11.Bölüm

3K 72 28
                                    


Y/n: Noldu?!

Tae telefonu kapatıp bana baktı.

Tae: J-Jungkook'un sesi çok  t-tuhaf geliyordu...
Y/n: Ne demek tuhaf geliyordu?

Taehyung hiç bir şey demeden hızlı adımlarla dışarı çıktı. Ne olduğunu anlamadan kapıya bakıyordum. Uzun bi süre Tae'nin ne demek istediğini düşündüm. "Acaba Jungkook'un başına bir şey mi geldi ki? Yoksa kaza mı yaptı?! Saçmalama y/n!          J-Jungkook gayet iyi araba kullanır..." Diyordum içimden. Bir süre sonra Tae odaya geri geldi. Bildiğim kadarıyla Jungkook ve Tae kardeşti, ama ben onlar için üvey kardeşim. Tae anlamsız bir suratla koltuğa oturdu. Ne olduğunu sormak istiyorum ama soramıyordum. Tae'nin yavaşça gözleri dolmaya başlamış, burnu kızarmaya başlamıştı. Burnunu çekerek yukarı baktı. "Aha! Taehyung ağlıyacak. Belli ki ciddi bir şey olmuş... Hadi y/n sorabilirsin!"

Y/n: N-Nolmuş? "(İçimden) kahretsin sesim titredi!"

Dedim.  Tae cevap vermeden elleriyle yüzünü kapattı. Bende bir şey diyemedim. Kısa bir süre sonra bir hemşire içeri girdi.

Hemşire: Taehyung bey. Jungkook hakkın da konuşabilir miyiz?

"JUNGKOOK MU?! Jungkook'un ne alakası var?!! Yoksa..."

Tae bir şey demeden dışarı çıktı. Ne dediğini çok merak ediyordum. Kapının açık olduğunu fark ettim. Ama yataktan kalabilir miyim emin değildim. Çok şanslıyım ki ne dedikleri duyuluyordu.

Hemşire: Şu an tam bir fikrimiz yok ama, siz her şeye kendinizi hazırlayın. Jungkook bey büyük bir darbe almış, ve bu yüzden...
Tae: Bu yüzden??
Hemşire: Jungkook bey kısa bir süreline de olsa tekerlekli sandalye ile gezebilir.
Tae: Y-Yani?
Hemşire: Ama tabi ki bu sadece bir tahmin. Şu an uyanmadan hiç bir şey bilemeyiz. Şimdik izninizle  y/n beye/hanıma bakmam lazım.
Tae: T-Tabi

Şaşkın bir şekilde yerim de oturmaktan başka bir şey yapamıyordum, hareket bile ediyordum. Hemşirenin ne yaptığı umrumda bile değildi. Sadece Jungkook'u gömlek istiyordum. Evet bana bir çok kötü şey yaptı ama beni korumak için her zaman yanımdaydı. Tae'nin ne kadar acı çektiğini tahmin bile edemiyordum. Kardeşi kaza geçirdi. Ama Tae'ye bir şey demeye korkuyordum. Nasıl bir tepki vericek bilemiyordum. Hemşire odadan çıkmıştı.

Y/n: Tae hyung iyi misin?
Tae: Sence iyi olmam mı lazım?!
Y/n: Neden bağrıyorsun? Sadece sordum...

"Evet... Kesinlikle iyi değil"

(Saat 20:38)

Canım sıkılmaya başlamıştı. Tae ise Jungkook'un yanına gitmişti. Öğrendiğim kadarıyla Jungkook hâlâ uyanmamıştı. Telefonumu aldığım da hiç bir şey yapmak istemedim. Saçlarımı toplayıp uyumaya karar vermiştim ki sonunda Tae odaya gelmişti. Bi Jungkook'un yanına bi benim yanıma gelip duruyordu. Tae koltuğa oturup telefona bakıyordu. Bense Tae'nin artık bıkmış gözlerine bakıyordum. Tae tek kaşını kaldırıp bana baktı.

Tae: Hey! neden bana öyle bakıyorsun?
Y/n: Yapıcak bir şey yok ve canım sıkıldı.... Çok yorulmuş gibisin, neden diyerlerini çağırmıyorsun?
Tae: Onları yormak istemiyorum. Zaten bana sordular"gelelim mi" diye. Ben kabul etmedim.
Y/n: Ben zorlanma diye demiştim.

Yazar: Arkadaşlar hikayenin devamını 3-4 gün sonra açıcağım @KarlaJayPark_Bangtan adlı hesaptan devam edicem. Bu hesabı kapatıcam. Byeee😙

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 21, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Üvey AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin