Y/n: Ne var Hyung?!!
Jungkook: Yok bişey
Y/n: "Yok boşoy" o halde neden böyle davranıyorsun?
Jungkook: Yok bişey y/n! Her neyse. Az sonra sana getireceğim kıyafetleri giyip aşağı gel.
Y/n: Sebep??
Jungkook: Babam ve bir kaç misafir gelicek.
Y/n: Tamam
Jungkook: Ayrıca posterlerinle konuşmayı bırak!
Y/n: Tamam diyom ya!!
Jungkook aşağıya indiğin de bir anlığına olsa da babamı arayıp bunun doğru mu, yanlış mı olduğunu öğrenmek istedim. Telefonu elime alıp So Ra'ya mesaj attım.
*İçımden*
Y/n; Dur ben bi şu kıza şaka yapam
Whatsapp
Y/n;
SO RA!!
So Ra;
Ne var yine??
Y/n;
Bu akşam beni
istemeye geliyolar
So Ra;
Wtf ?!
Y/n;
Hatta az sonra Jungkook
giymem gereken şeyi getirecek
So Ra;
Yaw he he
O abilerin sanki izin verecek sende evlenecen?
So Ra;
LAN AYRICA YAŞIN DAHA KÜÇÜK!!
Sangwoo;
NE EVLENMESİ LAN?!
Sangwoo;
Ayrıca benden önce evlenirseniz sizin o kemiklerinizi kırarım!!
Y/n;
Grupta neden Sangwoo var?!
So Ra;
Belki gruba almış olabilir
Y/n;
Neyse ben kapatıyom
Bye
Sangwoo;;
Nereye??
✔(Görüldü)
Jungkook: Al bakalım.
Elinde ki kutuyu alıp. Kutuyu açtım. İçinde (Okuyan kişi kız ise)bordo renkli omuzları açık bir elbise vardı.(Okuyan kişi erkek ise) İçinde gri tonlarında güzel bir takım elbise vardı.
Y/n: Cidden bunu mu giyicem??
Jungkook: Yanım da başka bir elbise var gibi mi duruyor hmm?
Y/n: Tamam. Çık odamdan.
Jungkook: Giyinip aşağı gel
Y/n: Tamam
Jungkook odadan çıktığında bende üstümü değiştirmeye başladım. Bi yandan giyinip bi yandan "Kim gelicek ya?! Hayır yani bu evde bi kız var! Öyle istediğiniz gibi gelemezsiniz ki?!" Diyip duruyordum. Sırtımda ki fermuarı kapatmadığım için aşağı inmek zorunda kaldım. Aşağı indiğim de gözlerime inanamadım. "JUNGKOOK ve TAEHYUNG 'A noldu böyle?" Dedim içmeden.
Jungkook: Neden öyle bakıyorsun?
Taehyung yanıma doğru gelip
Taehyung: Hmm yakışmış. Ama fermuar açık, bilmem farkında mısın??
Y/n: B-Biliyorum. Kapatamadım da. "Yardım eder misin", diyecektim.
Taehyung hiç bir şey demeden fermuarı çekip koltuğa oturdu.
Jungkook: Nasıl olmuşuz?
Diyip kollarını açtı. Ben kafamı olumlu bir şekilde sallayıp Tae'nin yanına oturdum.
(Saat 18:41)
Hizmetçilerden bir tanesi gelip masanın hazır olduğunu söyledi.
İçimden; Ahh cidden saat 18:41 mi? Zaman çok hızlı geçiyor. Yaw he he zaman hızlı geçiyormuş. Jungkook ve Tae'yi düşünmekten başka bir şey yapmıyorum ki! Ama Jungkook gerçekten çok yakışıklı. Özellikle burunlu ayakkabılar ile ayağa kalkması... Cidden çok iyi. Ama Taehyung... Off o da çok iyi. Özell- Y/N NE DİYORSUN SEN?! KENDİNE GEL!"
Tae: Y/n iyi misin??
Y/n: Ha evet iyiyim.
Jungkook yanımıza geldiğinde kapı çaldı. Hepimiz tek sıra halinde kapının yanında dizildik. Ben tek kız olduğum için kapıyı benim açmam gerekliymiş. Bende kapıyı açtığım da ilk olarak hızlı bir şekilde herkesi süzdüm. Babam en ödeydi. İçeri girmeleri için kapıdan biraz uzaklaştım.
Babam bir mafya olabilirdi ama aynı zaman da iyi bir iş adamıydı.
İçeri girdiklerin de hepsinin üstünde ki paltoloru alıp asdım. Ve yemek masasına geçtiler. Yemek anında tabiki bir şeyler konuşuyorlardı. Ama ben hiç bir şey anlamadan boş boş oturuyordum.
Babam: İşte bu da benim kızım Y/n.
Y/n:.....
Babam: Y/n?
Sonunda yanım da oturan Tae bacağıma vurdu. Bi anda yerimden sekip babama baktım.
Babam: Y/n iyi misin?
Y/n: Evet iyiyim. Bi an dalmışım da.
Babam: Tamam.
Sonunda konu değişmişti. Tae yavaşça kulağıma eğildi. Kısık bir sesle;
Tae: İyi misin Y/n?
Y/n: Evet iyiyim.
Tae bana ukalaca bir bakış attı.
Y/n: Tamam iyi değilim.
Tae: Neden? Noldu ki? Bir yerin mi ağrıyor? Hasta mısın?
Y/n: Oha Hyung. Hayır sadece biraz karnım ağrıyor.
Kafasını kaldırıp misafirlere baktı
Tae: İzninizle Y/n ile bir yere gitmeliyiz.
Babam: Tabi gidebilirsiniz.
Elimden tutup ayağı kalktı. Bense ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Elimden tutup beni mutfağa götürdü. Beni tezgah ile kendi arasına sıkıştırıp bana tehdit eder gibi baktı.
Tae: Neyin var Y/n?
Y/n: Bir şey yok
Tae: Emin misin??
Y/n: Değilim. Karnım niyeyse çok fazla ağrıyor.
Tae: Bir şey mi yedin acaba?
Diyip elini karnıma koyup karnıma baktı. Kafasını kaldırdığında dudaklarımızın arasında çok az bir mesafe kalmıştı. Onun sıcak nefesi yüzüme vuruyordu. Tae yavaşça yaklaşırken çenemi tutup dudaklarımızın birleşmesini sağladı. Onu hem itmeye çalışıyordum hem de dudaklarımı ısırdığı için ona karşılık veriyordum.
Jungkook acele bir şekilde içeri girdi. Tae'yi kolundan çekip benden uzaklaştı.
Jungkook: Aklını mı kaçırdın sen?! Biri içeri girse ne olur hiç düşünmedim mi?!
Tae: Ne olur gayet iyi biliyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abilerim
Acak-BİZ SENİN ÜVEY ABİN DEĞİLİZ! -NESİNİZ O ZAMAN?! -Şimdi öğrenirsin...Biz üvey kardeşlikten fazlası olucaz... Uyarı: Fazla fesat bölüm ve küfür içerir.
