4.0 BULUŞMA!

3.9K 385 219
                                    

Ben geldim.

Evet dün de bölüm attım ama yine de geldim.

Şey ben yeni texting yazdım. Ona da beklerim. Lütfen gelin destek olun. En azından 10k Olalım 👉👈. 🥺.

Bölüm Sınırı

100 oy 150 Yorum

☀️

Alena

Heyecandan yakışıklı kalbim yerinden çıkacaktı. Yakışıklı diyordum çünkü içinde yakışıklı vardı. Tabii bunu onun yüzüne söylemezdim. Yoksa götü eyfel ile birlikte havalara çıkabilirdi. O yüzden gerek yoktu. İlk adımı karşı taraftan beklemek lazımdı.

Yürümeye devam ederken içimden dua ediyordum. Lütfen kısır yerken ağzımdan maydanoz sarkmasın lütfen... O kadar yakınmış iken bu durumdan aynısı benim başıma gelsin istemezdim. İğrenç. Gerçi aynı durum onun başına gelse bana güzel gelebilirdi. Sevgi kör ediyor insanı yemin ediyorum. Allah belamı vermiş. Aşık olmuşum.

Mağaza camına bakarak üzerimi düzelttim ve yürümeye devam ettim. Her koşulda güzellik önemlidir. Üzerime kuş sıçmış olabilirdi ve ben rezil olabilirdim. İhtimal ama olabilirdi yani.

Eyfel kulesi gözüktüğünde kalbim ağzımdan çıkacaktı sanki. Hey tamam tepesinde Aleon dikili değildi ama sonuçta orada piknik yapacaktık ikimiz. Biz evet biz. Tamam bir de Eyfel. Üçümüz. Önemli bir ayrıntıydı.

Karşıdan karşıya geçtim ve yerde oturan çiftlere gözlerimi gezdirdim. Kaldırımın üzerinde ayaklarıma bakmaya başladım. Gelmiş miydi ki acaba? Mesaj at diyorsunuz duyuyorum. Neden ben mesaj atıyorum sürekli? O atsın sakin olun lütfen.

Çimlerin üzerine doğru gittim ve yere oturdum. Kendimi bir an sap gibi hissettim. Aslında doğruydu çünkü saptım.

Uzaktan gelen sarı saçlı uzun boylu birisini görmem ile beraber kalbim deli gibi atmaya başladı. Yakınlaştıkça onun Aleon olduğunu anladım. "Hasiktir. Hasiktir. Hasiktir." içimden bunu sayıklıyordum. Bu hiçte mesaj atmaya benzemiyordu.

Geldi ve beyaz dişlerini bana göstermekten çekinmedi. Gülümsedi. "Merhaba." yanıma oturdu ve o da benim gibi ellerini dizine koydu ve dizlerini hafifçe kırdı. Utançtan konuşamıyordum. Güldü. "Eyfel'i götüme sokarken bu kadar utangaç değildin ama değil mi?" gözlerimi ona çevirdim. Domates gibi olduğuma emindim. "Utandı." dedi ve güldü. Şu gamzelere gömün lan beni. Utantaçtan ölmek üzereydim. Kendimi toparlamaya karar verdim. Böyle olmazdı lan. Sen böyle değilsin Alena diyerek kendime gazı verdim. "Ne utanacağım be." güldüm. "Sen." parmağımı ona uzattım. "Senden mi utanacağım? Bağcılar sendromlu parisli." güldü. Az önce ki cümlem de neydi öyle? Katliam. "Sanırsam özündeki Alena'ya döndün." güldü. "Bu Alena'yı sevmiştim ben."

"Götüne Eyfel sokan mı?"

"Hayır gönlüne beni koyan."

Paris'li Yakışıklı ❦ TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin