fısıltı..

26 0 0
                                    

Başlamıstı fırtınanın hafif rüzgarları şimdi güzel geliyordu bu rüzgar sonra bu bir kasırga olacak haberi yoktu iki kalbin..

Yaprak sıkılmıştı ağaçtan bahaneydi son bahar.

Yeni başlıyordu herşey belki başlamaması gereken birsey ama kadere ne dur diyebilirsin nede başla , gerçi desen en fazla ne değisir ki..

Saatlerce bağırsan haykırsan acıları dinler mi seni? Kim dinledi ki o dinlesin..

Bir olana birde ölene çare yok derler bilmezlerki aşk denilen şeyin ne çaresi ne devası var.

Ölüm insanın ebedi hayatının bir başlangıcı , olan ise bizim seçtiğimiz ağacın bize verdiği ufak meyveler, ya aşk ,aşk öyle mi? Ne başı var ne sonu , ne bit dediğinde biter nede erosun oku gibi aşık olduğunu sana aşık eder.

Neydi o zaman aşkı güzel yapan? Belkide yalnızca anı yaşamaktı.

***

Toprak;

Metronun önündeydim karşımda bir yığın insan,kırık beyaz bir bluz üstümde deri bir ceket , siyah bir pantolon , bordo rujum ve düzleştirdiğim saçlarımla alışveriş için yeterli derecede şıktım.

bi pazarda boş olsun şurasıı!

Etrafta minicik etekli kızlar metroya binmeye çalısıyolar bak bak şunlara eteği çekiştire çekistire bir hal oldular, yahu madem taşıyamıyorsun giyme,al iste bir tane daha bi de gitmiş genc bir sapığı dövüyor adamı neden döversin ki giy o eteği aç o sütun bacakları sür kırmızı ruju sonra neden bana bakıyorsun diye döv bayılıyorum bu namuslu ayaği yapan kaltaklara.

Of sonunda geldi metro ve burdan görüldügü kadarıyla bir kurban sürüsü içine tıkılmış kıvamda..neyse ki ben o kızlar gibi minicik etekler giymiyorum bu yüzden o kalabalıkta kendimi korumam kolaylaşıcak , sonuçta o haydutlarrr her yerde..

Her pazar yaptığım gibi bu günde biraz alışveriş yapıcak sonra bir cafede oturup kızların o vasat giyinişlerini eleştirip kıkırdıycamm aynı zamanda o bekar ve kaslı erkeğin artık beni bulup bu yalnızlıktan kurtarmasını bekliycem.

Çene çalmayı bırakıp bu ter kokan metroya binsem iyi olucak.

-hey hey pardon

-pardon

-geçiyim

Burda onlarca kişiye pardon diyerek kendime bir yer aramaktan bunaldim .

Sok sıkıcı bir hayatım var ama aslinda çok cılgınım bunun için bir dost belki bir sevgili belki aşk lazım.

Hayırr tabikide arkadaşım var fakat bir sey eksik ,bir kalp eksik yanı başımda.

Ateş'in ağzından;

Hadii başlıyoruz bu kalabalık arasında geçmeye çalışırken şu yok denilecek eteği giyip gezen kızlardan çanta ve biber gazı yemekten bıktım , bıktım metrodann!

Ya abi giyme o minicik etegi benimde çarpmasın elim kolum.

Madem giyicen bari git taksiye bin..

-Aman Allahım!

Ne kadar güzel bir kız oldukça sade , sert bakışlı göz alıcı deri ceketi ve siyah pantolonu bir bayana ancak bu kadar yakışır. Dümdüz saçları da oldukça havalı..

Döndüm ve üzerimdekilere bir bakış attım..

Üzerimde sporcu akleti , siyah bir pantolon ,cüzdan ve telefon vardı.

Kız Kardeşimi karşılamaya gidiyordum , ayrı şehirlerde olduğumuz için evimi bilemiyor her geldiğinde onu ben alıyordum.

+artık yürüyecek misinn??

-aımm ! Özür dilerim buyrun geçin...

Ve o kız tam arkamda , metroya binmeye calışıyordu, yakından çok daha güzeldi.

Gecti ve çaprazımdaki yere oturuverdi.

Bende o kalabalıkta oturacak yer bulamadım.

Genelde esmer ve yakışıklıyımdır , o kadarda kız dönüp bakardı , bunun pas vereceği yok.

Bir kaç saç düzeltme hareketi yaparak ilgisini çekmeyi başardım , bana dogru baktığında göz kırptım ve selam verdim.

Kız gülümsedi ve önüne döndü ama sezgilerim bana bunun piç gülüşü olduğunu ima eder gibiydi.

Toprak'ın ağzından;

Şapşal ya iki saattir önümde duruyo, bi türlü ilerleyemedi.

Muhteşem kaslarını kızlara mı göstermeye calısıyor bu havalı esmer.

Fena sayılmaz tamam kabul, bir gün inşallah kendini beğenmis birine aşık olmamm.

+artık yürüyecek misinn??

-aımm ! Özür dilerim buyrun geçin...

Sonunda yani , of yine çok tıkışık neyse ki kendime uygun bir yer buldum.

İlerle hadi seni teneke yığını!!

Hakeret ettiği andan itibaren o havalı esmerin bana baktığını farkettim , bakışlarımı kacırmaya çalışıyordum ama onun vazgeçiceği yoktu.

En sonunda istemsizce yüzüm ona dönüverdi, yüzsüzce bakıyordu insan bir kafasını çevirir.

Aa bide göz kırptı..

Yarabbim!!!tamam o bekar kaslı erkeğin bu olmamasını diliyorum, şuna bak havadan patlıycak.

Yüzsüz bide gülerek selam verdi ..

Hoşuma gitmedi de değil ama ne bu sululuk, diye düşünürken yine istemsizce güldüm.

Kafamı cevirdim ve inecegim yere kadar ona bakmamaya calışacaktim.

Git gide boşalıyordu..

Hayır hayır sizi pis fesatlar yolcular tabiikiii..!

Bu arada havalı esmer oturduğum koltuğa doğru geldi, yolcular azaldığı için gelmesi kolay oldu , resmen dibime girdi parfüm kokusu burun deliklerimi dans ettirdi, müthişti, ona bakmamak için kendimi zor tuttum.

Kulağıma doğru egilerek fısıldadı,- çok güzelsin.

Öylece ileri doğru bakmaya devam ettim ne diycegimi bilemedim neyse ki ineceğim yerde durduk. Koşar gibi metrodan indim.

Çocuğa son bi kez dönüp baktığımda piç bir gülüş attığını gördüm.

Biraz ilerledikten sonra Alışveriş merkezinin içine girdim.

Rezil olduğum aklımdan çıkmıyordu keşke tersleseydim diyordum , neyse bir daha nerde görücem amann.

Aaa en önemli ayrıntıyı unutmadan bu gün şehir dışından arkadaşım abisine kalmaya geliyordu, onunla buluşucaktık sanırım abiside bizimle olucak .

Ovv tam yarım saatim var henüz abisiyle yeni buluşucak olmalı. Bende mağazanın terasında bir kahve keyfi yapayım bari..

25dakika sonra

*sibel arıyor..

-alo!

+canım biz dediğin alısveris merkezindeyiz sen geldin mi?

-Evet yarım saate yakın burdaydım terastayım en üst katta buraya gelin.

+tamm canım.

Uzaktan sibeli görür gibi oldum.

-yuh olamaz.

PEKİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin