Hepinize merhaba! Hikayemin dördüncü bölümüyle Alice tekrar karşınızda!
Bundan sonra nasıl giriş yapacağımı buldum sanırım sjfhdjsdh Oy verip yorum yapmayı unutmayıın. İyi okumalar dilerim^^
4. Bölüm : İnsanların hepsi iyi değildir.
*Sonra da senin ışığını çalıp seni karanlıkta bırakırlar...*
Hani bazı anlar olur, bilir misiniz? Böyle içinizin içinize sığmadığı, karnınızda garip ama güzel şeylerin olduğu, yerinizde duramadığınız anlar. Yolda bale yaparak yürüdüğünüz anlar. Ben tam şu an o anlardan birini yaşıyorum. Mini arabamı evimizin önüne park ettim ve indiğimden beri su birikintilerine basarak zıplaya zıplaya dans ediyorum. Merdivenlerde bale yapıyordum. Bağıra bağıra şarkı söylüyordum! Alt kat komşumuza da helal olsun, o kadar ses yapıyorum çıkıp da tek kelime söylemiyor. Bunu düşünürken bir kahkaha attım ve merdivenlerde bale yapmayı bırakıp bizimkilere müthiş haberi vermek için hızlı hızlı çıktım basamakları. Evet mutluluktan delirmiş olduğumu düşünebilirsiniz.
Anahtarımla evin kapısını açtığım an kendimi içeri attım. Ceketimi çıkartırken evde ki sessizlik dikkatimi çekti. Çantamı çıkartıp kapının yanındaki ayakkabılığın üstüne bıraktım ve içeri doğru ilerledim.
"Su?" dedim önce içeri seslenerek. Ses gelmeyince koridordan çıkıp oturma odasına yöneldim.
"Su!" Dedim bir kez daha, "Sucuk neredesin sana müthiş bir haberim var!" Evet Su'ya buna çok kızmasına rağmen Sucuk diyordum ama olsun, ona böyle seslenmek eğlenceliydi. O da bana Akşıncık diyebilirdi hem ne yani isminin Su olması benim suçum muydu? Hevesle oturma odasına girdiğimde bomboş bir oda karşıladı beni. Hüzünle omuzlarımı düşürdüm. Neredeydi ki bu kız? Olduğum yerde sıkıntıyla ofladığım sırada ayağıma gelen yumuşak bir dokuyla yerimde sıçrayarak ufak bir çığlık koyverdim.
Başımı aşağı eğdiğim de bana masum gözlerle bakan Alice'i gördüm. Rahat bir nefes vererek gözlerimi devirdim. Eğilip onu kucağıma aldım.
"Sen miydin Alice ya..." Tüylerini okşarken o buna sevinirken ben somurttum. "Su teyzen nerede acaba? Çok güzel bir teklif aldım bugün biliyor musun güzel kızım? Ama tam bunu ona söyleyecekken o şu an burada değil. Hayır birde ben okuldan..." Bir dakika. Bir dakika... Ağzımdan çıkan okul kelimesiyle aklımda bir lamba yanarken durdum.
Ah benim aptal kafam ya! Tek sen mi okula gidiyorsun sanki Akşın. Bugün Su'yun da okulu vardı. Özel bir sebepten dolayı üniversiteleri bir süreliğine tatildi. Tabi bende alıştığım için her gün Su'yun evde olmasına bir anda o da tekrar eğitimine başlayınca kafam gitti. İlerleyip duvarlarla uyumlu olan bordo-gri koltuğumuza oturdum Alice'le birlikte. Telefonumu alıp Su'yu aradım. Üçüncü çalışta açıldığında konuşmaya başladım hemen.
"Alo, Su! Umarım dersteyken aramadım?" dedim alt dudağımı ısırıp kolumdaki saate bakarak.
"Yok hayır, bende şimdi çıktım zaten eve geliyordum." Hafif nefes nefese konuştuğunda arkadan rüzgar sesi geliyordu. Yürüdüğü belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıkıysa Beni Yakala
ChickLitAkşın beş yaşından beri boynundan asla çıkarmadığı hayat ağacı kolyesiyle yine peşindeki mavi gözlü Emir'den kaçıyordu. O her zaman aksiyonu seven ve kendine güveni olan bir kızdı. Ama büyümeyi sevmeyen biriydi. Etrafındaki kişilerinde büyümesini se...