_7_

8 0 0
                                    

    &dingdong&
Ne zili ya bu? Yurtta zil vardı da ben mi hatırlamıyorum? Gözümü açmadan kalkmaya çalışmıştım ki belimdeki ağırlık beni yerime sabitledi. Sonra nerde olduğumu hatırlayınca gözümü açtım. Ve belimdeki ağırlığın sebebi de Selimin kolu. Tekrar zil çalınca Selimi dürttüm. "Seliiiim!" "Hı" gibi bir ses çıkarttı. "Zil çalıyor." "Çalsın, bir şey olmaz." "Ama çok çalıyor." "Hiç kalkamam." "İyi kolunu çekte ben bakıyım." "Kolum nerde ki?" Demesi ile hala ayılmamış olduğunu anlayıp, kolunu çekip kalktım. Tam kolumun acımasını beklerken serumun olmadığını fark ettim. Kapıdan çıktığımda üstümdekileri fark ettim a a Ecem beni merak edip gelmiştir diye umursamadan kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda karşımda nerden hatırladığımı bilmediğim bi kız vardı. "Ben Selime bakmıştım ama?" "Uyuyor şuan. Uyandırayım isterseniz." Uff kız çok  güzel. Neden Selimi arıyor ki? Kız beni bi süzdü gözleriyle daha sonra; "Yok, gerek yok. Sen ona geçen gün olanlardan dolayı özür dilediğimi iletirsen sevinirim." Deyip arkasını dönüp ilerledi. Tam geçen gün olanlar diye durdurmayı düşünürken, kızı nerden tanıdığımı hatırladım. Bu o kızdı. Biz dans ederken gelip Selim'CİM' diyerek Selimi alıp, öpen kızdı. Kapıyı kapatıp arkamı döndüğüm sırada Selimin gözlerini ovalayarak geldiğini gördüm. Beni kapıda görünce kaşlarını çattı. "Birisi mi geldi?" "Hatırlamıyor musun?" "Neyi?" "Uyandığında yaptığımız konuşmayı." Bunu yapınca eline ne geçicek Gece? Hı amacın ne? "Hayır." "Beni evden kovdun. Bir daha yüzümü görmek istemediğini söyledin." "S_Saçmalama. Ben hayatta böyle bir şey demem sana." "Dedin ama." "Ben rüyamda başkasına dedim onu." "Kime dedin?" "Gamzeye." "Gamze?" "Iı, şu geçenki kız." Mahcup bi suratla bakıyordu. Demek adı Gamze. Gelip özür dilediğine göre Selim cidden suçsuz demek ki. Aman azcık sürünse nolur ki? "Sen rüyanda mı görüyosun onu ki?" "Ha_hayır, öyle değil." "Neyse gelen oydu zaten." "Gamze mi geldi? Neden?" "Seni sordu." "Bak yemin ederim benim bi suçum yok." Daha fazla dayanamayıp gülmeye başladığımda, önce şaşırdı, sonra rahatladı ve sonra kaşlarını çattı. Ve  bunları sırayla yapınca o kadar komik ve tatlı oldu ki bende daha fazla gülmeye başladım. "Sen benimle dalga mı geçiyorsun ya?" Gülmelerimi yavaşlatıp, "Gamzeyi rüyanda gördüğünü söyleyen sendin" diyebildim. Oda biraz düşünüp "Neden kapıdasın?" diye sordu. "Gamze geldi çünkü." "Geceee!" "Ciddiyim. Seni sordu. Uyuduğunu söyledim. Geçen gün olanlar hakkında özür dilediğini söylememi söyledi. Sonra gitti.""Peki kapı çalınca sen neden bu halde açmaya geldin?" "Ecemdir diye düşündüm. Ayrıca  dolabım mı vardı üzerimi değiştiricek?" "Ben açabilirdim." "Ama uyanmamayı tercih ettin. Ayrıca neden taktın benim pijamalı halime?" "Pijaman çok hoşuma gitti de başkası görüp keşke bende de olsa diye kıskanmasın diye." Göz devirdim. "Ben gayet iyiyim gidebilirim." "Iı." "Ne demek ıı?" "Konuşucaz." "İyi konuşalım sonra gidiyim." "Konuştuktan sonra gidiceksin demedim ki." Kaşlarımı kaldırarak baktım ona. "Şu geçen gidemediğimiz randevumuza çıkıcaz." "Randevu?" "Hıhı, şu sevgili olarak gideceğimiz ilk yer olan ama sen hastalandığın için gidemediğimiz yer." "Hiii, Selim ateş sana geçmiş heralde." "Yoo, neden ki?" "Ne biliyim sevgili olduğumuzu düşününce." Gülümsedi. "Öyle söyledim çünkü sevgiliyiz." "Yaa öyle mi, benim neden haberim yok bundan acaba?" "Bilmem. Donup kalınca algılayamadın heralde." "Yo, sen donup kalmamı yanlış anladın heralde." "Yo, bence gayet açıktı." "Açık olan neymiş söyle de ben de biliyim." "Ben sana aşık oluğumu söyleyince sen de bana aşık olduğun için şaşırdın ve dondun. Ve bizde her iki aşık gibi sevgili olmuş olduk." "1.si aşk diye bir şey yoktur. 2.si aşk olmadığı için biz iki aşık değiliz ve ne tesadüf ki aaa sevgilide değiliz." "Sen ne değişik bi insansın ya. Tamam sevgili olunca bazen türlü bahanelerle aşık olduğunu kabul etmeyen taraf olur ama sen direk bahane sunucam diye aşkı yalanlıyosun olmaz ki ama." "Evet değişiğim. Ve sevgili değiliz. Çok şikayetçiysen yanımda durmaya bilirsin." "Ne şikayeti estağfirullah, biz sizin bu hallerinize de aşığız. 😏😉" dil çıkardım. Sadece bunu yaptım. Çünkü ben inatlaştıkça oda inatlaşıcak. Normalde inatlaşırdım ama hem konuştukça boğazım ağrıyor hemde ses tonumdan dolayı hiç ciddi olamıyorum. "Seninle uğraşamayacağım şuan, gidiyorum ben." "Nereye?" "Yurda tabiki." "Evet bi uğrayalım sen üstünü değiştir, sonra geçeriz." "Ben seninle geleceğimi söylemedim." "Ben de hayır deme hakkın yok dedim." "Of tamam." "Bekle hemen üzerimi değiştirip geliyim." "Hızlı ol." Bende o gidince evi incelemeye başladım.  Gerçekten geniş ve güzel bir evi var. Mutfak amerikan tarzı ve çok güzel döşenmiş. Salondaki şömine ve koltukların uyumundan bahsetmiyorum bile. En çokta sallanan sandalyeyi sevdim. Neden gidip oturmayım ki? Oturup sallamaya başladığım sırada Selim geldi. "Hayret çabuk hazırlamışsın, ben daha beklerim zannetmiştim." deyip kalkıp kapıya doğru ilerlemeye başladım. Tam kapıdan çıkacaktım ki ayakkabılarımın olmadığı aklıma geldi. "E benim ayakkabılarım yok! Nasıl gidicem ben?" "Tabiki geldiğin gibi." Deyip itiraz etmeme fırsat vermeden beni kucağına aldı. "Ya napıyorsun ya?" "Sana yardım ediyorum." "İndirir misin beni?" "Hayır. Belimi incitirim diye korkuyorsan korkma fazlasıyla hafifsin. Hatta sana kilo aldırma işlemlerine başlayım ben." Kaşlarımı çatıp suratına bakmaya başladım. "Ne kilo aldırması ya?" "Üflesem uçacak hale gelmişsin. Olmaz böyle zararlı." "Hiçte bile ben kilomdan memnunum." Tabi ben bunları söylerken çoktan arabaya gelmiştik. Gık demeden beni taşımasıysa zayıflığımın göstergesiydi ama olsun ben halimden memnunum. Hem belki o çok güçlü.
Beni arabanın ön koltuğuna oturtup kemerimi bağladı. Sonra kendi yerine geçti. "Kemerimi kendim de bağlaya bilirdim." "Ama ben bağladım. Ayrıca sen niye bana atarlı giderlisin ya? İnsanlar yeni sevgili olduklarında hiç kavga etmezler." Gülümseyip,  "Sevgili olmadığımız halde sevgili olduğumuzu iddia ettiğin için olabilir mi? Ayrıca önünde bak."dedim.  "Ben hem sana hem önüme bakabiliyorum.😉😉"  Yurda geldik. Ama ben nasıl çıkıcam? Tam ecemi arayıp ayakkabı isteyecekken telefonumunda olmadığını fark ettim. "Telefonunu verir misin?" "Neden? İnstagramdan takip ettiğim kızları mı çıkartacaksın?" "Of saçmalama neden böyle birşey yapıyım? Ecemi arayıp ayakkabı istiyeceğim." Biran yapsam mı diye düşündüm ama, hayır olmaz. Belki ilerde. "Gerek yok." Kapısını açıp indi. Dolanıp benim kapımı açtı. "Ne demek gerek yok." "Şöyleki.." deyip beni kucağına alıp ayağıyla kapıyı kapattı. Ben tam cırlama başlayacaktım ki konuşmaya başladı. ".. ben seni götürürken çok erken saatler olduğu için çok kişi yoktu. O yüzden bende bi sevgilin olduğunu görsünler dedim. Özelliklede şu geçen baloda seni dansa kaldıran çocuk."  "Pardonda niyeymiş? Ayrıca çocuk sadece beni dansa kaldırdı. Millet seni öptü ben bir şey diyor muyum?" "Ya Allahtan demiyorsun. 3 gündür yapmadığını bırakmadın. Ayrıca istersen yol kızı." "Yolardım, ama yolmuyorum neden? Çünkü biz sevgili değiliz, istediğini öpebilirsin." "İstediğimi öperdim şimdi de.."diye mırıldandığını duydum. Ama anlamamazlıktan gelmek işime geldi. "Ne dedin? Anlamadım." "Yok bir şey. Bu arada yarım saat sonra aşağıda ol." deyip beni odanın önünde indirdi. Bende kapıyı çalıp bekledim. Umarım Ecem odadadır, diye düşünürken kapıyı açıp resmen üzerime atladı. "Çok şükür! İyisin!" "Evet Ecem alt tarafı grip oldum." "Sesin hala çatallı ama olsun. Hadi seni hazırlayalım, yarım saatimiz var sadece." "Sen nerden biliyosun?" "Eniştem mesaj attı." "O senin enişten değil!" "Yo, gayette öyle. Neyse hadi sen duşa gir ama kısa, hatta kıpkısa olanına bende kıyafetini çıkarıyım." Mecburen dediğini yapıcaktım çünkü yapmazsam Selim gelir beni pijamalarımla götürürdü.

Duştan çıktığımda Ecem elinde saçım için tost makinası ile beni bekliyordu. Yatağın üstüne bıraktığı kıyafetlere bir göz gezdirip boynumu eğerek Ecemin yanında ilerledim ve o saç, makyajımla ilgilenirken gözümü kapatıp bekledim.

¥¥¥¥¥

¥¥¥¥¥¥¥¥¥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

¥¥¥¥¥¥¥¥¥

"Tamam, hazırsın! Çok güzel oldun." Gözümü açıp aynadan kendime baktım. Gerçekten güzel olmuştum. Çok ağır bir makyaj yoktu ve saçlarım doğal kabarıklığı gibi duruyordu. Saate baktığımda son 5dk olduğunu görüp hemen giyinmeye başladım.

Tamamen hazır olduğum da telefonuma mesaj geldi.

Kimden: Selim
İniyor musun, geliyim mi?

Cevap;
Geliyorum! 😒😒.

"Ecem çıkıyorum ben." "Tamam. Çok eğlenin. Ayrıca sevgili değiliz saçmalığını da bırak artık. Biz yıllardır bunu bekledik." Omuz silkip odadan ayrıldım. Aşağıya indiğimde Selim arabaya yaslanmış telefonuna bakıyordu. Etraftan bir kaç kızın onu izlediğini fark ettiğimde biraz kudurmuş olabilirim. Sakin ol Gece! Sonuçta çocuk manzara gibi, izledikçe izleyesi geliyo insanın.. Ay tamam kendine gel. Hıh, kafasını kaldırıp doğrudan bana baktı. Aferim, gözüme girdin, millete bakma böyle. Ben yanına ilerlerken oda ön yolcu kapısını açıyordu. İlerleyip bindim ve kemerimi taktım. Selimde kendi koltuğuna bindi ve arabayı çalıştırdı. "Biraz fazla şey olmamış mısın?" "Ney?" "Güzel." Sevgili Selim lütfen bana hiç beklemediğim anlarda iltifat edip durmayı bırak. Sonra kızarmış ve donmuş oluyorum. "Bilmem, Eceme talimat gönderen sendin sonuçta." "Aa kim? Ben yapmam öyle bir şey." "Hı hı tabi inandım şuan. Neyse nereye gidiyoruz?" "Sürpriz." "Of söyle işte." "Kaçırıyorum seni." "😒 😒 😒 İki dakika ciddi olsana ya." "Şuan aşırı ciddiyim." Suratına baktığımda sadece yandan gülüyordu. Ona baktığımı anlayıp kafasını bana çevirdi. "Bakma öyle cidden ciddiyim. Okul bu hafta tatil." "Ne demek tatil?" "Balodaki yemekler zehirli çıkmış. Çoğu kişi zehirlendi. Yani sen kaçarak bizi kurtarmış oldun." "Aa neden ki ya?" "Neyse sorgulamaya gerek yok. Bizim işimize yaradı işte." "Yo benim işine yaramadı." "Ya cidden sen niye bana atarlandın?" "Atarlanmadım." "Belli oluyo! Neyse hadi uyu sen yolumuz uzun." "Off nereye gidiyoruz söylesene ya!" "Cık! Olmaz." deyip radyoda uzandı ve kanalları dolaşmaya başladı. Sonra bi kanalda durdu ve söylemeye başladı. "Seni yerlerde göklerde bulamazlarken, bende gizli olduğunu sezenler olmuş... Bence bu bizim şarkımız olmalı." "Neden bizim şarkımız olmalı?" "Çünkü senin en sevdiklerinden, benim en sevdiklerimden. Sonra huzur veriyo ve bana seni hatırlatıyor."
  Sevgili Selim bu şarkıyı bana seni hatırlattığı için seviyorum ama bunu sana söyleyemem çünkü hiç kimse ikinci şansı hak etmez.

     

LEYLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin