9.Müzik Tanrısı ...

159 12 3
                                    

Ed ve Marissa sonunda hastaneden çıkabildiklerine seviniyordu. Marissa Ed'in kendisine her an kırılacak bir biblo gibi davranmasından şikayetçi olsa da genç adamın ilgisi hoşuna gidiyordu. Ed kendisine büyüleyici mavi gözleri eşliğinde  bir gülümseme bağışladıktan sonra elini uzattı ve arabaya binmesi için yardım etti. Genç kız arabaya binince tanıştıkları günü hatırladı. O gün elide olmadan bir şok geçiriyordu genç kız ve yanında oturan müzik tanrısını tanıyamamıştı.

Marissa'yı düşüncelerinden çıkaran yine genç adamın ilahi sesi olmuştu. Genç kız 'mitoloji dedikleri şeye günümüzde inanılsaydı, insanlar Apollon yerine Ed'e tapardı.' Diye düşündü. Genç kız Harry'yi ise kesinlikle Hades'e benzetti. Yeşil gözlerinden defalarca ölüm saçtığını görmüştü. Bakışları anlam yüklüydü, deliciydi. Zayn ise savaş tanrısı olurdu ve Niall  mutlaka Eros olurdu. Aşk Tanrısı, sevimli ve duygusal. Genç kız birden onu bebek bezi ve oklarla havada süzülürken hayal etti. Kendisini kıkırdamaktan alamamıştı. 

" Marissa iyi misin ? " Ed'in sesi genç kızı hayal dünyasından çekmişti . 

" İyiyim sadece çocukları düşünüyordum." Dedi Marissa. 

" Onları özlemiş olmalısın". Genç kız gerçekten ailesini çok özlemişti. Tarifi imkansız duygulardı bunlar.

" İki gün zindan gibi olacak. " Dediğinde söylediği sözleri geri almak istemişti genç kız. Henüz kelimeleri tam olarak seçip cümle kuramıyordu. Uyutulduğu süre boyunca kendi kendine konuşma imkanı yoktu. Bakışlarını Ed'e çevirdiğinde bakışlarındaki kırgınlık yorgun kalbine bıçak gibi saplanmıştı. Ed'in derin mavilikleri bir an genç kızın nefesini kesti. Marissa bu bakışların içinde boğulacağını hissediyordu. Onu gerçekten kırmak istememişti.

" Ed öyle demek istemedim. Senin yanında olacağım için mutluyum, hadi ama eminim harika olacak. " dediğinde Ed biraz olsun gülümsemeyi başarmıştı. 

" Bu daha iyi müzik tanrısı şimdi kontağı çevir, motor sesi duymayı özledim. " Bu sözler gülümsemesinin büyümesine sebep olmuştu. 

Ed kontağı çevirdi ve motorun rahatlatıcı sesi genç kızın kulaklarına dolmaya başladı. Rahat bir hareketle elini radyoya uzattı ve radyodan gelen ritmin arabayı doldurmasına izin verdi. Çok geçmeden trafiğe takılmışlardı. Genç kız doğası gereği trafikten nefret ediyordu. Marissa bir yarışcıydı ve her sürüşü bir yarış gibi yaşamak onun felsefesiydi. Ed derince iç çekti. Genç kız gözlerini akmak, açılmak bilmeyen trafikten ona çevirdi. Saçları ışığını kaybetmek üzereydi ama yinede bir şekilde parıldıyorlar dans eden alevleri canlandırıyorlardı. Beyaz teni solmuştu. Eşsizdi. Dudakları kırmızılığından hiç birşey kaybetmemişti. Marissa tereddüt etmeden elini radyoya uzattı ve sesini kıstı. Yanıda duran muhteşemliğin sesini duymak istiyordu. 

" Kediyi pansiyona bıraktım demiştin, belkide onu ordan almalıyız. " Dedi. Kesinlikle saçmalamıştı ama konuşmasını istiyordu. Genç adam düşünceli bir şekilde dudaklarını ısırdı. Marissa bundan etkilenmişti.

" Bu trafikte geri dönemeyiz. Ters yönde kaldı. Yarın alırız. " Dedi Ed. 

" Peki.. " Diyebilmişti Marissa Bu trafik sıkıcı olmaya başlamıştı. 

" Aslında her sürüş bir yarıştır. " diye mırıldandı Marissa, düşüncelerini gizlemekte zorlanıyordu. Sıkışmış trafikte Ed bakışlarını genç kıza  çevirdi. 

Genç adam Marissa'nın ne demek istediğini anlamak için çabaladı. Marissa'nın bir yarışcı olduğunu bilmiyordu ancak ilk hastaneye kaldırıldığında sokak yarışları hakkında bir şeyler duyduğunu hatırlıyordu. Genç kız heyecanla bacaklarını kontrol etti. Araba kullanmayı özlemişti. Bacaklarında fazla bir problem olmasa da zaman zaman kasıldığını hissediyordu. 

Never Give Up ! (Ed Sheeran - Harlena *H.S)-Düzenlendi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin