13. Doğum günü hediyesi

60 17 1
                                    

Alev Kalkan

Maçın ikinci yarısında 3-1 öndeydik. İlk gollerden sonra Bora ile sakinleşmiş ve maçı izliyorduk.

Bora " Alev?"

" Hı?"

Bora " Sen nasıl Trabzonsporlu oldun?"

" Küçükken kendime mutlaka takım tutmalısın diyordum. Ama tutacağım takım başarılı ve herkes tarafından tanınmalıydı."

Bora " Bana birini hatırlattı?"

" Kim?"

Bora " Alev Kalkan"

" Sence Alev Kalkan nasıl birisi?"

Bora " Yer altında Kızılçe olarak tanınıyor"

" Başka?"

Bora " Kimseye kolay kolay güvenmez ve en son öldürdüğü insanı görünce, cani biri olduğunu anladım."

" Benim hakkımda böyle düşündüğünü bilmiyordum."

Bora " Dışardan çizdiğin profil tam da bu."

" Güzel."

Tekrar gol atınca sevinmeye halim kalmamıştı. Artık ne kadar bağırdıysam.
Maç bitince biz de bitmiştik. Bora' yla dışarı çıktık.

Bora " Eee ne yapıyoruz? Böyle bir zaferin sonunda eve gidemem."

" Benim bara gitmeye ne dersin?"

Bora " Bana uyar."

Bora ' nın arabasına binip benim bara doğru yol aldık. Aklıma Bora evime gelmeden önce Ateşle konuştuğum konu geldi. O şifreyi nasıl çözmüştü ?

Çözülmeyecek gibi değil. Sence ?

Ateşin o tarihi bilmesi garibime gitti.

Neden? O gün sana , "O çocuğu gözüm tutmadı." dememiş miydi ?

Evet ya. Bu benim aklıma nasıl gelmedi ? Gerçi artık gözüm aşktan nasıl kör olduysa , onu dinlemedim bile.

Artık önemli olan ona aşık olmaman. Değil mi?

Ona hissettiğim tek duygu nefret. Şu anda önüme gelse hemen işini bitiririm.

İç sesimle konuşurken bara geldiğimizi fark etmemiştim. Yavaş yavaş bara girdiğimde yüzüme vuran içki ve sigara karışımı koku yüzüme vurunca gülümsedim.

İçerde bana Özel olan alana oturduk. Garsona iki viski söyledim. Yavaş yavaş etrafa bakarken Bora' nın beni dürtmesiyle ona döndüm.

Bora " Alev direk önüne bak."

Önüme baktığımda maçtan önce bize bulaşan süt çocuğunu gördüm. Arkadaşlarıyla birlikteydi.

Bora " Bunun burda ne işi var? "

" Kaybetmeyi hazmedemediler."

Bora " Gidip selam verelim."

Bora her ne kadar şakacı olsa da onun da tersinin korkutucu olduğunu biliyordum. Gerçi Savaş ve diğerleri de öyleydi.

Bora'yı takip ederek onların yanına gittim. Beni görünce Kerem denen çocuğun yüzü solunca ben daha çok gülümsedim.

" Ne tesadüf. Burda olmanızı beklemiyordum."

Kerem " Bende sizi beklemiyordum."

" Neden, burası benim mekanım elbette geleceğim."

Kerem " Senin ha ? Daha süslü bir şeyler bekliyordum."

KIZILÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin