NATURE DISTRIBUTION | Billur Serisi 2. Kitap

6) UMMADIK BİLLUR BAŞ YARAR

Olaylar şu an bambaşka bir boyut kazanacak gibi görünüyor. Hiç hesapta olmayan şeyler gerçekleşiyor. Eskiler hep geldi geri. Ve tam da hayatımızın orta yerine. Şu an Yıldız'ın kafasında ne yarraklar savaşıyor, hiçbir fikrim yok amk. Tek istediğim normal bir hayattı... Amına koyduğumun iki kuruşluk sikik hayatı.. Huzurumu da elimden aldı...

Bu iç çatışmamdan sonra soyutlandığım ortama tekrardan döndüm. Berat işin arka yüzünü bilmiyordu. O kadar anlatmaya henüz zamanım olmamıştı. Gözleri parlamıştı bu teklife. Çünkü camcılık onun lisede de yaptığı bir işti. İşin pezevengiydi kısacası. Ama orası bir gıda dağıtım şirketi değil bir sexksjsjwi eşyaları dağıtım san a.ş. gibi bir yerdi. Bu eski imanlı, dürüst avukat burada yapabilir mi? Ben bunları düşünürken Berat'ın söyledikleri düşüncelerimi bir bıçak  gibi kesti.

"KNKİ VALLA ÇOK İYİ İŞ BEN SEVDİM YAW.TAMAM KABUL KABUL NE ZAMAN BAŞLIYOM İŞE KNKİİ"

Hay aq neee!!! Bu mal mı? Ben ondan daha fazla düşündüm habu işi amk. Ne kaçırdım ben?!! Bu nasıl kabul etti bu işi. Aq kafamı sikim olmadık yerlerde dalıyorum düşüncelere. Kaçırdım bir şeyleri belli ki. Direkt ben de atıldım sohbete, şaşkın bir şekilde.

"Berat sen ciddi misin? Doğa dağıtım bir por-" demeye kalmadan Yıldız önümdeki sıcak kahveyi kimse bakmıyorken üzerime itti.

"ÇÜKÜM YANDI AMIN OĞLU. NİYE YAPTIN LAN BUNU ŞİMDİ?" diye haykırdım. UFF VALLA BİLLURUM ESAHTAN DA KAYNADI UFFF. Yıldız ötekilerin şaşkın bakışlarına bir cevap yamaladı.

"Lan mal yaprakçek. Becerdin döktün üstüne bir de bana suç atıyosun. Hayde hau üstünü değişelim yoksa billurun tahriş olacak vesselam" diyerek beni kolumdan tutup kapıya götürdü.

"Napıyosun? Niye yaktın çükümü? Aq noluyor" diye söylenmelerimle beraber bahçeye çıkardı beni. Hiddetle konuşmaya başladı.

"GERİZEKALI SEN MAL MISIN? ONA ANLATIRSAK SENCE KABUL EDER Mİ? BİR DÜŞÜN BAKALIM. BU DOĞRUCU OÇ NE YARDIMIMIZI KABUL EDER NE DE BİR İŞE YARAR.(Elini omzuma attı)BAK!SUS HEPİMİZ İÇİN EN İYİSİ OLACAK TAMAM MI?DUYGULARINI BİR KENARA KOY. HERKESİN ÇIKARINA DENK DÜŞÜYOR BU İŞ. ONA BİR ŞEY OLMASINA İZİN VERMEYİZ! TAMAM MI?" Dedi hiddetle ama bir o kadarda fikirlerini benimsetmeye çalışarak.

Kafamda binlerce soru işaretiyle dediklerini mantıklı buldum bir yerde ve kabul ettim. Artık her şey oldu zaten. Daha ne olabilir ki? Herkesi ben mi kurtarayım amk?

İçeri döndük. Herkes çoktan unutmuş bizi dalmıştı muhabbete. Berat'a bu işin olduğunu ve yarın bir arkadaşımızla(?) gidip işe başlayacağını söyledik. Çok mutlu oldu. Hayatının düzene gireceğini sanarken sikildiğinin farkında bile değildi... Hayat hep böyle değil midir zaten amk?

☆☆☆

                            
Bu aralar çok fazla şey oldu amk. Yıkılış dönemine girdik resmen. Berk, Ayşe, Berat... Hepsi döndü. Dönerken sorunlarını da beraberinde getirdiler. Nasır oç olasa da alışmıştık ibnenin torununa. AAQQ NASIR DEMİŞKEN DOĞRUU ÖĞLEDEN SONRA YENİ BİR PEZEVENK GÖRÜŞMEYE GELECEKTİ. HEMEN GÖRÜŞME ODASINA YOLLANAYIM.

İçeri girip kırmızı saray koltuğuma türk kahvesiyle yapılmaya çalışılmış bir dalgona kahvesi gibi yayıldım koltuğa. Adamlarımdan birisi, "Abla geldi. Alalım mı içeri?" diye sordu. İstifimi bozmayarak "E amın oğlu buraya ne sikim yemeye oturdum? Akıl sik olsa ilk sana sokardım. Gelsin içeri puşt." diyerek pipoma uzandım.

Adamlarım bir koro eşliginde özür dileyerek içeriye yeni pezevenki buyir ettiler. Bu adam iri yarı, uzun boylu, kel ama sakallı, adamın anasını sikecek türden bir hırboydu. Karşıma geçti ve selam verdi. "Belgelerini uzat amk" dedim. Hemen verdi.