11.bölüm

1.8K 71 1
                                    

Mel Jason’ın uyarısını her yer kızıl olunca anlamıştı fakat artık çok geçti. Kendini korumak için öne atlamak üzereyken bir şey onun üzerine doğru atladı ve onunla birlikte korunabilecekleri bir yere yuvarlandılar.Bir kaç kez daha patlama yaşandı.. O sırada arabadan küçük küçük taşalar her tarafa sıçradı ama ona gelmedi. Üzerlerinde duvar olan bir yerde sıkışıp kalmıştı. Her yer sessizleşip sadece polis sirenleri duyulmaya başlayınca üzerindeki şeyin ne olduğunu Mel o zaman anladı.

“Jason..Yaralandın mı iyi misin?”diye sordu..Hemen ses gelmeyince Mel kalbine sanki yüz tonluk bir ağırlık oturmuşçasına bir acı duydu.Yaşlar aniden gözlerine dolmuştu.

“Merak etme hayatım ben iyiyim sadece burası benim sığmam için biraz küçük...Ama seninle bu kadar yakın olmak için katlanabilirim..”dedi Jason.Nefesi sık sık gelse de sözlerindekileri alaycılıktan iyi olduğu anlaşılıyordu.Mel içinden bir oh çekti..Sonra etrafına bakındı ama görebildiği tek şey karanlıktı ve gerçekten de çok dardı..Polis sirenleri daha da yaklaşmıştı.

“Mel polisler buraya gelmeden hemen burdan kaybolmamız gerek..”dedi Jason..

“İlk defa seninle tartışmasız aynı fikirdeyiz desem..”

“Bende doğru yolda gittiğim kanısına varmış olurum..” dedi Jason..bu sırada dışarı çıkmış etrafa bakınıyorlardı. Her taraf arabadan patlayan küçük küresel mavi toplarla doluydu. Mel birkaç tanesini alıp cebine attı. İncelemek için daha sonra kullanacaktı.

“Hangi doğru yol Jason?Ayrıca bunlar ne sence..”dedi yerdekileri göstererek..

“Bilmiyorum ama hemen buradan gitmezsek bir numaralı suçlu durumuna düşeriz..”

“Evet haklısın hadi..” dedi ve Mel arabaya doğru koşar adımlarla yürüdü..Jason şoför Mel de yanındaki yolcu koltuğuna geçti ve polislerin geldiği yönün aksi yönden evlerine doğru yola çıktılar.Jason arabayı arka garaja parkettiler ve eve geldiklerinde Jason kendini hemen koltuğa bıraktı.Mel şöylece bir saate baktı.Daha sekiz buçuk olmasına rağmen Mel çoktan yorulmuştu.

“Ben bir kahve alacağım ister misin?”diye sordu Mel’e..

“Hayır ben önce şu kıyafetlerden kurtulacağım ve sonrada kendimi uzun bir duşa atacağım..” dedi ve merdivenlere doğru harekete geçti.

“Fermuarını açmak için yardıma ihtiyacın olursa seslenmen yeterli.” diye arkasından bağırdı.

“Kapa çeneni..” dedi Mel ve odasına girip doğruca duşa girdi. Uzun uzun duş yaptıktan sonra buruşmadan önce sudan çıktı. İç çamaşırı bölümüne bakarken bir şeye eli çarptı. İyice baktığında onun aslında ne zamandır bakmadığı kutusu olduğunu gördü. Önce çekmeceyi tekrar kapatsa da üstünü giyinip saçlarını tararken bile hala aklı ordaydı. Cesaretini toplayıp tekrar çekmeceyi açtı ve içinden kutuyu çıkardı. Kutunun klipsini açtı. İçinden dörtgen şeklinde katlanmış bir kağıdı aldı. Kağıtta annesine vermek için yaptığı resim vardı...Kağıdı bir kenara koyup kutunun içindeki diğer şeylere baktı.. Annesinin kolyesi ve annesiyle ikisinin bir fotoğrafı. Daha fazla bakmaya dayanamadı ve birden bire her şeyi toplayıp tekrar yerine koydu. Banyoya gitti suyun soğuk tarafını açtı ve yüzüne birkaç kere su çarptı. Kendine geldiğine karar verip odadan dışarı çıktı. Aşağı indiğinde Jason’un da duş almış ve eşofmanlarını giymiş olduğunu gördü. Elinde bir  çeyreği kalmış sandviç ile film izliyordu. Mel Jason’un elindeki sandviçi görünce karnının guruldadığını farketti. Doğruca mutfağa gidip dolaba baktı. Hemen karar verip çekmeceden bir paket spagetti çıkarttı ve ocağa kaynaması için su koydu.Tekrar içeri gidip Jason’a baktı.

Sis ve TutkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin