2

3.5K 447 278
                                    


Birkaç gün sonra kapımızın önünde siyah bir araba durmuştu. Ben o esnada antrede oyuncak bebeklerimle oynuyordum. Mutfak penceresinden arabanın geldiğini gören annem fazlasıyla heyecanlı bir şekilde dış kapıya koşmuştu. Öyleki üzerinde yağ ve yemek lekeleri olan eski mutfak önlüğünü dahi çıkarmamıştı.

Oyuncak bebeğimi göğsüme bastırarak aralık dış kapıya ufak adımlarla yaklaşmış ve kapı arasında durarak arabanın içinden inen takım elbiseli adam ve kadınla hararetli bir konuşmaya girmiş annemi izliyordum. Normal zamanlarda olsa zıplayarak yanına gider ve sokabildiğim kadar işine burnumu sokardım ama şuan bunu yapmıyordum, yabancısı olduğum yetişkin insanlar beni geriyordu.

Daha sonra arabanın arka kapısı açıldı ve içinden benim boylarımda esmer, açık kahve saçlı bir kız indi. Üzerinde siyah, kot bir tulum ve beyaz gömlek vardı. Mahçup bakışları ayakkabılarının ucuna sabitlenmiş, akan burnunu saniyede iki defa çekiyordu. Annemin bahsettiği kız bu olmalıydı.

Daha sonra annem esmer kıza elini uzattı ve başını okşadı. "Hadi Jennie, evimize gidelim."

___________

"Senin adın Jennie'mi?"

Oyuncak bebeğimi koltuğun koluna vurup tuhaf tıkırtılar çıkarırken bir yandanda mutfaktan gelen seslere kulak kabartıyordum. Annem ve babam ufak bir tanışmadan sonra beni Jennie ile sofada yalnız bırakıp mutfağa gitmişlerdi. Bunu ikimizin kaynaşmasını kolaylaştırmak için yaptıklarını anlayacak kadar zeki bir kızdım.

"Evet, sende Jisoo'sun. Aynı yaşta mıyız?"

"Sanırım evet." Oyuncak bebeğimi kucağıma aldım. "Hey Jennie, senin hiç oyuncağın var mı?"

"Hayır." Demişti başını iki yana sallarken. "Hiçbir zaman olmadı."

"Gerçekten mi?" Bu o zamanlar hayatımda duyduğum en korkunç şey falandı. Bir çocuk oyuncak olmadan nasıl yaşardı ki?! "Hiç mi olmadı?"

"Çok küçükken birkaç tane vardı. Daha sonra babam onları eskiciye sattı.."

Bu konu hakkında daha fazla konuşmak istememiştim çünkü annesi ölmüş birisinin yanında aile muhabbetleri açmak.. tuhaf ve aptalca olurdu.

"Benim bir sürü oyuncağım var. Gel," demiştim ona elimi uzatırken. "Odama gidelim ve biraz ortalığı dağıtalım." Gülümsemiş ve elimi tutmuştu. "Benim de oyuncak bebeklerim olacak mı?" Diye sormuştu merdivenlerden çıkarken.

"Sana en sevdiklerimden bir tanesini vereceğim Jennie."

curse || jensoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin