İyi okumalar :)
İki gün önce annemleri gönderdiğim tatil dolayısıyla evde yalnız olmanın tadını yataktan geç çıkarak çıkarmaya karar vermiştim ancak bu planım sevgilimin art arda gelen mesajlarının bildirim sesini duyup uyanmamla son buldu.
Telefonumu komodinin üzerinden alıp gelen bildirime dokundum.
*EGEM
-Hala uyanmadın mı uykucu?
-Seni almaya geliyorum yarım saatte hazır ol ;)
Saat 12.30 olmuştu. Şaşkınlıkla yatakta doğrulup komodinin üzerindeki saate baktım. Ne ara bu kadar uyumuştum ben ya.
Hemen yataktan çıkıp banyoya girip elimi yüzümü yıkayıp odaya geri döndüm.
Dolaptan mavi midi boy düşük omuzlu elbisemi çıkarıp giydim. Siyah ve düz olan saçlarımı tepemde basit bir dağınık topuz yaptım.
Dışarıdan araba korna sesi duyduğumda eş zamanlı olarak telefonuma da mesaj geldi. Telefonumu alıp odadan çıkarak aşağı kata indim ve beyaz spor ayakkabımı giyip dışarı çıktım.
Ege arabasına yaslanmış bir şekilde sırıtarak beni bekliyordu. Yanına doğru gidip boynuna sarıldığımda o da kollarını belime dolayıp alnıma küçük bir öpücük bıraktı ve beraber arabaya geçtik.
Ege beyaz bir tişört ile mavi dar paça kot pantolonu giymişti.
"Kahvaltı yapmadın değil mi?" diye sorduğunda başımı sessizce iki tarafa salladım.
"Uykucu dediğimde birde kızıyorsun işte" dedi küçük bir çocuğa kızar gibi.
"Ya Ege, uykucu dediğin kişi bir mesaj sesiyle uyanmaz bir defa. Hem ben annemler varken 7 de uyanıyorum" dedim kollarımı göğsümde birleştirerek.
"Çünkü sınava hazırlanıyorsun" dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Şikâyetçi misin ya?" diye sordum ona dönerek. Arabayı kırmızı ışıkta durdurup eğildi ve dudaklarımı öptü.
"Haşa" diyerek geri çekildiğinde kıkırdayarak yanımızda duran arabaya baktım.
Sarışın minik bir kız vardı arabada ve tahminimce 2-2 yaşlarındaydı.
"Çok tatlı" dedik Ege ile aynı anda. Başımı çevirip gülerek ona baktığımda yeşil ışık yandı ve Ege arabayı sürmeye devam etti.
"Bir gün bizim arabada da böyle bir kız çocuğu olacak" dediğinde yanaklarımın ısınmaya başladığını hissettim.
"İsmi de Asuela olacak" dedim ama sesim çok kısık çıktı.
"Ege bana baktığında yanaklarımın kızarmış olduğunu fark edip bir kahkaha atarak "Ne olacak?" diye sordu.
"Asuela" dedim.
"Hım, güzel isimmiş, kim karar verdi?" dediğinde sol yola dönüp her zamanki kafeye doğru arabayı sürmeye devam etti.
"Babası buldu ismini" dedim sırıtarak.
"İyi, bir kızım olursa bende ismini öyle koyarım beğendim isimi" dediğinde kaşlarımı çatıp şaşkınlıkla ona baktım.
"Kızın?" dediğimde ufak bir kahkaha atıp arabayı durdurdu.
"Şaka yaptım sevgilim, tabii ki kızımız olacak" dediğinde omuz silkip arabanın kapısını açtım ve beraber kafeye doğru yürümeye başladık
Kafeye girdiğimizde köşedeki masanın boş olduğunu görüp oraya doğru ilerleyip oturduk ve siparişlerimizi verdik.
"Son iki günümüz" dedi Ege ellerini masanın üzerinde birleştirerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EGE'NİN YAREN'i
General Fiction"Yaren... özür dilerim" dedi gözündeki yaşlar akarken. "Özür dilemen neyi değiştirir? Kalbimi iyileştirir mi? İçimdeki acıyı geçirir mi? Aklımdaki o iğrenç görüntüleri siler mi!" dedim bağırarak. "her yerimde yeterince derin yaralar var, ben senden...