LOVE SPELL | taekook

3| Takip

" Duydunuz mu? " diye haykırdı Min Yoonji, sesinin altında yatan zevk ve imayı anlamak zor değildi. Göz ucuyla etrafı süzerek insanların ilgisini çekip çekmediğini anlamaya çalışırken göz devirmemek elde değildi. Umursamadan defterime karalama yapmaya devam ettim, Hoseok da yanımda beni izliyordu.

" Şuraya bir çizgi daha çeksene. " Gösterdiği yere bir çizgi attığımda başka bir tarafı gösterdi. " Şurayı da biraz daha karala, çok boş duruyor. "

O kısma gölgelendirme yapmaya başladığımda Yoonji bana seslendi. Kalemi sıkmaktan beyazlaşan eklemlerimi hızla gevşeterek ona döndüm.

" Efendim, Yoonji? " Bastırarak söylediğim kelimelere karşı hazla kırkırdadı. Dudağını şevkle ısırırken gözlerinden rahatsız edici bir parlama vardı, kardeşi Yoongi'nin elini koluna koyup sıkmasına onu ittirerek cevap verdi.

" Marie'ye olanları duydun mu? "

Sesindeki üzüntüye rağmen yüz ifadesi aynıydı, bu korkunç uyuma bakmaya devam ettim. Hoseok da benim gibi oturuşunu dikleştirerek boş bakışlarını Yoonji'ye dikti.

" Hayır, " dedim burnumdan sert bir nefes vererek. Başımı hafifçe yana eğdim.
" haberim yok. Ne olmuş ki? "

Sakinliğime karşı kaşlarını kaldırarak derince gülümsedi, öne doğru eğildi. Küt saçları yüzüne doğru inerken yüzündeki zevk olduğu gibi duruyordu. " Ailesi gecenin bir yarısı apar topar hastaneye gitmişler, kız yanık içindeymiş! " Sesine sahte bir şaşkınlık eklerken devam etti. " Doktorlar kaynar su kaynaklı yanıklar olduğunu söylemişler. "

" Yoonji, yeter. " Yoongi'ye aldırmadan devam etti. " Sahi, Jungkook, tüm okul bunu konuşuyor. Artık lisede değiliz, kulak tıkamak o kadar da kolay değil, burada binlerce insan var ve hepsi aynı şeyi konuşuyor: Zavallı Marie'yi. "

Başını yavaşça yana yatırırken bakışlarını benden ayırmadı. " Siz hariç herkes bunu konuşuyor, evet, sizleri görene kadar herkesin endişe içinde olduğunu sanıyordum ama sizin haberiniz bile yokmuş... Nasıl bu konuşmalardan kaçabildiniz merak ediyorum ya da bu sakinliğinizin sebebi bir şeyler bilmeniz mi?"

Yoongi ayağa kalkarak haykırdı. " Yoonji! Ağzından çıkanlara dikkat et, ileri gidiyorsun. "

Bunun bir büyü işi olduğu belliyken Yoonji'nin bu tavrı, özellikle de sıradanların içinde, ceza almasına sebep olabilirdi ama onun umrunda gibi durmuyordu. Bu yaptığımıza şaşırmış gibi bir hali vardı, hayretinin sebebini anlayamıyordum. Kendisi zamanında daha kötülerini yapmamış mıydı? Sorun neydi? Bize bırakmadan kendisi halletmek gibi bir niyeti varsa erken davranmalıydı.

" Akademik odaklı öğrencileriz, Yoonji, anlarsın ya... " dedi Hoseok uyuşukça. " Bu binlerce insanın ne konuştuğuyla ilgilenmiyoruz ama bilgilendirme için de teşekkürler, ziyaretine gideriz. "

Hoseok onu daha fazla umursamadan defterle ilgilenmeye devam ettiğinde bakışlarımız hala ayrılmamıştı. Dudaklarımı ıslattım, geçen sene Marie'nin Yoonji'yi merdivenlerden yuvarladığı ve Yoongi'nin onu boğazladığı görüntüler hala tazeydi. Ertesi gün ise Yoonji'nin onu ikinci kattan attığını da kendi gözlerimle görmüştüm.

" Marie'yi bu kadar önemsediğini bilmiyordum, Yoonji, bu tavrımız sinirlerini bozmuş olmalı. " Kendimi kasarak tatlı bir şekilde gülümsedim. " Geçen seneki faciadan sonra aranızın beni sorguya çekeceğin kadar düzeldiğini bilmiyordum. "

Dudaklarımı sanki anlıyor gibi birbirine bastırdım. " Bunu benim yaptığımı düşünerek üzülmüş olmalısın, senin yapmayı tercih edeceğini biliyorum, gözüne kestirdiğin avı koruman çok hoş. Sahi, Yoonji, geçen sene olanları hepimiz biliyoruz. Seni merdivenden itmesi, " Yoongi'yi katıp katmamayı düşünerek devam ettim. " ertesi gün onu pencereden atman ve ikinizin de okuldan atılmamanız...