Bölüm 5

6 1 0
                                        

İyi okumalar öptümm Deniz gibi cömvxçmx

----------

Öpmüştüm. Ege'yi öpmüştüm.

(Dün gece)

"Evet, gerçekten k-" ve o an kendimi tutamayıp sözünü bitirmeden dudaklarımı dudaklarına yapıştırdım.

"Ne yani? ben de mi seveyim seni?"

"Deniz... Beni sever misin?"

"Ah Ege, sarhoş olduğundan şüphem var."

"Eh bir daha öpeyim." dedi ve tekrar dudaktan resmen öpüştük.

"Ege bu dudak senin babanın malı mı, kafana estiği zaman öpemezsin bir şey konuşuyorduk şurda." cidden hem suçluydum hem de suçluydum.

"Sende öpmüştün." bir şey demeden hemen cebimdeki anahtarla sessizce kapıyı açıp içeri girdim. Girdikten bir kaç dakika sonra pencereden baktığımda Ege saksılara vuruyordu ve pencereyi açıp bağırmaya başladım.

"Vurma çiçeklerime!" bir şey demeden ordan uzaklaştı hemen yukarıya çıktım sessizce kapıyı açtım.

"Şükür geldin neler oldu?"

"Hiçbir şey öyle iyimisiniz falan."

"Hmm iki kere öpüşmediniz yani."

"Ya gördünüz mü yani!"

"Evet anlatmana gerek yok herşeyi de duyduk."

"İyi geceler."

"İyi geceler."

"İg." Gizlice telefonumun parlaklığını kısıp Ege'yle yazışmamıza girdim. Çevrimiçiydi, eve yetişmiş miydi acaba?

(ertesi gün)

Telefonuma ardarda gelen mesajla uyandım. Mesaj Furkan'dan idi.

Furkan: Denizz!

Furkan: Uyandın mı, nerdesin?

Furkan: Çok kötü bir şey oldu.

Deniz: Uyandım, evdeyim ne oldu?

Furkan: Ege.

Furkan: Ege dün gece kaza yapmış, haberini şimdi aldım.

Deniz: Ne diyorsun sen Furkan hangi hastane.

Furkan: Akademi hastanesi, şimdi hastaneye girdim.

Deniz: Hemen geliyorum.

Yataktan kalktığımda Melisayla Asya'nın uyuduğunu gördüm.

"Asya! Melisa! uyanın çabuk." uyanmadılar ben onlara bağırırken dolabımdan pantolon ve uyumsuz oversize tişört çıkartıyordum.

"Melisa! kime diyorum kalkın Ege kaza yapmış!"

"Ne!"

"Sırf bizi uyandırmak için yapıyorsun değil mi çakaaal!"

"Lan bunun şakası mı olur." o sırada ağlıyordum.

"Deniz, sen ağlıyor musun?" yanıma gelip yüzüme baktılar.

"Neler oldu?"

"Hazırlanın hadi yolda anlatırım." 

"Allah kahretsin!" dedim çünkü çantamı bulamıyordum içinde cüzdanım vardı.

"Ne oldu."

"Çantamı bulamıyorum."

"Kapının arkasında işte Deniz." Telefonumu da cebime attıktan sonra hızlıca evden çıktık.

"Neyle gidicez?" diye sordu Melisa

"Arabanın anahtarını almayı unuttum! of!"

"Deniz bak gerginsin sakin ol caddeye çıkalım taksi görür bineriz." dedi Asya.

"Tamam." caddeye çıkar çıkmaz hemen bir taksi çevirip akademi hastanesine gitmesini söyledik ve ben de o gece yaşananları söylüyordum.

"Bence kesin sen ona aşıksın ve kesin Ege de sana aşık ve kesin dün gece sarhoştu kesin." dedi Asya.

"Kesinlikle." 

"Melisa Furkan'a mesaj at geldik diye."

"Tamam." hastaneye yaklaşmıştık sadece U dönüşü yapmamız lazımdı.

"Abi sen bizi burda indirir misin vaktimiz yok."

"Tabii borcunuz 57 tl" çantamdan cüzdanımı çıkarıp parayı ödedim arabalar hızlıca geçiyordu korna çalıyorlardı hepsine orta parmak çekip gidiyordum çünkü çok fazla stresliydim sinirlerim bozulmuştu bana bağıranların hiç birini aldırış etmedim."

"Deniz yavaş! öleceksin."

"Hastane yakın sorun yok!" Hastaneye girer girmez sanki oda numarasını biliyormuş gibi 2. kat'a çıktım bir odadan çıkan hastane personeline sordum.

"Ege Mavi."

"Ege Mavi?"

"Ege Mavi, kaçıncı katta?"

"A-ah evet Ege Mavi şurda doktor var daha detaylı bilgi için ona sorabilirsiniz, iyi günler."

"Zamanımı çaldı ya işe bak!"

"Doktor bey Ege Mavi ne durumda?" dedim sinirlenmemek için rahat ve kibar sesle.

"Şuan yoğun bakımda serumu bitmesi lazım gerekirse yeni serum takacağız ve..."

"Ve?"

"Ve Ege'nin durumu biraz ağır araba takla atmış."

"Ne! Nasıl ya."

"Tam diyeceğim şu ki."

"Doktor bey uzatmayın lütfen düzgün söyleyin artık boğuldum ya!"

"Ege bey hafıza kaybı geçiriyor çoğunuzu hatırlamıyor olabilir bu 1-2 aylık süreç geçici yani." 

"Yoğun bakım ünitesi nerde?"

"Şurdan sağa dönün tam karşınızda."

"Teşekkürler." 

Doktorun dediği yerden gidiyordum ve tam da gözlerimi sola çevirdiğim sırada 'Yoğun bakım' yazısını gördüm hemen içeri daldım tam karşımda Ege'yi gördüm. Tam karşımda uyuyordu kafası sarılmıştı boynunda boyunluk vardı. Furkan, Efe ve galiba Ege'nin ailesi vardı. Deniz ve Asya'ya daha fazla dayanamıyacağımı söyledim ve dışarı çıktım.

"Hepsi benim suçum!" hıçkırarak ağlıyordum.

"Senin suçun değil." o sırada tanımadığım bir kadın yoğun bakım ünitesinden çıktı ve bana baktı.

"Sen Deniz misin?"

"Evet." dedim göz yaşlarımı silerek.

"Oğlum senin yüzünden kaza yaptı senin yüzünden yoğun bakımda." Daha fazla ağlamaya başlamıştım Deniz ve Asya beni dışarı çıkartmaya çalışıyordu.

"Bırakın beni." dedim Asya'ya ve Melisa'ya

"Evet hanımefendi çok haklısınız bir daha Ege'nin karşısına çıkmayacağım. Sadece iyileştiğini göreyim yeter."

"Bir zahmet!" diye bağırdı.

----------

Eveeeeeeeeet bu bölüm bu kadardı güzelll kısa oldu boyum gibi öcxçvcmxövmçcxmv

güzel bölüm oldu 'böyle bir hikaye varmıydı' diceksiniz xömvçxm gerçekten de aylar olmuş ama kendimi habersiz derslere fazla kaptırmışım ben de şaşırdım valla .d işte inşallah yakında bölüm gelir yıldızı parlatmayı yorum yapmayı unutmayın öptüüm. ^^



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 02, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Dilek TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin