İlk iş günüm için çok hevesli sayılmazdım. Sabahın 7 sinde çalan alarmı zor da olsa kapatıp yatağın kenarına dikildim. Karnım açtı. Kalkıp buzdolabındaki sütü kafama dikledim. Üstüme düzgün birşeyler giyip evden çıktım. 8 de orada olmam gerekiyordu.
Arabamla sıkıcı bir trafiğin ardından Reignon Ruh ve Sinir hastalıkları Hastanesi'ne gelmiştim. Burası çalışacağım, daha doğrusu birine bakıcılık yapacağım yerdi. Aklımda daha önceki deneyimlerime bağlı olarak huzur evindeki
Hannah teyzeye bakmak gibi olacağını umuyordum. Çok iyi kalpli kadındı. Beni çocuğu gibi severdi. Tanrı günahlarını affetsin...Içeri girdim. Direk karşımda poliklinik vardı. Bana çıkarılan yaka kimliğini aldım ve 13. Odadaki bir hastaya bakmak üzere asansöre bindim. 2. Katta durdum ve 13. Odayı aramaya başladım. Bulmam zor olmadı. Odanın önünde bir doktor duruyordu.
Bana seslendi:+Tom Henry sizsiniz değil mi?
-Evet benim.
+Henry, 13 numaralı odadaki hastanın sorumlusu sizsiniz. Elimdeki kâğıtta hastanın içmesi gereken ilaçlar ve saatleri yer alıyor. Eğer bir sıkıntı olursa, personel odasında olacağım. İyi işler.Gereksiz heyecan yapmıştım, nedenini bilmiyordum. Öksürerek sesimi düzelttim ve tam elim kapı kolundayken
16. Odadaki hasta bağırdı.+DOKTOR ORAYA GİRME SENİ DE ÖLDÜRECEKLER ORAYA GİRME, GİRME!
Bagırırken kendini kaybetmişti. Buz kesmiştim. birkaç görevli odasina girip sakinleştici verdiler. Ben ise o kadar güçlü birinin nasıl olacağını hayal ediyordum. Titreyerek kapısını açtım.
Yatakta arkasını dönmüş bir çocuk duruyordu.Çocuk mu? Hastanın o kadar bağırdığı korktuğu bir çocuk muydu? Hah ben ne kadar aptalım adı üstünde o bir hasta. Neden inanıyorum ki kendinde değil o. Ve çocuk birden önümde belirdi.
+Belki de doğruyu söylüyor Tom, olamaz mı? Neden kendini deli olduğuna şartlıyorsun?
Korkudan çocuğu itmiştim. Yere düştü. Ben düşüncelerimi nasıl duyduğunu anlamaya çalışırken ağlamaya başladı.
Birkaç görevli ve doktor odaya geldiler. Görevliler çocuğu sakinleştirirken ben ilk cezamı almıştım bile. Bir gece boyu hastaya gözetimli şekilde bakacaktım. Bu kâbus gibi geçecekti buna eminim...