Üvey Abilerim

6.Bölüm

Tae bana baktı. Ukalaca bir şekilde

Tae: Umm küçük sürtük ile biraz eğlenmek istiyorum. Ama nasıl olsun? Sen seç hadi
Y/n: Bana sürtük demeyi kes! Ayrıca çık dışarı

Tae bana sürtünmeye başladı. Ama içime girmiyordu. Boynumu öpmeye başladı.

Tae: Sangwoo ile Mingyu ölsün istiyor musun?
Y/n: N-Ne?!

Sürtünmeyi bırakıp beni süzdü.

Tae: Yani ölsünler ister misin?
Y/n: Hayır! İkisi de arkadaşım!
Tae: O halde bundan sonra dediklerimizi yapıcaksın!
Y/n: N-Ne? N-Neden?
Tae: O zaman ölücekler.
Y/n: Tamam yapıcam. Ama birine zarar verirsen bozuşuruz ona göre.

Ben Tae'ye dikkatli bir şekilde bakarken bi anda içim de bir şey hissettim

Tae: S-Siktir! Ahh bu çok hoş~
Y/n: TAE!

İtmeye çalışıyordum ama ıslak olduğu için ellerim kayıyordu. Ağlamaya başladım. Ama bu onun umrunda değildi. Yarım saat sonra sudan çıkıp dışarı çıktı. Bende sudan çıkıp odama girdim. Tae ile Jungkook odamda oturuyordum.

Y/n: ÇIKIN ODAMDAN!
Jungkook: Hadi Tae sen çık ben burda durucam
Tae: Yok ya! Başka bir şey ister misin? Neyse bence biz burdayken giyine bilirsin.
Y/n: Off!

Dolabıma giderken yere düştüm. Kasıklarım çok acıyordu. Tae kolumdan tutup beni yatağa oturttu. Jungkook dolabıma doğru yöneldi
Jungkook: Prenses bu gün ne giymek istiyor?
Y/n : Umarım yakında kefen
Jungkook: Evet yakında giyersin. Bugünne giymek istiyorsun?
Y/n: Ver bir şey işte
Tae: Y/n... Bu ne?

Tae çekmecemin başında durup çekmeceye bakıyordu. Çekmeceden kelepçeyi çıkarıp baba baktı. Jungkook yatağıma giyebileceğim bir kaç şey koyup Tae'nin yanına gidip kelepçeyi aldı

Jungkook: Hmm
Y/n: Neden bu kadar şaşırdınız ki? Bi mafyanın kızıyım.
Çalışanlardan biri: Efendim arkadaşlarınız geldi
Tae: Tamam. Y/n Bunu sonra konuşucaz

Odadan çıktıkların da üstümü giyinip aşağı indim. Merdivenlerden inerken Namjoon ve Jin kolumdan tutup beni koltuğa oturttu.

Tae: Ahh y/n ayağını taşa vurup dinlenmek yerine neden yürüyorsun ki?
Hoseok: Geçmiş olsun da nasıl oldu bu?
Y/n : İki tane çocuk arkamdan çarptı. Yolumun üstünde de taş varmı. Görmedim çarptım.
Jin: Tamam geçmiş oldun. Hadi gidelim benim canım sıkıldı.
Namjoon: Jimin'i beklemeliyiz.
Suga: Benim için fark etmez. Şimdi de gide bilirim

Kapı çaldı. Namjoon kapıyı açtığında Jimin üzgün ve utanmış bir şekilde yere bakıyordu
Namjoon : Gel içerde utan. Kapıyı kapatmam lazım. 

Jimin bir iç çekip içeri girdi. Ama hayla yere bakıyordu. Ve bi anda kunuşmaya başladı

Jimin: Ben özür dilerim. Ama ikisi karışınca naptımı anlıyamadım. Umarım sana bir şey yapmamışımdır Jungkook.
Jungkook: Bir şey yapmadın. Lavabo da belimi ellemen ve yolda bi anda boynuma sarılıp boynumu öpmen dışında pek bir şey yok. Ha bi de beni çok sinir edicek sözler söylemen dışında bir şey yok.

Herkes bi anda gülmeye başladı. Jimin daha çok utanıp arkasını döndü. Bende gülüyorum. Tae'nin bana baktığını fark edip sustum. Tae yavaşça belini hareket ittiriyordu. Neden olduğunu anlamayıp Jimin'e baktım. Ve size bir soru sormak istiyorum. Aşağıda yazan şeyi OKUR MUSUN?!

Eminim ki bunu okumadan geçiceksin. Olsun sorun değil. Ama bir sorum var. Madem buraya kadar okudun neyi yanlış yaptığımı söyler misin? Hmm lütfen. Haa hadi. Nasıl bir hikaye yazmamı istiyorsun? Çoğu kişinin hiç bir şekilde ne yaptığını anlatmadan yazdığı hikayeler gibi mi olsun? Hmm? Ama senin kararın ben buna karışmam ama madem buraya kadar okudun lütfen söyle. Eğer buraya kadar okuyup nerde yanlış yaptığımı söylersen seni takip edicem. Ama ne yapmam lazım, neyi yanlış yapıyorum söylemen lazım.