İçeri girdiğimdeki manzara beni ölüme kadar götürmüştü lisanın yüzü ölü bedeni gibi ve kısım kısımda yara aldığı yerleri çürümeye başlamıştı. İçeride tarifi olmayan koku vardı bu koku mine kokusuyla karışık çürük et kokuyordu.
"lisa sevgilim ben geldim çok çok özür dilerim" ağlamaktan harap olan gözlerimden hala yaşlar dökülüyordu
Lisa duyulması zor bir inlemeyle konuştu"david n-eden yaptın bunu bana" Tanrım bana yardım et. Şuan o kadar pişmanlık ve vicdan azabı duyuyordum ki. "david ben seni sevmekten başka hiçbir şey yapmadım.
Onu hemen kucaklayıp buradan götürdüm. Onu hiç kimsenin bizi bulamayacığı yerini sadece benim bildiğim dağ evime götürecektim onu ben iyileştiricektim. James ve alexe geri kalanını benim halldeceğimi onların artık geri gidebileceklerini söyleyip yanlarından ayrıldım.
Yolda giderken yanıma aldığım yedek insan parçasınıda unutmadım lisanın ondan beslenmesini sağladıktan sonra kaza süsü vererek yola bıraktım. lisa ara ara inliyordu o inledikçe ben ölüyordum. İçimden tanrıya yalvarıyordum onun iyi olması için.
Bir günlük yolculuktan sonra nihayet eve gelebilmiştim. Ev tam benim zevkime göre yapılmıştı. Ne zaman kendimi kötü hissetsem buraya gelirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daha fazla oyalanmadan lisayı en üst katta bulunan odama götürerek yatağıma yatırdım. Üzerini büyük bir özenle değiştirdim. Yaralarını tek tek temizleyip sardım.
Aradan tam 1 hafta geçmişti lisanın yaraları iyileşmiş teninin rengi eski halini aomış fakat hala o güzel gözlerini açmamıştı. onun gözlerine o kadar hasrettim ki çölde kalmış insanın suya hasret olduğu gibi çocuğunu henüz doğurmamış annenin çocuğuna hasreti gibi. O kadar özlemiştim ki onu.
Dolabı açtığımda neredeyse boştu. Alışveriş için markete kadar gidip gelmem gerekiyordu beredeysa 1-2 saatlik işim vardı. Üzerime ceketimi alıp evden çıktım.
Marketten sebze et çeşitleri gibi şeyler aldım. Lisa içinde ona yakışacağını düşündüğüm bir kaç parça elbise alıp eve gitmek için yola çıktım. Yolda giderken şu 3 ay içinde yaşadıklarım aklıma geldi gerçi hiç çıkmamıştı. Artık lisaya kavuşmuştum onu birdaha asla kaybetmicektim.
Eve geldiğimde lisa hala uyanmamıştı. Aldıklarımı dolaba yerleştirirken bir inilti duydum. Bu lisaya aitti uyanıyodu. içimi biraz korku biraz heyecan kapşamıştı.
"lisa sevgilim bak yanındayım hadi aç gözlerini"
"d-david" evet sonunda gözlerini açmıştı tanrım sana şükürler olsun.
"benim ne işim var burda"
"seni buraya ben getirdim yaralıydın lisa seni çok merak ettim çok aradım"
