𝐏𝐀𝐏𝐀𝐑𝐀𝐙𝐙𝐈「ᴅʀᴀʀʀʏ」

19

Harry: Astronomi kulesi.

Draco mesajı okuduğu an kalbi çarptı. Heyecanla en üst kata çıkarken -ki zindanlardan en tepeye çıkmak ölüm gibiydi- yüzündeki gülümsemeyi silemiyordu.

Sonunda Astronomi kulesine vardı ve derin bir nefes verdi. Sarı saçlarını düzeltip sırtını dikleştirdi, içeri girdi.

Onu mum ışıkları ve üstü açık yıldızları gören Astronomi kulesi bekliyordu işte. Ortaya bir örtü ve minderler yayılmış, yiyecekler ve içeceklerle süslenmişti.

Draco kaşlarını kaldırdı hayretle. Etrafa bakındı ancak sevdiği gözleri bulamadı. "Beni mi arıyorsun?" Arkasından gelen sesle irkilip o yöne döndü Draco.

Harry üzerinde siyah tişört ve siyah pantolonla Draco'ya baktı. "Etrafa bakınıyordum, seni arayıp ne yapacağım Potter?" Draco'nun söylemine usulca gülümsedi ve ona yaklaştı.

"Oturalım." Birlikte minderlere oturduklarında Harry ortadaki şişeyi alıp açtı ve bardaklarını doldurdu. "Şerefine." dedi Draco.

"Şerefine Draco." Bardakları ince bir şıngırtıyla birbirine dokundu.

Saatlerce orada oturdular. Her şeyden, herkesten bahsettiler. Geçmişten, şimdiden, gelecekten... Konuşmak kolaydı. Dudaklarından kelimeler dökülmek için çaba bile sarf etmiyordu.

"Şu yıldızı görüyor musun?" Draco uzandığı yerden parlak bir yıldızı işaret etti. "Kutup yıldızına benziyor."

"Atma Malfoy." dedi Harry kıkırdayarak, o da yanında uzanıyordu Draco'nun. "Kutup yıldızının buradan görülmediğine eminim."

Draco göz devirdi. Bunu gören Harry gülümseyip kolunu kaldırdı ve onun sarı kafasını göğsüne çekti. Sarmaş dolaş yatarlarken "Ama bak, şu Mars." dedi Harry.

"Görüyorum." Draco'nun gözleri usulca kapanıyordu, içtiği içki onun uykusunu getirmişti ama her anın tadını çıkarmak istediğinden kendini uykuya teslim etmiyordu.

"Eee, demek mezun olduktan sonra Şifacı olmak istiyorsun." Harry sırıttı bu hayalle. "Niye Şifacılık? Bence iyi bir Seherbaz olurdun."

"Doğruyu söylemek gerekirse yeteri kadar ölümde rol oynadım, biraz da o açılan yaraları iyileştirmek istiyorum." Draco iç çekti. "Bu şekilde kendimi temizlenmiş hissederim belki."

"Sen kirli değilsin." dedi Harry. "Sakın böyle düşünme."

Draco omuz silkti. "Sorun değil. Günahlarımı haklı çıkarmak zorunda değilsin."

Harry onu biraz daha kendine çekti. "Herkesin günahları var." Sarı saçlarına öpücük bıraktı Draco'nun. "Kimse bir aziz değil."

Bir süre daha yattılar öylece. Sessizlikleri bile birbiriyle konuşuyordu. O kadar hasretlerdi ki birbirlerine, o kadar çok anlatacak şeyleri vardı ki suskunluk bile bir sohbetti onlar için.

"Benden nasıl hoşlandın?" diye sordu Harry. Draco iç çekti. "Kolay, sen Seçilmiş Kişiydin. Buna rağmen oldukça alçak gönüllü ve sakindin. Bu ilgimi çekti her zaman."

Harry kıkırdadı. "Seçilmiş Kişi olmamın ilgi çekici olmasına ilk kez memnunum sanırım."

Gecenin sonu geldiğinde Harry iç çekerek eşyaları toparladı asasıyla. Draco da bu süreçte onu izledi. "Bekle." dedi Harry son sürpriziyle.

Asasını havaya salladığında müzik başladı ve Harry, Draco'ya elini uzattı. "Dans et benimle." Yuvarlak gözlüklerinin arkasından yeşil gözleri tutkuyla parlıyordu.

Draco onu ikiletmeden elini tuttu. Harry bir elini sarışın oğlanın beline sardı ve iki yana salınmaya başladılar.

Harry dans konusunda felaket olsa da Draco onunla olmayı hiçbir şeye değişmezdi. Ondan bir boy uzun olan Potter'ın alnına alnını yasladı. "Verdiğim en güzel karar." diye mırıldandı.

"Benim de." diye fısıldadı Harry. Gözleri Draco'nun dudaklarına kaymıştı. Fazla düşünmeden ona eğildi ve öptü. Dudakları Draco'nun pembe dudaklarını eziyordu.

Draco onu yakalarından tutarak kendine çekti ve bir elini kuzguni siyahların arasından geçirdi.

Dilleri dans ediyordu ahenkle. Sanki bir melodi tutturmuş, o melodiye ayak uyduruyor gibiydiler. Birbirlerine olan muhtaçlıklarını ikisi de daha önce bu denli yoğun hissetmemişti.

Dudakları birbirini bıraktığında ikisi de nefes nefeseydi. Gözleri ışıldıyor, dudakları nazik bir gülümsemeye ev sahipliği yapıyordu.

Bazen her şey yolunda gidiyordu.

Merhabaaa!

Smuta çevirmedim kusura bakmayın smföwöcl ama şöööyle adabıyla güzel bir smut yazacağım bu kitaba bu da sözüm olsun.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorumm.