11.bölüm

330 23 10
                                    

İsanın evine gelmiştik hava soğuktu isa içeriye girmek istemiyor gibi yüz ifadesi vardı isanın yanağına dokundum "bir sorun mu var canım?" dedim isa bana baktı hayır şekilde kafasını salladı isa ile ben eve girdik isa beni salona götürmek yerine kendi odasına götürüyordu beni yetağına koydu yavaşca dolabını açtı içinden eczane ihtiyaçları çıkarır benim yanıma gelir mendil alır benim yüzümdeki yaraları silmeye başlar sonra ellerimindeki ve ayağımdaki yaraları siler eczane kutuyu alır olduğu yere geri koyar yüzü üzgün şekilde yanıma oturur elimi tuttar ve bana bakar derin nefes alır "meryem seni koruyamıyorum" dedi ben bunu duyunca ilk başta şaşırmıştım derin nefes aldım "hayır sen beni her zaman korudun" der demez isa benim omuzlarıma dokundu "seni ne zaman korudum ben! Her zaman başka tarafından dövülüyorsun ben ise seni koruyamadım hep başına birşeyler geliyor artık korkuyorum meryem ! Sen ölürsün diye!!" isa bunları söyleyince ben hemen hızlıca sımsıkı sarıldım isa şaşırmıştı ağlıcak gibiydim ama kendimi tuttum derin nefes aldım " aptal! böyle şeyler düşünme sen  benim yanımda olduğun sürece durumum iyi olacak!" dedim isa bunları duyar duymaz bana sımsıkı sarılır ve sesli ağlamaya başlar bebek  gibi ağlıyordu aradan biraz zaman geçti isa sakindi herşey unutmuş yeni doğmuş gibiydi isa ayağa kalkar kendi saçına dokunur yere biraz dikinir utanır ve "ş-şey ben seni çok seviyorum meryem!" der demez odadan hızla çıkar bunu duyunca gülümsedim isa mutfağa girmişti su alır içer  ve kendi kendine "neden utandım ki lan" derken elindeki su bardağını kırar biraz kan oluşmuştu isa elindeki kana bakar sıkılmış ifadeyle bakıyordu derin nefes alır "puuf "der eline mendil alır kanı siler ayak sesi geliyordu isa bunun benim olduğumu anlamıştı hemen elindeki kanları hızlıca siler ama hemen gitmiyordu isa kanların hemen gitmediğini görünce sinirlenmeye başlar içinden "gitsene be kan aptal minikcik kan nasıl hemen gitmez ya  yok ol yok ol kan meryemin boşuna endişelenmesini istemiyorum"der isanın yanına gelmiştim derin nefes alıp "aşkım ne oldu ? " dedim isa bana baktı "h-hiç birşey olmadı"böyle dedi ama yüzündeki endişeli ifadesini anlamıştım isanın sag eline baktım arkasına saklıyordu neden ya niye saklıyordu isaya ciddi anlamda baktım "sağ elini neden saklıyorsun?"dedim isa endişdeli sesle "n-ne saklaması " dedi bunu duyunca sinirlenmiştim gözümün önünde yalan söylüyor ya hemen isanın sağ kolunu tuttup kendime doğru çektim bi baktım eline k-k-kan vardı endişelenmeye başladım "kan var ne ne yapcam"dedim isa benim omuzuma dokunur "sakin ol sadece bir kan ölecek değilim ya" dedi harbiden minicik kanla ölecek değil ya isa elindeki kanı silmeye başlar ikimizde mutfaktan çıktık isanın odasına gelmiştik yavaşca isanın yetağına oturdum isa da yanıma yavaşca geldi kafasını benim ayaklarımın üstüne koydu ben bomba gibi utanmıştım isa mutlu görünüyordu "böyle kalmak istiyorum"dedi (resimdeki gibi) heyecanlanmıştım derin nefes aldım "sabaha kadar mı böyle kalacaz" dedim isa bunu duyunca gülümser "istersen öyle olsun"sözünü söyler söylemez "hayatta olmaz"dedim isa şaşırmıştı "neden ki"dedi rahatca derin nefes aldım "uykum gelir ayaklarım yorulur filan işte"dedim isa bunları duyuca biraz sesli güldü aradan biraz zaman geçmişti isa benim ayaklarımda uykuya kalmıştı bende ayak şeklimi hiç bozmadan arkaya yaslandım ve uyumaya başladım
Sabah olmuştu güzel rüyalarla uyuyordum birden ayaklarıma birşey dokunduğunu hissettim kendimi zor tutuyordum ve sesli gülmeye başladım ayağa kalktım isaya baktım "ne yapıyorsun sabahın köründe güldürme beni"dedim isa gülümsedi benim elimi tuttu aşağıya inmeye başladık masa boştu isanın ne yaptığını anlayamadım isa ile dışarıya çıktı hava güzeldi isa mutlu görünüyordu derin nefes aldım "ş-şey nereye gidiyoruz?" Dedim bana baktı gülumsedi " süpriz"dedi yaaa böyle diyince daha çok meraklandım sokaklardan geçiyorduk ama çok şaşırmıştım çünkü sokaklarda ikimizden başka kimse yoktu çok sessiz sanki arkama bakınca korkuyordum öğlen olmasına rağmen sessiz geceler gibiydi biraz titriyordum isa benim elimi tuttuğu için sakinleşiyordum sağ sola bakıp duruyor birşey çıkcak mı diye isa sessizce gülümsediğini gördüm derin nefes aldı "korkmana gerek yok aşkım"diyince kendimi daha çok rahat hissettim biraz zaman zaman geçmişti ne zaman durcaz yürümeyi puf isa birden durdu bende yavaşca durdum aradan sessiz hiç kırpırdamadan 3 dakika geçti neden durdu ki bu isa hızlıca bana dönüp dudağımdan hafif öper yavaşca bana bakar "çok mutlu olacağından eminim"dedi mutlu mu olucakmışım şimdiden merak etmeye başlamıştım tam yürümeye devam edecekken önümüze birden ayı çıktı ayı'yı görür görmez yerimden fırlayarak aynı tavuk gibi fırlamıştım yüksek sesle "allahu ekber!" Sözümü söyleyip gözlerimi sımsıkı kapattım aradan 10 saniye geçmişti yavaşca gözlerimi açtım isa ve ayı bana bakıyordu ayı'ya dikkatlice baktım o gerçek ayı değildi ayı giysini giyen birisiydi isa kendini tutamaz sesli gülmeye başlar gülmesene ya geçiririm suratına hayır senin o güzel yüzüne geçiremem isa gülmeyi kesip elimi tuttu yüzüme bakarak "gözlerini kapat prensesim"dedi bende dediğini yapmaya çalıştım yavaşca gözümü kapattım biraz zaman geçmişti isa kulağıma yaklaşarak "açabilirsin"dedi heyecanla gözlerimi yavaşca açtım önümdeki şeyleri görür görmez mutluluktan ağlamaya başladım
Devam edecek%&%&%

sevgilim bir animeciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin