim."

Kuzey bana mal mal bakınca ne var der gibi baktım.

" Hazır kampa geldik. Bizim için bir saniye bile önemli. Çabuk yiyin. Eğleneceğiz."

Bora ona tip tip bakınca tırsmıştı. Kimse Bora'ya yemekle alakalı kötü birşey söyleyemez. Yemeklere o kadar aşık ki laf edenlere kafa göz dalıyor.

Tabağımdaki peyniri ağzıma attıktan sonra çayımdan bir yudum aldım. Bora'ya baktığımda ise tabağını çoktan bitirmiş etrafına bakıyordu.

" Al bunları da ye. Ben hiç dokunmadım. Temiz yani." diyerek Alev tabağını Bora'ya uzattı. Bora salağının dikkatini çekmedi ama Aleve baktığımda telefonuyla birşey yapıyordu. Tam tabağıma dönecekken gözüm Ateşe takıldı. O da Aleve tip tip bakıyordu.

Kahvaltı bitince kütüklerin oraya gittik. Oturup sohbet etmeye başladık. Gözüm istemsiz Aleve kayıyordu. Neden kahvaltı etmedi ki?

" Ayy çok güzel!"

Özge bir anda bağırınca yanımdaki Bora yere düştü. Biz kahkaha atarken Özge hemen yanına koştu.

" Ya çok özür dilerim. Sesim fazla çıktı."

Borayı kaldırıp yerine geçtiğinde telefonunu açıp bize gösterdi.

Borayı kaldırıp yerine geçtiğinde telefonunu açıp bize gösterdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KIZILÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin