-3-

295 54 55
                                    

So far away-BTS

__

Taehyung ve wheein ile sinamada karşılaştığımız günün üstünden iki gün geçmişti. Eve geldiğimde anahtarım olmadığı için kapıyı annem açmıştı beni ağlarken gördüğü için odaya kadar peşimden gelmişti. Sebebini sorduğunda ise hiçbirşey söylemeden kapımı kapatıp yorgun olduğumu söyledim.

Bu iki günlük süre zaafında Taehyung bana bir kere olsun mesaj bile atmamıştı. Ve bu canımı iki katı daha fazla yakmıştı.

Okula gitmemiştim. Çünkü onunla karşılaşmak istemiyordum. Ama 'ondan daha ne kadar kaçabilirsin?' Düşüncesi ile şuan okula gitmek için hazırlanıyordum.

Kahvaltı etmeden üstümü giyinip çantamı hazırlayıp dışarı çıktım. Hava da benim gibi hüzünlüydü sanki bugün. Bulutlar seri şekilde gözyaşlarını boşaltıyordu. Sokakta pek kimse yoktu. Hava yağışlı olduğundan herkes otomobilleri veya başka birşeyle yoluna gidiyordu. Benim gibiler ise olabildiğince ıslanmamaya çalışarak seri adımlarla ilerliyordu.

Nihayet okula vardığımda,bugün onunla karşılaşmak en son istediğim şey bile değildi. Onu görmek istemiyordum. Beni çok kırmıştı. Bana yalan söylemişti, O kız için.

Sınıfıma girdiğimde biraz geç geldiğimden sınıfın çoğunluğunun gelmiş olduğunu fark etmiştim. Sıraya çantamı koyup arkama yaslandım ve hocanın gelmesini bekleme başladım. Birkaç dakika sonra hoca gelmiş ve dersimi işlemeye başlamıştık. Ders boyunca aklımda sadece o gün vardı.

Neden bana yalan söylemişti ki?

"Hey jungkook. Duymuyor musun? Hoca yoklama alıyor, yok yazılıcaksın cevap versene." kayee'nin beni dürtmesiyle gerçekliğe döndüm.

"Jeon jungkook. Oğlum duymuyor musun?" Matemtik hocamızın yoklama aldığını bile farketmemiştim.

"Şey, üzgünüm efendim, Dalmışımda. Burdayım"

"Dersi dinle. Dinlemeyeceksen de çık dışarı" diyip devam etmişti. Yanımda Kayee bana doğru dönüp söylemişti. "Dostum neyin var senin böyle. Dün okula da gelmedin. Herşey yolunda mı?" Kayee benim yakın arkadaşlarımdan biriydi ve dert ortağımdı. Taehyung'dan da haberi vardı. Bana onu umursamam gerektiğini söylüyordu ama yapamıyordum. Nasıl yapabilirdim ki? "Ah evet , herşey yolunda. Yine aynı şeyler. " diyip burukça gülümsemiştim.

"Evet çocuklar dün nerede kalmıştık?"

Matematik hocamızın seslenişiyle konuşmayı bırakmış ve derse başlamıştık.

...

"Çıkışta birşeylere gitmek ister misin jungkook?"

Kayee ile birlikte koridorda yürüyorduk ve sohbet ediyorduk. Doğrusu o anlatıyor ben dinliyordum. Aklımdan bir türlü çıkmıyordu ve beni deli ediyordu.

"Bilmiyorum Kayee olabilir aslında.

Ortama dağılan telefon sesiyle elimi cebime atmıştım. Telefon ekranında yazan ismi görünce kalbim teklemişti.

"Efendim hyung?"

"J-jungkook."

"Hyung iyi misin? Ne oldu?"

Taehyung ağlıyordu ve Kalbim burkulmuştu.

"Jungkook ben hiç iyi değilim."

"Hyung nerdesin sen? Söylede yanına geleyim. Sınıfta mısın?"

Sesim çok telaşlı çıkıyordu. Ona bişi olma olasılığı beni çok korkutuyordu.

"Ben okulda değilim kook."

"Nerdesin o zaman?"

"Bilmiyorum kook. Kayboldum sanırım. "

"Ahh. Konum at hyung yanına geleceğim. "

"Olmaz kook sen okuldasın. Müdür Choi çok kızar. "

"Benim için sen daha önemlisin hyung. "

Dedikten sonra birkaç saniyelik sesizlik oluşmuştu.

"Peki. Tamam. Atıyorum. "

"Tamam hyung. Ağlama tamam mı? Sen konum at. Kapatıyorum ben. Sonrada hemen yanına geleceğim. Tamam mı?"

"Peki. Tamam kook."

Demiş ve telefonu kapatıp konumun gelmesini beklemeye başlamıştım. Taehyung'dan mesaj geldiği an çıkışa doğru koşmaya başlamıştım. Kayee'nin arkamdan bana seslendiğini umursamamıştım bile.

____

-Byee~💜



Çok saçma bi bölümdü. Umarım beğenirsiniz.

Your Eyes Tell; TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin