yedi

69.6K 5.3K 1.6K
                                    

"Uras kalk hadi bir şeyler ye." akşam serinliğinde balkonda oturmuş karşımda ki cama bakarken ablamın sesini duyunca bakışlarımı ona çevirdim.

"Yok abla aç değilim." ablam gözlerimin içine bakınca bakışlarımı ondan çektim.

"Gözlerin kan çanağına dönmüş." dedi yanıma doğru gelirken. Sen bir de içimi gör abla.

"Az önce Salih pencereye çıktı da onu görünce gözlerim kan ağladı. Tipine soktuğum." dediğimde ablam güler gibi bir ses çıkardı.

"Hem bu kadar sövüp, hem de daha önce kimsede görmediğim, hatta masallarda bile olmayacak şekilde nasıl aşık olabiliyorsun?" dediğinde onun camına bakıp çocuk gibi omuzumu silktim.

"Böyle aşk olmaz olsun abla." sesim titreyince yeniden ağlayacağımı hissettim. Dilimi ısırırken kaşlarımı çatıp gözyaşlarımı engellemeye çalıştım.

Ablam yanımda ki sandalyeye gelip oturdu ve benim dik bir şekilde baktığım pencereye bakışını çevirdi. Daha sonra koluma hafifçe sarılıp, yaslandığında ona bir bakış attım. Gülümsüyordu.

"Keşke vazgeçebilsen." derin bir nefes aldım.

"Olmuyor abla, inan bende isterdim." dedim ama ardından durdum. "Ya da istemezdim bilmiyorum."

"İşte bundan bahsediyorum." dedi ablam kafasını kaldırıp bana bakarken. Bakışlarımı ona çevirdim. "Ondan sözde bile olsa vazgeçemiyorsun." derin bir nefes alıp bakışlarımı yeniden pencereye çevirdim.

"Benim onu sevdiğimi bilsin, ona aşkımı rahatça söyleyebileyim o bile yeter diyordum. Öyleydi de ama işte kalbim yine de daha çok acıyor. Eskiden en azından acısa da başka şeyleri bahane ederek onun yanında onun için ağlıyordum."

"Canını sevdiğim.." dedi ablam duygu dolu bir sesle. Bana yeniden sarılınca bende biraz daha ona yapıştım.

Tam o sırada Salih elinde telefonu ile camı açtı ve gözü telefondayken gülümseyerek bir şeyler yazıyordu. Cebinden çıkardığı bir sigarayı çıkardı ve usulca yakıp içine çekti.

Benim burada olduğumu fark etmiyordu bile. Ya da bakmak bile aklına gelmemişti. İki gündür ona yazmıyorum diye rahat bıraktığımı düşünüyordu muhtemelen.

"Tipine soktuğum." diye mırıldandım. Ablam kafasını kaldırıp bakınca, onun cama çıktığını gördü. Ardından gülümsedi. Gülmesini anlıyorum çünkü çocuk gibi kinle bakıyordum.

O sigarasını içerken, babası iki yanda ki kendi odasının camını açtı. Perdeyi çekerken perde takıldı ve onla uğraştı bir süre. Ayağa kalktığımda ablam da benimle kalkmıştı.

"Hadi abla içeri girelim, tipini gördükçe daha çok moralim bozuluyor." dediğimde ablam kafasını salladı. Ayağa kalktığında tam içeri girerken içimde ki öfke beni rahat bırakmadı.

"Cevdet amca!" diye seslendiğimde Salih'in gözleri beni buldu, ve babasında.

"Salih'in penceresinden dumanlar geliyor, yangın falan mı çıktı?" diye sorduğumda Cevdet amcanın gözleri korkuyla açıldı ve pencereye doğru eğildi.

"Aman oğlum Allah korusun." dedi yandan pencereye bakmaya çalışırken ama arada balkon olduğu için tam göremiyordu. Saniyeler sonra pencereden çekildiğinde odasına gittiğini anlamıştım.

Salih'e bakışlarımı çevirdiğimde çoktan elinde ki sigarayı yere atmış, perdeyi sonuna kadar açmış eliyle hava vermeye çalışıyordu. Bana sinirli bir bakış attığında orta parmağımı kaldırdım.

Ablam kıkırdarken ikimiz beraber içeri girdik. Perdeyi çekerken Salih'in pencere kenarında olmadığını gördüm.

İMAMIN OĞLU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin