2.Bölüm

41 8 16
                                    

Sınıfa çoktan gelmiştim. Tabi o nasıl gelmeyse, insan şu okula asansör yaptırır ebem edildi 4.kata çıkacağım diye. Sınıfa girdiğimde orta sırada 2.sıraya oturmuştum. Soracaksınız neden oraya oturdun bilmiyorum keyfimin kahyası oraya oturmak istedi oturdum.

Herkes sessiz bir şekilde sırasında oturuyordu benim aklım ise hala ne yapacağımdaydı genelde lisede 9. Sınıf olmak ezikliktir.

Sağ taraftaki sıranın kahkaha atmasıyla yönümü o tarafa çevirdim 8-9 kişi kendi arasında gülüyorlardı. Yuh be okulun ilk günü bu kadarda samimi olunmaz ki hemen ısınmışlar. Onlar gülmeye devam ederken bende önüme döndüm ve sınıfa orta boylu ,gözlüklü bir hoca girdi. Herkes ayağa kalktığında bende eringeçliğimi kenara bırakıp zorla kalktım .

"Merhaba, gençler oturabilirsiniz"
Allah razı olsun be hocam valla 1 saniye daha ayakta duramayacaktım. Hemen kendimi sıraya bıraktım yanım bostu en sevdiğim, bir sırada iki kişi oturmayı fazla sevmezdim.

"Merhaba gençler ben Enver hocanız Enver Sağlam bu 4 yılı Allah nasip ederse beraber geçireceğiz bu arada sizin sınıf ve rehber öğretmeninizim." dedi vay iyi sevdim sınıf hocamı en azından sert biri değildi sanırım öyle gözüküyordu.

"Şimdi yoklamayı alıp sizinle dersler hakkında birkaç bilgi vereceğim, ismini okuduğum ayağa kalkıp kendini tanıtsın lütfen."

"Seda Eril" Hoca yoklama almaya başlamıştı Seda'yı tanıyordum iyiydi yani ama fazla aram yok konuşmuyorduk.

"Seda Eril 15 yaşındayım Kocatepe ortaokulundan geldim...."

Herkes kendini tanıttı ve bana sıra gelmemesi için dua edecektim neredeyse sevmiyordum böyle tanıtım aşamalarını .

"Deniz Varol" Aha açtın şom ağzını Deniz hadi tanıt kendini.
"Deniz Varol 15 yaşındayım Şeker ortaokulundan geldim " derin bir nefes alıp hemen yerime oturdum.
"Esra gül"
"Çift dikiş hocam" deyip oturdu ben şok geçirirken ne demek istediğini anlamaya çalıştım ama anlamadım ne alaka çift dikiş. Hoca yoklamayı aldıktan sonra konuşmaya başladı sabah gülen 8,9 kişilik tayfa hepsi çift dikişti çift dikiş ne ya ne garip bir yer Allah'ım.

Enver hoca derslerin nasıl olacağını anlatmaya başlarken sınıfın kapısı çaldı ama nasıl çalma sanki emaneti almaya gelmiş gibi.
"Gel"
Sınıfa giren bir öğrenciydi 11 veya 12 olması lazım biraz paspal tipi vardı ,ama çocuğa acıdım be okulun ilk günü nöbetçi olmak nedir?
"Hocam bütün öğrenciler aşağıya inecek, kitaplar dağıtılacak."
"Tamam sağ ol"
Of şimdi bir daha mı 4 kat inip çıkacağız aq.

"Arkadaşlar aşağıya inin geliyorum ben"
Herkes paldır küldür aşağıya inmeye başladı kaçıyor kitaplar koşun inekler sizi ,bende aşağıya indiğimde uzun bir sıra gördüm ve durdum.
Herkes kitapları aldıktan sonra sınıfa tekrardan çıktım tabi ben nefes nefese.

8 saat dersin sonunda kendimi ölüp 150 yıl sonra dirilen insanlar gibi hissediyordum. Okuldan çıktıktan sonra durağa doğru yürümeye başladım, bir taraftan da çevreyi inceledim garip bir yerdi. Durağa geldiğimde sanırım kusacaktım çünkü Gamzeyi gördüm o kız orospu Gamze  herkese veren. Sinirlerim alt üst olmuştu otobüs tam zamanında gelmişti.

Otobüse bindim ve cam kenarı bir yere oturdum. Dışarıda hafiften yağmur yağıyordu aslında yağmuru çok severim ama şu an yağmurun altında yürüyecek moodda değildim çünkü götüm donuyordu. Kulaklığımı taktım ve rastgele müzik açtım.

Yüzyüzeyken Konuşuruz- Dinle beni bi'

Şarkıyla gözümü kapattım ve açtığımda eve yaklaşmıştım. Kulaklığımı çantama koydum ve 50 tonluk olan çantamı sırtlandım. Hoay maşallah halterci gelse kaldıramazdı bu çantayı.

"Müsait bir yerde!"
Sedanın sesini duymamla bende ayaklandım evlerimiz yakındı sadece arada anayol vardı o kadar beraber indikten sonra konuşmadan ayrıldık.

Arkamı döndüm ve eve doğru yürümeye başladım, eve geldiğimde çıkmam gereken 18 basamak olduğunu fark ettim. Bir insan ne kadar çok basamak çıkar ya. Oflayarak 18 basamağı köpekler gibi çıktım.

Kapıyı çaldığımda annemin kapıyı açması 2 dakika sürdü. Paspal bir şekilde kitapları yere bıraktım.

"Şu kitaplarına özen göster biraz."
"Aman anne ya özen göstersem ne olacak dönem sonu yine yırtılacak bana faydası yok."
Annem bana göz devirdikten sonra mutfağa gitti.
"Anne açım ben ne var."
"Hazırlayacağım bir şeyler git üstünü çıkar sen."

Anneme bir şey demeden odama attım kendimi ve şu üzerimdeki A-101 okul formasını çıkardım ve fırlattım. Bir insan neden mavi okul forması yapma gereği duyar ki?

Yatağıma uzandım ve telefonumla oynamaya başladım.
O kadar telefona dalmışım ki babam bile gelmiş ,telefonu şarja taktıktan sonra oturma odasına gittim ve koltuğa yayıştım.

"Nasıldı ilk günün? " babamın sorusuyla doğruldum.
"İyiydi işte aynı okul"
"İyi iyi "
Bir okul nasıl olabilirdi sıkıcı okul işte annem sofrayı hazırlamıştı. Yemeğimi yedikten sonra odama gittim ve Netflix'ten bir film izledikten sonra direk uyudum zaten yorgunluktan ne yaptığımı bilmiyordum ve kafamı yastığa koyduğumda hayaller içinde uyumuştum.

Verdammt!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin