Davetsiz Aşk

02"Eğlenmek"

02"eğlenmek"

  Chloe ile birlikte bizim grubun yanına gitmiş ve onları fazlasıyla şaşırtmıştım. Çünkü ilk defa Chloe ile yanyana durduğum halde kavga etmiyordum...

 "Bugün bize Chloe de eşlik edecek.."

  "  Bakıyorum da Marinette ile iyi anlaşabiliyorsun Chloe... Teşekkür ederim Mari onunla da arkadaş olduğun için..."

  "Teşekküre gerek yok ki.. Sadece Chloe ile kavga etmemeye başladık ve arkadaş olduk. Neyse.. Ne yapıyoruz? Sinema, lunapark, cafe..?"

"Lunapark olur bana..."

"Ben de lunapark derim.."

" Nino, lunapark guzel olur değil mi?"

"Aynen katılıyorum Alya... Dostum sen ne diyorsun? "

"Herkes lunapark dediğine göre ben de onu seçiyorum. "

"Chloe geliyorsun değil mi?"

"Tabi ki"

  Nereye gideceğimizi kesinleştikten sonra konuşa konuşa lunaparka gittik.

  Bir çok oyuncağa binmiştik. Korku treni, balerin, çarpışan arabalar.. şimdiye kadar bindiğimiz en az korkutucu olanlardı bunlar ancak.. hız treni ve dönmedolaba gelince sıra biraz fazla korkuyordum. Süper kahraman olsam da sıradan bir kız iken bayağı bir korkutucu oluyordu...

  Ve hızlı tren macerası başlamıştı... Chloe binecek sanıyordum Adrien ile beraber ama binmedi... Onunla mı kalsaydım ki... Ama kesinlikle şuan fikir değişikliği yapamazdım... Çünkü tren harekete geçmişti bile... Hızlandıkça korkum artıyordu çünkü yükseğe çıkıyorduk hızlı bir şekilde. O kadar çok korkuyordum ki kendimi sıkmaya başlamıştım. Adrien bunu farkettiğinde elini benim elimin üzerine koydu ben burdayım dermişçesine...

  Trenden indikten sonra dönme dolaba bindik... Her biri iki kişilik kapsüllerden oluşuyordu. Alya Nino ile bineceğim dedi. Chloe ise binmeyeceğini biraz dolaşacağını söyledi. Ben de Adrien ile beraber bindim. Dönme dolap yükseldikçe korkuyordum. (Biliyorum yükseklik korkusu yok mari nin ama olunca da fena olmuyor yani değil mi?) Adrien manzaraya dalmış iken ben de kendime yüksek değil diyerek yalan söylüyordum ancak sonuç yine kendimi büzmemle sonuçlanıyordu. Adrien benim bu halimi farkedince oturduğu yerden kalktı ve yanıma gelip oturdu. Elini yine elimin üzerine koymuştu. Ve sıcaklığı ile beni kendisine çekiyordu.

"Teşekkür ederim" diye fısıldadım...

  Lunapark macerası bittiği zaman bir cafeye oturduk. Herkes bir şeyler sipariş etmişti ve sohbet ediyorlardı. Ben ise sokağa bakıyordum camdan. Karşıdan karşıya geçmeye çalışan küçük bir kız görünce onu izlemeye başladım. Her geçmeye çalıştığında araba çıkıyordu karşısına...

  Sokağa çıktım ve o kızın yanına gittim. Yeşil gözlerinde duran parlak gözyaşları, beni gördüğü zaman yere düştü. Ve bana koşarak sarıldığında hiç beklemediğimiz bir kelime söyledi bana...  

  Merhaba arkadaşlar öncelikle herkese baştan söyleyeim emma nın mavi saçlı halini pek bulamadığım için sarı saçlı ve yeşil gözlü diyeceğim.sonra mavi saçlıydı demeyin :D oy vermeyi unutmayınn :D sevgilerle :D :* :*