Y/N: 17. Bölüme ne ara geldik ya O.O cidden ilk kez bir fici bu kadar istekle ve çabuk yazdım. İyi okumalar...
Baekhyun elleriyle oynamaya devam ederken inatla kendisine bakan Chanyeol’un gözlerinden kaçmaya çalışıyordu. Gözleri dolmuştu ve korkuyordu. Damlalar düşmeye başladığında burnunu çekti. Chanyeol’un iç çektiğini duyabiliyordu.
“Ağlama, hadi ama ağlanacak bir şey yok” Chanyeol Baekhyun’a yaklaştı ve yanına oturdu. Kısa olan kafasını yavaşça Chanyeol’un baktığı seviyeye kaldırdı.
“Bana çok kızmadın mı?” Kısık ama bir o kadar da tatlı ses tonuyla sordu. Chanyeol kıkırdadı ve Baekhyun’un burnunu sıktı.
“Kızdım ama geçti.” Baekhyun da hafifçe gülümsedi.
“Sadece kendine zarar vermeni istemedim bunu biliyorsun” Baekhyun kafasını salladı. Az önce canı acayip şekilde mayonez çekmişti fakat buzdolabındaki bitmişti. Bu yüzden yüksek dolapta duran mayanoze uzanmaya çalışmıştı fakat tabi ki dengesini kaybettiğinde artık alıştığı yerde kendini Chanyeol'un kollarında bulmuştu. Chanyeol'un çatık kaşları ona çok kızdığını göstermişti bile.
"O zaman video oyunu oynayalım mı?" Ruh hali devamlı değişen Baekhyun'un neşeli sesi Chanyeol'u gülümsetti.
"Sen aşırı sevimli olmaya başladın" Chanyeol Baekhyun'un saçını karıştırırken mırıldandı. Baekhyun dudaklarını büktü ve suratını astı.
"Ben tatlı değil yakışıklıyım" Aslında Baekhyun biraz da sarhoş gibiydi. Chanyeol kıkırdadı ve Baekhyun'u gelin tarzı kucakladı. Aslında eskisine kıyasla Baekhyun gerçekten ağırlaşmıştı fakat bu Chanyeol'un güçlü olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
"Bu arada Sehun'la aran nasıl?" Chanyeol Baekhyun'u yere bıraktıktan sonra sordu. Baekhyun sessizce konsolun başına geçti.
"Hadi ama beni bile affettin" Baekhyun Chanyeol'a döndü ve kaşlarını kaldırdı.
"İstersen küs kalabiliriz?" Chanyeol gözlerini devirdi.
"Ondan bahsetmediğimi biliyorsun. Gerçekten aşık olmuş olabilir" Baekhyun kafasını olumsuzca salladı.
"Sorunum aşık olması ya da evlenmesi değil bunları bana anlatmaması. Ben ona her detayı anlatmıştım" Chanyeol'un gözleri irileşti.
"Hangi pozisyonda yaptığımızı da mı?" Baekhyun yanına oturan Chanyeol'un kafasına vurdu ve güldü.
"Evet ve tecavüzü de" Chanyeol somurttu.
"Sana özür dilemem için fazla sebep var" Baekhyun gülümsedi.
"Affedildin ama" Chanyeol da ona karşılık gülümsediğinde oyunu başlattılar. Aslında Baekhyun şu aralar gerçekten de tam bir 'hamile'ydi. Devamlı ağlıyordu, saçma espriler yapıyor sadece kendi gülüyor ve eğer Chanyeol gülmezse tekrar ağlıyordu. Devamlı açtı ama bunu yanında her akşam aynada kendine baktığında ve gittikçe kilo aldığını gördüğünde yine ve yine ağlıyordu.
Ve Chanyeol her seferinde buna bayılıyordu. Ağlamasına değil, hayır. Sadece davranışları çok sevimliydi. Ama ağladığı zaman kalbinden bir parçanın koptuğunu hissediyordu Chanyeol.
Örneğin şimdi Baekhyun'un oyunu kaybettiğinde ağlaması gibi. Chanyeol gülümsedi ve sıkıca Baekhyun'a sarıldı.
"Ağlama" Fısıldadı kısa olanın kulağına.
"Chanyeol" Baekhyun kısa bir süre sonra kendini toparladıktan sonra seslendi. Chanyeol ona merakla baktığında merak ettiği soruyu sordu.
"Biz tam olarak neyiz?" Chanyeol öylece Baekhyun'a bakakaldı fakat bir süre sonra kendini toparladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMG,I'm Pregnant! [#1]
FanfictionByun Baekhyun hastaneden ölüm tarihini aldığında 2 ay içinde yapacaklarını çoktan listelemişti. Sıra onları gerçekleştirmeye geldiğinde kaderini tamamen değiştirdi.