Pardon Öğretmenim

• 26. Bölüm •

Uzandığımız yatakta aklıma gelen şeyle hızla dizlerimin üzerinde doğruldum. Burak ani kalkışımdan dolayı hızla yüzüme kaşlarını çatarak baktı. "Burada böcek varmıdır?" güldü elini yanağıma uzatıp okşadı. "Vardır" yoktur diyecek sanmıştım. Hızla kalktım yataktan. Yanan mumlardan birini elime alıp yatakta böcek aradım. Neyseki yoktu geri yerine koyup dışarıya baktım. Çok karanlıktı... Ürkütücüydü vallahi.

"Burak sen buraya ne sıklıkla geliyorsun" korktuğum için tekrardan yanına geçtim. Saçlarımı kulağımın arkasına atıp "öyle çok gelmem, arada bir"

"Tek başına mı geliyordun"

Başını salladı. Gözlerimi büyüttüm "akşamları mı!"

"Korkulacak bir şey yok ki güzelim"

"Ben korkuyorum" diyip tekrardan pencereden karanlık dışarıya baktım. "Hem çok sessiz hem çok karanlık"

"Ben varım güzelim" başımı salladım göğüsüne yaslandım. "İstersen gidelim"

"Asla! bu karanlıkta çıkmam buradan"

"O zaman kafanı dağıtalım" diyip elini bacağıma götürdü. Sevgili sinyallerim devreye girdiler. "Ne yapacağız?"

"Ne istersen" okşamaya başlamıştı. Yutkundum.

"Şeyy"

"Neyy" keyifle çıkan sesiyle başımı kaldırdım. Onu mutlu görmeyi seviyordum. Gözlerini vücudumda gezdirdi. "Bu kıyafetlerini hiç sevmedim"

"Neden" diyip dudaklarımı büzdüm.

"Çok açık" diyip dudaklarıma yaklaştı gözlerimi dudaklarına çevirdim. Ah özlediğim dudakları.. "ama-" dudaklarını dudaklarıma sürttü "ama?" Gözlerimi kapattım. "Ben seviyorum"

"Bende seviyorum. Ama yalnızken"

"Neden yalnızken" vücudumu yavaşça yatağa yatırıp üzerime çıkmasıyla gözlerimi açtım. Karnıma ağırlığını vermeden oturmasıyla alt tarafımda hissettiğim sızı ve devreye giren isteklerim yüzümün kızarmasına sebeb oldu.

"Anlatayım" diyip eğildi. Hızlanan kalbim devreye girdi bu sefer. Dudaklarını dudaklarıma sürtüp "rahatla" dedi. Kolaysa sen rahatla. Üzerimdeydin.

Kavrayınca dudaklarımı gülümsedim. Boynuna ellerimi sarıp öpüşüne karşılık verdim. Öyle güzel öpüyordu ki. Yavaşça zevkle.. kendimi kaybetmem an meselesi oluyordu. Dudaklarımı çekiştirip dilini ağzımdan içeri sokunca inledim. Gözlerimi sıkıca yumdum. Dilime sürtünce hissettiğim hazla tekrardan inledim.

Bir elini popoma götürüp erkekliğine bastırınca boynuna tırnağımı geçirdim. Öylece tutması ve hissettiğim kalkıkla içten içe oha dedim. Sanki büyüyordu. Dikkatim resmen erkekliğindeydi şu an. Fark etmiş mi bilmiyorum ama sırıttı ve çekilip boynuma doğru geçti. Gözlerimi açtım. Üzerimde uzanmış beni yiyordu resmen. Boynumdaki başına ellerimi götürüp saçlarıyla oynadım.

Kocaman ısırdığını hissedince saçlarını çekiştirdim. Emiyordu. Moraracağı kesindi. Ama hoşuma gidiyordu. Ben de ona yapacaktım.

Erkekliğini sürtünce dudaklarımı ısırdım. Sanki pantolonları yırtıp kızlığıma değmek istiyordu. Bende istiyordum. Ama erkendi. Hissettiğim büyüklük korkunç gibi hissettirsede hayal etmek zevk veriyordu. Bacaklarımı elimde olmadan araladım. Bunu yapmamı bekliyormuş gibi iyice ortalayıp bastırdı. İçten içe inleyip bende bastırdım.

"Sürtün" kulağıma fısıldamasıyla sanki bunu bekliyormuşum gibi sürtündüm. Erkekliğinin hareketini hissediyordum. Elini aramızda hissedince durdum. Düğmelerimizi açmasıyla yutkundum. "Sadece rahatlayacağız" başımı salladım. Ön kısmını açıp sıyırdı. Kendisininkinide sıyırınca elini çekti "devam et" yakın hissetmemle inledim. Kilodumun üstünden erkekliğini basıtırıp "sürtün güzelim" dedi. Popomu bir sağ bir sol yaptım. Her yaptıkça daha da bastırdı. Kulağıma gergince nefesini verip öpüyordu.