Altmış Yediiğğ

9.7K 740 1.1K
                                    

Ve esselamu aleyküm eyy cemaati müslimiinnnn

Neydiysiz?

Sizi çok özledim gelin sarılalım hüü

O kadar çok ödevim var ki en sonunda camdan atacam kendimi ha. Bir de iki haftaya sınavlar başlıyor

Oy ben kendimi nerelere atammm

Liseye yeni geçenler şimdiden çalışın yavrularım dkskdkskdjd

La 300 soru yazıp çözeceğim daha.

Ödev değil ölüm fermanı mübarek

Neysem onun dışındaaa

Diğer kitabı hala yayımlayamıyorum garip bir şekilde. Onu da unuttum ha ksmsmdnsns Bilmiyorum belki yeni bir kurguya başlarım.

Amaaaağn çok konuştum geneeee

Yıldıza bir tane yapıştırın da bölüme geçinn

Bol yorum yapın okumak çoksel oluyor 🥺

E hadi bismillah

........

Miray'dan

Hüsna gelmişti ve içerde oturuyordu. Abim mutfakta içmesi gereken ilaçları çıkarıyordu. Yanına tezgahın oraya geldim ve sülahiyi elime aldım.

"Bence herşey bitsin gitsin ben çok yoruldum." dedim.

Yorulmuştum.

Gerçekten herşeyi unutup bi gemiye atlayıp kaçasım vardı.

Abim birşey demedi. İlaçları eline alıp sandalyeye otururken ofladı.

"İyi misin?" diye sordum.

"Uzun zamandır yazarı tarafından yazılmayan bir kitap karakteri gibi hissediyorum."

"Ne?"

"Yok birşey yav."

İyi mi la bu?

.......

Ayşe'den

Kısa bir yürüyüşten sonra eve varmıştık. Bilal zile bastı ve biraz bekledikten sonra açıldı. Soğuktan uyuşmuş ellerimi birbirine sürterek içeri girdim.

Apartmanın içi karanlıktı, Ümmü Gülsüm birkaç kere zıpladı ve ışık yandı. Merdivenlerden çıktık, Emre kapıyı açmış bizi bekliyordu.

"Selamunaleyküm." dedik hepimiz aynı anda.

Biraz garip olmuştu.

"Aleykümselam." dedikten sonra geçmemiz için kenara çekildi.

Hepimiz ayakkabılarımızı çıkarıp içeri girdik. Eve girmemle yüzüme bi sıcaklık vurdu. Dışarıdaki soğuktan sonra iyi gelmişti. Montumu astıktan sonra ilk salona ben girdim. Hüsna koltukta oturuyordu. Geldiğimi belli etmek için boğazımı temizledim. Hemen kafasını kaldırıp bana baktı. Yüz ifadesi garipti. Solgun bakıyordu.

Herkes salona gelip koltuklara yerleştikten sonra Emre de geldi ve tekli koltuklardan birine oturdu. Karşımızdaki üçlü koltukta sadece Hüsna oturuyordu.

Hiçkimse bir süre konuşmadı. Ben de salonu incelemeye başladım. Ortada kahverengi küçük bir sehpa vardı. Üstünde birkaç tane ilaç kutusu ve bir bardak su duruyordu.

"A kaldırmayı unutmuşum." dedi Emre ve yerinden kalkıp sehpadan ilaçları ve bardağı aldı, ardından salondan çıktı.

Sanırım baktığımı farketmişti.

Çarpılcan | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin