Selaaaam! Uzuuuun bir aradan sonraa Alice hikâyenin 7. Bölümüyle tekrar karşınızda!Aranın sebebi tabiiki de derslerdi ve aslında ilk başlarda bölüm atmayı çok boşlamamı çok dert etsem de sonradan fazla stres yapmamaya başladım çünkü arkadaşlarım ve tanıdıklarım yani belirli kişiler dışında pek de bi okur kitlem yok. Bu yüzden hızlıca bölüm atmamı gerektirecek bir sebep de yok? Arkadaşlarım ben attığımda okuyorlar zaten. Herneysee şimdi sizi bölümle başbaşa bırakıyorum yukarıda ki şarkıyı açmayı, oy ve yorum yapmayı unutmayııın, iyi okumalar dilerim^^
7. Bölüm : Numara.
*Hayatımı değişime uğratacak yol..."Uyuşuk bakışlarla elim çenem de tahtaya bakarken arada bir de önemli bulduğum kısımları not alıyordum. Salondan çıt çıkmıyordu. Tabii çıkmaz, sabahın körüne ders koyarsanız. Uykum aşırı bastırsada başımı dik tutmaya çalışıyordum. Yoksa kesintisiz bir uykuya dalabilirdim. Zaten benim uyumamam için hemen hemen üç şey gerekli oluyordu:
Çok gerekmedikçe karanlık/loş ortamlara girme, (çünkü bu uykuyu daha hızlı getirir)
Fazla sessiz yerleri de tercih etmesen iyi olur,
Ve uykun geliyorsa asla başını eğme!
Maalesef şu anki ortam bu maddeler için çok uygundu. Profesörün sesi de yavaş yavaş devam ederek kulaklarımı bulurken dik duramıyordum. Gözlerim sonsuz bir uykunun içine girer gibi kapanınca saçlarım gözümün önüne düştü. Gitgide o tatlı uykunun içine çekildiğimi hissediyordum.
Bir süre sonra başımın yasladığım elimin arasından kaydığını hissedince tam kendime geliyordum ki kafamın altında ki bir eli hissettim. Emir başımı onaylamaz bakışlarla kaldırırken ayılmaya çalıştım. Ellerimi sıraya koyup omuzlarımı kaldırdım. Emir bana hala aynı bakışlarla bakınca,
"Tamam ya... Bak ayığım işte," dedim dik durmaya çalışan halimi göstererek. "Zaten doğru düzgün de uyuyamıyoruz ki şu ders yüzünden!" Diye de ekledim sinirle. Sonra tekrar çenemi avuç içime koydum. Gözlerim uyuşuk bakıyordu ama inat ettim uyumayacaktım işte. Şu ders bitene kadar uyumayacaktım ve ders bitiminden sonra eve gidip rahat rahat uyuyacaktım. Bu şekilde dersi dinlemeye çalışırken Emir'in sesini duydum tekrar,
"Yok bu böyle olmayacak, sen yine Casper'a bağladın. Ver onu bana..." Emir önümdeki defteri kendi önüne çekip yanında ki ceketi de katlayıp benim önüme getirdi. Ben ona boş bakışlarla bakarken Emir gayet özenle yapıyordu işini.
"Sana dün uyu demiştim değil mi? O suratsız'ı dinleyip uykundan olmaya değdi mi şimdi?" Tabii söylenmeyi de ihmal etmiyordu.
"Değerdi. O kişi Akın Martinezse uykumu ardımda bırakabilirdim ve bırakırım da." dedim.
O hiçbir şey söylemeden yaptığı şeye dönerken ben uykulu olsam da aklıma yine onu getirdim. Akın'ı yani... Acaba şimdi ne yapıyordur? O da uykusuz muydu? Ya da şimdi mışıl mışıl uyuyor muydu? Ah ne güzel olurdu şimdi onu izlemek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıkıysa Beni Yakala
Chick-LitAkşın beş yaşından beri boynundan asla çıkarmadığı hayat ağacı kolyesiyle yine peşindeki mavi gözlü Emir'den kaçıyordu. O her zaman aksiyonu seven ve kendine güveni olan bir kızdı. Ama büyümeyi sevmeyen biriydi. Etrafındaki kişilerinde büyümesini se...