-2.BÖLÜM-

801 81 14
                                    


Mahmut Orhan feat İrina Rimes - Schhh...

Hello ben geldim 💃 İkinci bölümle sizlerleyim. O güzel yorumlarınızı eksik etmeyin... ❤️😍

İYİ OKUMALAR;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İYİ OKUMALAR;

Mesleği gereği her ne kadar soğukkanlı olmak zorunda kalsa da söz konusu ailesi ve sevdikleri olduğu zaman o soğukkanlı halinden bir eser kalmıyordu. Çıkmak üzeri olduğu merdivenlerden geri dönerken koşar adım annesinin yanına gitti. Annesi elini dizine vururken bir yandan da 'vah vah'lıyordu.

''Anne ne olmuş birine bir şey mi olmuş?'' merak ve korkuyla sorarken annesi ona eliyle dur işareti yapıp konuşmasına kaldığı yerden devam etti. ''İyi mi çocuk bari? Tüh tüh.'' dediğinde Dilay'ın merakı git gide artıyordu. ''Başka bir yerine bir şey olmamış değil mi?'' annesi kızını takmayıp konuşmasına devam ettikçe ve Dilay'a bir şey söylemedikçe genç kız daha da geriliyordu.

El kol hareketleri yaparak annesinin dikkatini çekmeye çalışıyordu ama uğraşı boşunaydı. En sonunda sinirlendiğinde annesinin bacağını dürtükledi amacı dikkat çekmekti. Nihal kızının bacağını dürtüklediği eline şaplağı geçirdiğinde Dilay sinirle homurdandı. Artık en sonunda dayanamayarak ''Anne!'' diye uyardığında telefonu kulağından çekip ''Kız bir sussana konuşturmadın.'' diyerek kızını azarladı Nihal.

''Anne kime ne olmuş bir söylesene artık.'' telefon hala kulağındayken ''Barkın oğlum dün spor yaparken belini ağrıtmış.'' dediğinde Dilay rahat bir soluk verdi. Yani bu muydu? Bunun için mi paniklemişti. Alt tarafı belini ağrıtmıştı, bu kadar abartılıp 'vah vah'lanacak bir durum değildi Dilay için. Annesi telefonda öyle bir konuşuyordu ki birinin kaza falan yaptığını sanmıştı.

''Dur bir Dilay'a sorayım.'' ismini işitmesiyle bakışlarını annesine çevirip 'ne oldu?' dercesine baktı. ''Sen bugün nöbete gidecek misin?'' diye sorduğunda ''Evet'' diyerek cevapladı. Okulu olduğu için gün aşırı nöbete gidiyor, bazen de pazar günleri gündüz çalışıyordu. Bugün cumaydı ve bu hafta sonu izinliydi. Keyfi anında yerine gelmişti.

''Nilay teyzen diyor ki; işe gitmeden Barkın'ın ağrı kesicisini vursun diyor.'' dediğinde derince yutkundu. Kaç gündür onu görmüyor, kokusunu soluyamıyordu. Annesi cevap beklercesine suratına baktığında başını olumlu anlamda salladı. ''Tamam vururum.'' dedi daha sonra aklına gelen şey ile annesinin elinden telefonu alıp kulağına dayadı.

''Nilay teyze bir şey soracağım.''

''Sor kızım.''

''Bugün yapacağım ilacı dün yapmışlar mı Barkın abiye, alerji riski yok değil mi?'' diye sordu. Evet sevdiği adama abi diyordu ve bu Dilayı kahrediyordu. Birkaç defa adıyla seslendiğinde hem Barkın tarafından hem de ailesi tarafından uyarılmıştı. Ailesine ve ona göre onlar abi kardeş gibiydiler ama Dilay için Barkın hiçbir zaman abi olmamıştı. O hep sevdiği adamdı ve öyle olmaya da devam edecekti.

İLK BAKIŞTA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin