17.bölüm

1.8K 74 1
                                    

Mel duyduğu sesle hemen belindeki silaha sarıldı fakat Eddie’den gelen yarı alaylı yarı ciddi sözlerle geri adım attı.

“Merhaba Mel..Güzel Melanie..Gözrüşmeyeli uzun zaman oldu değil mi? Bilgisayar da bağlantı kopunca bende teklifimi geri çevirdin sanmıştım.. Oysaki sen benden daha heyecanlıymışsın..” dedi Eddie..Jason Eddie’ye doğru bakıp kollarını göğsünde birleştirdi. Sonra omzunu raflara dayayarak konuşmaya başladı..

“Eddie nedense seni gördüğümde bana hep sanki ölmek üzere olan birini hatırlatıyorsun.. Aslında şuan sana seni öldürmemem için bir şans tanıyabilirim a-“ demek üzereyken Eddie’nin telefonu çaldı..Eddie telefonu yukarı kaldırıp Jason’a doğru baktı ve;

“Özür dilerim dostum buna bakmam gerekiyor..” dedi ve telefonu açtı.. Konuştuktan sonra tekrar onlara bakıp gülümsedi. “Anlaşılan sizi hemen hücreye tıkamıyoruz.. Bir ziyaretçiniz var.. Sizi görmek istiyor..” dedi ve odadan çıkıp yürümeye başladı..Jason ve Mel’de onu takip ettiler..Eddie’nin odasına girdiklerinde David ile karşılaştılar.. David yine sinirlenmişti ama sanki sinilerini dizginlemek ister gibi bir hali vardı..Mel David ile göz göze gelmemek için kendini zorladı fakat babası ısrarla ona bakınca oda ona bakmak zorunda kaldı. Tam bir şey söyleyecekken David Eddie’ye dönüp sözü devraldı..

“Merhaba Hartway.. Mel ile daha önceden tanışıyordunuz sanırım..Jason’la da aynı birimdensiniz o yüzden sözü uzatmayacağım.. Dosyayı ver seni daha fazla burada tutmayalım..”

“Şey evet bende bir an önce evime gitmek isterim fakat biliyorsunuz ki çiğnenmiş olan bir kural var..”

“Hiçbir şey bozulmadı Hartway.. Ne kameralarda ne de girişte ölü bir adam yok ayrıca onları ben görevlendirdim.. Buranın güvenliğinin de ne durumda olduğunu öğrenmeliydik değil mi? Bunu üstlerine rapor etmemi ister misin?” diye sordu.. Eddie’nin o anda terler alnında birikmiş dili damağı kurumuştu.. İhtiyar işini biliyor diye düşündü Mel..Biraz daha bekledikten sonra Eddie telefona uzandı..

“Alo Sylvia Emily DREW’in dosyasını getir.. Evet arşivdekini..” dedi ve telefonu kapattı.. Sonra David’e dönüp onay bekledi.. David başıyla bir kez onayladı.. Biraz sonra Sylvia elinde bir dosyayla içeri girdi.. İçeridekileri görünce önce yüzünü bir şok sonrada gülümseme aldı.Sonra David’e dönüp başıyla selam verdi..

“Merhaba bay Cramford..”

“Merhaba Bayan Mctrag..Dosyayı alabilir miyim lütfen..”dedi..Sylvia hemen dosyayı uzattı.. David dosyayı aldı.. Sylvia o  sırada gözleriyle Jason’u süzüyordu..Jason’da ona dönüp göz kırpınca Mel’in bütün gerginliği dışarı çıktı..

“Hadi ihtiyar işini bitirdiysen  gidelim artık.. Burası çok kalabalık oldu..” dedi ve hemen odadan dışarı çıktı. Arkasından geliyorlar mı diye bakmadan çıkışa yöneldi.. Sonra arabayı park ettikleri yerden çıkarıp onların gelmesini bekledi.. On beş dakika sonra David ve Jason kapıda göründü.. Ciddi bir şeyler konuşuyor olsalar bile Mel şuan çok sinirliydi..Jason’un kıza göz kırpması Mel’in kıskançlığını dışarı vurmuştu…Arabanın yanına geldiklerinde David ön koltuğa Jason’da arka koltuğa geçti.. Arabayla köşeyi döndükten sonra David birden patladı..

“Neden hep başınıza bela alıyorsunuz sorabilir miyim ?”

“Çünkü o dosyaya ihtiyacımız vardı ihtiyar.. Biri FBI ve CIA’in veri tabanındaki bilgileri değiştirmiş.. Bu nasıl mümkün olabilir.. Demek ki içimizde bir hain var..” dedi Mel..Aslında bu şimdi aklına gelmişti.. Daha önce bunu düşünememiş olmasına şaşırdı..

“Ne olursa olsun bu sondu Mel..Bir dahaki sefere ben sizi kendi ellerimle hücreye tıkarım.. Anladınız mı?”

“Anladım David..”dedi Jason ve sonra Mel’e dönerek devam etti.. “ CIA’deki adamların hepsi özenle seçiliyor hain olmasına imkan yok Mel..”dedi Jason..

Sis ve TutkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin