Bölüm 2

9 2 3
                                    

İyi okumaaallaaaarrr. Yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayalım! :)

------------

Kafama darbe yemiş gibi baş ağrısıyla gözlerimi araladım.Bana giydirilmiş hastane kıyafeti vardı üstümde. Hayatı sorgular gibi etrafa baktım. Kolumda serum vardı. Kafamı sağa doğru çevirdiğimde büyük koltukta Efe, Asya, Melisa oturarak uyuyordu. Tekli koltuklarda da Furkan Ve Ege...Ege uyumuyordu tavanı izliyordu, yavaşça dudaklarımı araladım.

"Ege..."

"Deniz!" dedi şaşırarak.

"N-noldu bana ben neden burdayım? çoğu şeyi hatırlamıyorum."

"Güzelim iki gündür uyuyorsun." diye mırıldandı. Güzelim mi...

"İki gündür mü."

"Evet." dedi ve gözlerimi  Melisaların uyuduğu koltuğa çevirdim. Ege uyandırmaya başladı.

"Furkan! Asya uyanın! Deniz uyandı..." hepsi sıçrayarak uyandı ve yanıma geldiler.

"Deniz!"

"Deniz! bu kaç?" dedi Asya parmağını iki yaparak.

"Asya ya iyiyim ben." dedim kıkırdayarak.

"Tamam ya, çok korkuttun bizi." dedi.

"Ne oldu ya biri bana anlatabilir mi?" dedim tekdüze bir sesle. Yutkunarak...

"Sonra anlatıcaz, şimdi yemek getiririz sana yersin." dedi Ege.

"Peki, ben biraz daha uyuycam." dedim.

"Sakın! iki gündür perişanız burda!" dedi Melisa.

"OF!"

"Ben dışarı çıkıyorum hava almaya." dedi Asya.

"Ben de geliyim o zaman?" dedi Efe Asya'ya

"Gel tabii." diyip çıktılar.

"Ben de bunaldım yaa Furkan gel biz de çıkalım." dedi göz kırparak. Ne dediğini anlamıştım Furkan'a. Ege'yle odada yanlız kalmıştık.

"Olur çıkalım."dedi Furkan.

"İyi misin?" dedi Ege.

"Nefesim daralıyor."

"Astımın mı var!"dedi ve boğulmaya başladım

"Hayır! d-doktor çağır!"

"Doktor yok mu!" doktor şansıma hemşireyle konuşuyormuş ki yakınımdaymış hemen odamın içine daldı.

"Deniz hanım derin nefes alın lütfen, Aysun! Astım ilacını getir!" astım ilacını ağzıma sıkmaya başladı.

"Daha iyi misiniz Deniz hanım?"

"Ciğerlerim tıkanıyor sanki!"

"Buhar makinasını hemen getirin!" buhar makinasının ağzındaki maskeyi ağzıma doğru tuttu ve iplerinden kafama geçirdi.

"Nasıl hissediyorsunuz kendinizi?"

"D-daha iyiyim yani."

"Birazdan geleceğim dinlenmeye bakın." diyip odadan çıktı.

"İyi misin gerçekten?"

"İyiyim evet." başını salladı.

"Annemler aradı mı? telefonum nerede?"

"Asyanın çantasındaydı." diyip çantayı bana uzattı.

"Çantayı karıştıramam yani." dedi utanarak. Bir dakika? Ege resmen utanıyordu ama gizleyemiyordu!

"Heh buldum, 108 cevapsız arama." şok oldum.

"Polise başvurmuşlardır herhalde, hemen ara."

"Neden annemlere haber vermediler?"

"Bilmiyorum telefonun kapalıydı zaten ve annenlerinde telefonu kapalıydı arkadaşların kıyafetlerini değiştirmeye gittiğinde evde yoklarmış." o anda anemi arıyordum.

"Of, açmıyor, en son 24 dakika önce aramışlar."

"Babanı aramayı dene."

"Açmıyor." o sırada odaya Asya,Furkan,Melisa,Efe girdi.

"Melisa annemler nerede?"

"Bilmiyorum, annemlere haber verdim ben de 2 gün boyunca saat saat gittiler evinize ama açan olmamış."

"Biraz daha bekliyelim eğer açmazlarsa ben kalkıp gideceğim."

"Hayır, gidemezsin hiç bir yere." dedi Ege.

"Nedenmiş? bal gibi de giderim."

"Doktor dinlen dedi hatırlarsan."

"Umrumda değil."

"Bana birileri anlatabilir mi ne olduğunu artık? en son denizdeydik herhalde."

"Denizde bayıldın. Bu kadar." dedi Furkan.

"Harika." dedim tekdüze bir sesle.

Neden bayıldım, annemler nerede, ne oluyor bana, yeni arkadaşlarım tesadüf mü? DELİRMEK ÜZEREYİM. Ve telefonum titremeye başladı 'ACİL SERVİS' arıyordu.

"Biri arıyor!" dedim ve hemen açıp hoparlör'e aldım.

"Alo? merhaba Deniz hanım."

"Merhaba buyrun kimsiniz?"

"Yelda Akçay, Ahmet Akçay'ın neyi oluyorsunuz?"

"B-ben kızıyım."

"Anneniz ve babanız trafik kazası geçirdiler, Özel Alp Akademi hastanesinde ayrıntılı durumu öğrenebilirsiniz. İyi günler.

"A-alo kapatmayın!" dedim ve yıkılış anım... Telefonumu yere fırlatıp serumu kolumdan çıkartıp kapıdan çıkmaya çalıştım ama Ege beni zor tuttu ben de çareyi Ege'nin elini ısırmakla buldum ve kaçtım. Ben Özel Alp Akademi hastanesinde yatıyordum annemler de buradaydı.

"Deniz! Dur Allah için."

Hemen danışmana girdim ve "Yelda Akçay, Ahmet Akçay'ı nerde bulabilirim diye soruşturmaya başladım olumsuz cevap alınca kadını tehditler savurmaya başladım ancak " Böyle yapmaya devam ederseniz güvenlik çağıracağım." dedi tam kadına dalacakken Asya durdurdu ve koridora doğru çekti Melisa konuşmaya başladı.

"Annnesi ve babası oluyor durumunu oda numarasını söyleyin de gidelim daha fazla olay çıkartmadan."

"3. kattaki yoğun bakımında."

"Heh şöyle zorluk çıkartmadan söyleseniz ölür müsünüz ya. Hadi Deniz!" dedi ve 3. kata kadar koşturmaya başladık asansör bekleyecek vaktimiz yoktu ayrıca asansörden daha hızlıydık. Ege, Furkan ve Efe bize yetişemiyordu.

"Çita'yı geçtiniz ya! bizi bekleyin!"

2 yoğun bakım vardı birine rastgele daldım. Ve annemle babamı gördüm 4 numaralı yoğun bakımda yatıyorlardı. Babamın ve annemin boynuna bişey takmışlardı ve oksijen veriyorlardı.

"Anne..." dedim fısıldayarak.

"Baba...gitmeyin."

Başım dönüyordu. Midem bulanıyordu, gözlerimi kapatıyordum...çünkü yeniden bayılıyordum.

----------------

S.a.

A.s.

1 Milyon'a ulaşmamıza az kaldı şuan'a kadar toplam 27 kişi okudu umarım kocaman aile oluruz!

grşrz öptm galp galp.




Bir Dilek TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin